ADNAN MENDERES NİÇİN ASILDI?
CUMHURİYET HALK PARTİSİ DÖNEMİ
Adnan Menderes, 1930 yılında kısa süreli de olsa Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın bir kolunu organize etti. Partinin kendini feshetmesinden sonra ise Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçti ve 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın milletvekili olarak seçildi. Menderes, o dönemlerde en sert çıkışını, "çiftçiyi topraklandırma yasası" görüşülürken yaptı. Bu çıkış sonrasında ise Menderes, parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi.
YENİ PARTİ HEYECANI
CHP'den 1945 yılında Celâl Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte ihraç edilen Menderes, Demokrat Parti'yi kurdu. 1947'de yapılması gereken seçimler CHP tarafından bir yıl öne alındı. 1946 yılında CHP yüzde 85 oy ile seçimi kazandı. Menderes Demokrat Partisi aracılığı ile Kütahya milletvekili olarak tekrar meclise girdi. ‘Beyaz Devrim' olarak adlandırılan 1950 seçimlerinde hilesiz hurdasız olarak DP genel başkalığına seçildi. On yıl başkanlık etti. Bu on yıllık sürede Türkiye'de çok ciddi olaylar gelişti.
6-7 EYLÜL OLAYLARI
Türkiye siyasi tarihine 6-7 Eylül olayları olarak geçen, azınlıklara karşı gerçekleştirilen olaylarda Menderes'i yıpratan sürecin içinde en önemlilerinden biri olarak gösteriliyor. Kıbrıs konusunda Londra'da ikinci tur görüşmeler yapılırken, 6 Eylül 1955 gecesi İstanbul'da bazı gazetelerin Selanik'te Atatürk'ün evine bomba atıldığını yazması üzerine özelikle Rumlara karşı yönelen olaylarda, 73 kilise, 8 ayazma, 1 havra, 2 manastır, 4 bin 340 dükkan, 110 otel ve lokanta, 21 fabrika ve 3 bin 600 ev saldırıya uğradı, 1 papaz olaylar sırasında öldürüldü. Bu olaylar sebebiyle TBMM olağanüstü toplandı. Hükümet adına konuşan Başbakan yardımcısı Fuad Köprülü hükümetin olaylardan haberi olduğunu ancak gün ve saatinin muayyen olmadığını açıkladı.
ÖĞRENCİ HAREKETLERİ ÜLKEYE KARIŞTIRDI
1960 yılında talebe hareketlerinin fazlalaşması, hoşnutsuz grupların devleti devamlı memleketi iç karışıklıklara sürüklemesi sonucu, Silahlı Kuvvetlerin ihtilal yapmasına sebep oldu. TSK'nın 27 Mayıs 1960 günü açıklama yaptığı sırada Eskişehir'de bulunan Adnan Menderes ve yanında bulunan siyasetçi arkadaşları tutuklanarak, Ankara'ya getirildiler. Ankara'da bir süre tutulan Menderes, sonra Yassıada'ya yargılanmak üzere gönderildi.
YÜKSEK ADALET DİVANI'NIN İDAM KARARI
27 Mayıs darbesini yapan cuntacıların özel olarak kurdukları mahkeme olan Yüksek Adalet Divanı, 9 ay 27 gün boyunca Menderes ve beraberindeki siyasetçileri yargıladı. Yargılama süreci sonunda 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkum edilmesine karar verdi. Ancak, Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi; Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse Geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları veya beraat kararı verildi.
İMRALI ADASI'NDA SON GÜN
Menderes, hakkında karar, Milli Birlik Komitesince onaylanınca, 17 Eylül 1961'de İmralı Adası'nda idam edildi. 29 yıl sonra ise bir kararla 17 Eylül 1990 yılında naaşları Cumhurbaşkanı ve devlet erkanın katıldığı bir törenle İmralı'dan alınarak, İstanbul'da Adnan Menderes Bulvarı Topkapı çıkışında yapılan Anıt Mezara nakledildi.
MENDERES'E YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR
Menderes, 13 ayrı davadan yargılandı ve Bebek Davası dışındaki bütün davalardan suçlu bulundu. Peki neydi bu suçlamalar?
-Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmekten yargılandı.
-6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde müdahale etmemek.
-Kurulan bir örgütü (Vatan Cephesi) başka bir sınıf üzerinde baskı aracı olarak kullanmak.
-Vinileks firmasına Türkiye Vakıflar Bankası'ndan kredi verdirmekle suçlandı.
-İstanbul'da Bulvar ve yol açmak için pek çok vatandaşın evini, parasını geciktirerek ya da hiç ödemeden istimlak etmek.
-Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak.
-Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak.
-Döviz Yasası'nı ihlal etmek.
-Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak.
-Halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek.
-Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapılması.
-Yargı bağımsızlığının ihlali.
-1957 seçimlerinin erkene alınarak, kanuna aykırı olarak tarihinin değiştirilmesi.
-Tahkikat Komisyonu'nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması.
-CHP'nin mallarına "haksız" yere el konulduğu iddiaları.
-Anayasa ihlali.
Kaynak: TRTTURK.COM