Enerji Bakanı Alpaslan Bayraktar’ın bütçe görüşmeleri sonrası yazılı olarak ilettiği cevapta “Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe düşük kademede %60, yüksek kademede %40; doğal gazda ise %63 destek uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz faturalarını desteklemeye devam edilecek olmakla birlikte; mevcutta bu desteklerden istifade eden ama elektrik ve doğal gazın gerçek maliyetini karşılayabilecek durumda olan, evinde Türkiye ortalamasının çok üzerinde (iki katından fazla) elektrik ve doğal gaz tüketen vatandaşlarımız bu tüketimlerinin gerçek maliyetlerini karşılayacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

"YURTTAŞLARIMIZIN KABAHATİ NE?"

İktidarın  ‘gerçek maliyetlerin karşılandığı model’ gibi kelime oyunlarının arkasına sığınarak zam yapmanın yolunu bulduğunu ifade eden Bakırlıoğlu şöyle konuştu: “Enerji Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde sayın bakana elektrik ve doğal gazdaki sübvansiyonlar devam edecek mi diye sormuştuk ve elimize ulaşan cevapta ‘Türkiye ortalamasının çok üzerinde iki katından fazla elektrik ve doğalgaz tüketen vatandaşlarımız bu tüketimlerin gerçek maliyetini karşılayacağı’ ifade edilmiş. Elektrikte aylık tüketim 1050 TL’nin üzerinde olan yurttaşlarımız bundan sonra elektrik faturalarında %65 ile %90 arasında bir zamla karşı karşıya kalacaklar. Bakanlığın cevabına göre aynı kaderi doğal gazda da tüketiciler ne yazık ki yaşayacaklar… Ancak burada şöyle bir sorun var; Türkiye yedi bölgeden oluşan ve dört iklimin yaşandığı bir ülke. Bu nedenle iklim koşulları başta olmak üzere tüketim konusunda büyük farklılıklar var. Mesela doğalgazda Doğu Anadolu bölgesinde hane başına ortalama tüketim yılda 1120 metreküpken, Akdeniz bölgesinde bu rakam 681 metreküpe düşüyor. Yani neredeyse yarısı kadar. Türkiye’de en fazla tüketimin olduğu yer Hakkari ve hane başına ortalama tüketim 1400 metreküp Yani bu şu manaya geliyor; Hakkari’de ortalama 1400 metreküpse yıl içerisinde 1500-1600 metreküp tüketim yapan yurttaşlarımız da var. Antalya’da da 550 metreküp tüketimle kışı geçiren geçiren yurttaşlarımız da var. Çünkü Doğu Anadolu bölgesinde kış çok uzun ve oradaki aile yapısı, aile birey sayısı Ege’ye göre Akdeniz’e göre genelde daha fazla. Dolayısıyla evlerin metre karesi daha büyük. Tüm bunlar üst üste geldiği zaman haliyle tüketimleri Ege ve Akdeniz bölgesindeki yurttaşlarımıza göre iki-üç katına çıkıyor. Peki Hakkari’de yaşayan Erzurum’da, Erzincan’da, Van’da yaşayan yani bulunduğu iklim dolayısıyla, tabiat şartları dolayısıyla kışları uzun yaşayıp, fazla tüketim yapan yurttaşlarımızın kabahati ne?” Haber Merkezi