MCBÜ HAFSA SULTAN HASTANESİNİN EN BÜYÜK PROJESİ NE?
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Başhekimi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. İsmet Topçu, ETV'den canlı olarak yayınlanan Sağlık Pusulası programına konuk oldu. Manisalıların yakından takip ettiği programda Prof. Dr. Topçu, Anesteziyoloji ve Reanimasyon alanında önemli açıklamalarda bulundu.
“ANESTEZİ=DUYUSUZLUK”
Bilgi vermeye anestezi kelimesinin kökünden başlayan Prof. Dr. Topçu “Anestezi aslında Yunanca bir kelime an-estezi, estezi duyu an da duyusunun kaybı, duyusuzluk anlamına gelen bir kelime. Modern cerrahi uygulamalarında yapılacak olan cerrahi işlemler öncesinde hastanın ağrıyı duymaması gerekiyor. Hem ağrı duyulmaması hem de bilincin engellenmesi, bilincin kapalı tutulması, üzerine bir de cerrahların ameliyatı yapabilmesi için kasların gevşetilmesi ve reflekslerin önlenmesi için anestezi uygulamalarını gerçekleştiriyoruz.” dedi.
“ANESTEZİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?”
Anestezinin birden fazla çeşidi olduğunu ifade eden Topçu “Anestezinin tabi ki çeşitleri var, genel anestezi, rejyonel ya da bölgesel anestezi bir de lokal anestezi uygulamaları var. Genel anestezi uygulaması tamamen bilinçsizlik, kas gevşemesi ve ağrının yok edilmesi anlamına geliyor. Rejyonel anestezi ya da bölgesel anestezi dediğimizde de cerrahi müdahale uygulanacak alanın tamamen duyuşuz hale getirilmesi işlemi, belden aşağısı olabilir, alt ya üst ekstremitenin sinirlerin bloke edilmesi şeklinde yapılabilir, bir de lokal anestezi uygulamalarımız var, lokal anestezi bir avuç içi kadar hedeflenen dokuya yönelik olarak uygulanan bir yöntemdir. Bu uygulamalarda da bilinç açık olması sebebiyle bazı durumlarda sakinleştirici ilaçların da verilmesi gerekebiliyor.” İfadelerini kullandı.
“FARKI DOZAJDA…”
Anestezi ile sedasyon arasındaki farka da değinen Prof. Dr. Topçu “ Sedasyonla anestezi birbirine benzer, sedasyon yapılacak olan tıbbi girişimin hastanın hissetmemesini, ağrı duymaması anlamına geliyor, anestezi arasındaki fark uygulanan dozlarla alakalı, yüksek miktarda dozlar verilirse bu genel anesteziye dönebilir. Aralarında bir diğer fark sedasyon uygulanan hastalar uyarılmayla kendilerine gelir. Bilinç tamamen kapanmamıştır ama ağrı kesilmiştir. Sedasyonla da ameliyat yapılabilir. Kullanım alanları arasında endoskopik girişimlerde, MR uygulamalarında sakinleştirme amaçlı, sünnet operasyonlarında, kürtaj uygulamalarında sedasyonla ameliyat yaptırabiliyoruz.” diye konuştu.
ANESTEZİNİN RİSKLERİ VAR MI?
Anestezinin olası risklerine de dikkat çeken Topçu “Anestezinin de bir risk oluşturma potansiyeli var, bunlardan en bilineni hastanın tok, dolu mide ile ameliyata girmiş olmasıdır. Dolu mide ile ameliyata giren hastaların tam bilinç kaybı ya da kas gevşemesi olması nedeniyle, bulantı, kusma yaşayabilirler. Bu sıvılar akciğerlerin içine kaçabilir, akciğerleri aspire edebilir, bu mortalitesi yüksek ciddi bir problemdir, yüzde 20 ila 50 arasında ölüm riski içerir. O yüzden biz ameliyata girecek hastaların 6-8 saat önceden yeme içmeyi kesmelerini istiyoruz. Anestezinin belli bir süresi yok, 1 saat de olabilir, 15 dakika da olabilir, 1 gün de olabilir, büyük ameliyatlarda, organ nakillerinde, birden fazla ekiplerin multi disipliner çalışmasını gerektiren durumlarda belli bir süre yok. Süre arttıkça riskler ve anestezinin özellikleri değişiyor. Bu süre içerisinde kan kayıpları, sıvı kayıpları, elektrolit kayıpları olabilir ya da anestezik ilaçların etkin mekanizmaları değişebilir, onlar için deneyimli bir anestezist cerrahinin süresine göre ayarlamalarda bulunur.” dedi.
SİGARANIN ZARARLARI
Ameliyat öncesi ve sonrası sigaranın tehlikelerini kaydeden Dr. Topçu “Sigara içinde 4 binden fazla kimyasalın bulunduğu zehirli bir tütün mamulü, sigarayı tabi ki de tasvip etmemiz mümkün değil, ameliyat öncesi dönemde de mümkün olan en kısa sürede kesilmesi gerekiyor, bunun organ sistemlerine o kadar çok zararı var ki; aynı zamanda anesteziye de zararı var, özellikle solunum sistemi uygulamalarında çok ciddi bir sıkıntı yaratabiliyor. Normalde ameliyata girecek hastaların ameliyattan bir ay önce sigarayı bırakmalarını tavsiye ediyoruz. Hepimizin bildiği üzere bu çok kolay olamıyor. Minimum 2 günlük sigarasız dönemin olması gerekiyor. İngiltere bu konuda ilginç bir örnek; İngiltere, bu şeklide ağır içiciler ya da obez hastalar olduğu zaman sigortaları bu hastaların masraflarını karşılamıyor. Biz henüz ülkemizde bu halde değiliz ama sigara konusunda gerçekten önlem alınması gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
İYİ BİLGİLENDİRME ŞART
Ameliyat olacak hastalara anestezi hakkında iyi bir bilgilendirme yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Topçu “Ameliyat sonrası dönemde hastaya tamamen kas gevşetici uyguladığımız için bilinçsizlik halinde oldukları için soluk borusunun içine tüp takıp bunu da anestezi cihazlarına bağlayıp solunumu bir şekilde kontrol etmeye çalışıyoruz. Bu tüp ağız içine geçerken bir takım tahriş etme riski var. Boğaz ağrısı çok sık görülmemekle beraber 1 hafta kadar sürebilen ama hastayı üzmeyen hafif boğaz ağrısı görülebiliyor. İyi bir anestezi uygulaması vücuda oturan bir takım elbise hazırlamak gibidir, o yüzden çok konforlu iyi hazırlanmış, ölçümleri yapılmış olması gerekir. Hastaların ameliyattan 24 saat öncesinde anestezist tarafından görülmesi gerekir. Hastalar genel itibariyle bilmediğinden korkarlar ya da başına ne geleceğini bilmek isterler. Anestezi uzmanının hastanın başına gelebilecek bütün olasılıkları hastaya anlatması gerekir. Bu olasılıkların çözümünü karşı tarafa anlatması ve bu çözümleri uygulayabileceklerini hastayı ikna etmesi gerekir. İyi bir iletişim kurup karşı tarafın korkuları endişeleri giderilmelidir.
AĞRISIZ DOĞUM İÇİN EPİDURAL ANESTEZİ
Doğum sırasında anne adayının ağrı duymaması için epidural anestezi uyguladıklarını anlatan Prof. Dr. “Ağrısız doğum için hem sezaryan hem de normal doğum sırasında anne adayında epidural anestezi uygulanması lazım. Doğum ağrısı çok ciddi bir ağrıdır, genelde herşey doğum ağrısıyla karşılaştırılır. İnsanların bu ağrıyı çekmemesi gerekiyor. Doğum günlerinin mutlu bir anı olarak hatırlanması için anestezi çok önemli.” diye konuştu.
POLİKLİNİK HİZMETLERİ
Ameliyat öncesi poliklinik aşamalarını aktaran Prof. Dr. Topçu “ Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sulan Hastanesi’nde ameliyata girecek hastalar için bir polikliniğimiz var, ameliyat kararı alınan hastalarımız cerrahlarımız tarafından polikliniğimize yönlendiriliyor, polikliniğimizde de ameliyat öncesi rutin bir takım anestezi testler, kan testleri, akciğer grafisi, EKG tetkikleri yaptırılıp ameliyat öncesi riskler belirleniyor, bu risklere karşı hazırlıkların tamamlanması sağlanıyor. Bu yapılan işlemlerde bir anormallik görünürse ona yönelik örneğin kalple ilgili bir sorun varsa ameliyat öncesi ilgili hekime yönlendiriliyor ve ya ilaç kullanıyorsa bu ilaçların düzenlenmesi gerekiyor. İyi bir bilgilendirme yapılarak hastanın ameliyata hazırlanması gerekiyor. Bu süreçler hastanemizde tamamlanıyor. Sonrasında ameliyata alınıyor.”
HASTANENİN EN BÜYÜK PROJESİ NEDİR?
Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nin kurulduğundan bu yana en büyük projesinin ameliyathane yapım projesi olduğunu ifade eden Başhekim Prof. Dr. Topçu “Hastanemiz 15 yıllık bir hastane, ameliyathane sayımız bize yetmiyor, şehrimiz büyüyor ve şehrimizin ihtiyacını karşılayamaz noktada. Alçak gönüllü olmaya gerek yok, Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi iyi bir üniversite hastanesi, çoğu üniversiteler için iyi referans olarak kabul edilebilen bir üniversite hastanesi. Hastalara hızlı ve doğru müdahale edilen bir üniversite hastanesi, bu yüzden bölgede İzmir’den, Uşak’tan, Balıkesir’den hasta kabul eden bir üniversite hastanesi, o yüzden ameliyathaneler bize yetmiyor. Sürekli bir yapım işlemi var. Ameliyathane yapımı devam ediyor. Buradaki mucizenin bir tanesi bu kadar büyük şantiyede ameliyathane yapılıyorken halen ameliyatların devam edebiliyor olması. Şu an çalışan kalpte ameliyat yapıyor gibiyiz. Çok önemli bir iş olduğu için bütün önlemler alınarak, sadece ameliyat sayılarını yüzde 50 oranında düşürdük, azalttık. Acil hastalara özellikli hastalara ameliyat edebiliyor durumdayız. Bunun dışında arkada çok ciddi bir ameliyathane yapım işlemi var. Ben iddia ediyorum; Türkiye’de üniversite hastaneleri içerisinde en iyi ameliyathane Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde olacak. Bu konuda çok araştırma yaptık, çok yer gezdik, nasıl yapılabilir konusunda çok araştırmalarımız oldu. Ameliyathanemizin otomasyonu, iklimlendirmesi, yerlerdeki kaplamaların bile, tıbbi cihazlar da son derece modern olacak, uzaktan iletişim yapılabilen, Türkiye’deki en iyi ameliyathanelerinden birine sahip olacağız. Haziran ayında başlamıştık, şu anda yüzde 70’i bitmiş durumda, Kasım 15’e kadar 1. Etap bitmiş olacak. Kasım 15’ten sonra durmayacak, devam eden 2. Etap yapılacak. 2. Etap 8 salon daha katmak üzere yapılacak. Toplamda 20’ye yakın büyük salonlar olacak. Tabi salonlar sadece sayı anlamında değil kalite anlamında da robotik cerrahi yapılabilecek mekanın sağlanması şeklinde son derece modern Manisa’mıza yakışacak, hastanemizde bizimle çalışan hekimlerimize, öğretim üyelerimize, hemşirelere arkadaşlarımıza layık bir ameliyathane yapmış olacağız. Bir üniversite hastanesinde olması gereken her şeyiyle Manisalıların hizmetine sunmaya çalışıyoruz.” dedi. Belgin Koçak