İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan, ETV'den canlı olarak yayınlanan Serbest Masa'nın bu haftaki konuğu oldu. İzmir Veteriner Hekimleri Odası'nın sokak hayvanları ile ilgili çalışmalarını anlatan Özkan, veteriner hekimlerin hiçbirinin sokak hayvanları için ötenazi yapmak istemediğini söyledi.

“VETERİNER HEKİMLER ÖTENAZİ YAPMAK İSTEMİYOR”

Özkan, “Gündem sokak hayvanlarıyla ilgili yangın yeri. İzmir Veteriner Hekimler Odası, tüm Türkiye’deki Veteriner Hekimleri odaları ve Merkez Konseyle beraber, yaşatmak ve korumak taraftarıyız. Biz hekimiz bütün amacımız bu. Ötenazi konusu farklı boyutlara gitti. Veteriner hekimlerin hiçbiri ötenazi yapmak istemiyor. Yapmayacaklar da, bu şekilde Türkiye genelinde karar alındı. Biz zaten yapmıyorduk. Karar alınmış olması demek bunun yapılıyor yapılmıyor tartışmalarına bir çizgi çiziyoruz, zaten biz bunu yapmıyorduk, yapmak da istemiyoruz. Biz İzmir olarak diyoruz ki; tüm canlıların yaşama hakkı var, bunlar bizim yıllardır evcilleştirdiğimiz, bizi koruyan, kollayan, arkadaş olan, dost olan canlılar. Bunlarla beraber biz daha iyi nasıl yaşayabiliriz, sokak hayvanı yoktur, sokağa atılan hayvan vardır diyoruz. Onun için bu hayvanların sokağa atılmasını engelleyici önlemler ve çözümler üretmemiz lazım. Sokağa atılmasını engelleyemezsek bunun sonucunda sayıyı da engelleyemezsiniz. Öncelikle sokağa atılmaları engelleyeceğiz. Sonrasında sokakta var olanları kısırlaştırmayla üremesini durduracağız, artı bunları bir sahipleneceğiz. Yani gerçek hayvansever dostlarımız bunların sahiplendirme çalışmalarıyla ilgili çok ciddi destek olmaları gerekiyor. Bu iş tek taraflı değil. Sadece bir belediyenin ya da veteriner hekimlerinin ya da hayvanseverlerin ya da kamu kurumlarının bunu tek başına yapması mümkün değil. Tüm Türkiye genelinde el birliği ile bir çözüm üretmemiz, çözümcü olmamız lazım. Yoksa bir noktaya varamayız.” açıklamasında bulundu.

“HEP MUALLAKTAYIZ, HEP SORU İŞARETİ”

Özkan, “Türkiye’de hiçbir belediyenin barınaklarla ilgili yeterliliği söz konusu değil. Kim ne derse desin bu konuda gerçekçi olmak lazım. İzmir için de böyle 81 ilimiz için de geçerli. Genel kaynaklarda, yurtdışı kaynaklarının bizim ülkemizi yansıttığını düşünmüyorum. Nüfusa oranla yüzde 5’le 10 arasında bir hayvan popülasyonu var deniyor. 85 milyon nüfusun yüzde 10’u derseniz 8 buçuk milyon yapar, yüzde 5’i derseniz 4 milyon 250 bin yapar, arada çok büyük bir uçurum var. Bizim ülkemiz hem konum hem stratejik olarak hem de insani değerler olarak hayvanlara bakış açımız çok farklı olduğu için Avrupa’daki gibi değil, ondan dolayı da sayıyı onlara endekslemek çok doğru değil. Gerçek bir rakam, net bir rakam, herkes farklı söylüyor, doğal bir net sayımız yok bu konuda. Hep muallaktayız, hep soru işareti.” ifadesinde bulundu.

“10 AYDA 5 BİN TANE SOKAK HAYVANI KISIRLAŞTIRILDI”

Özkan, “Biz göreve ilk geldiğimizde Büyükşehir Belediyesi’nden sokak hayvanları için kısırlaştırma protokolü yapmak istediler, 15 gün süre istedim, ben hazırım dedim, inanamadı. Daha önceki yönetimle başaramamışlar. Biz bu işin altından kalkarız dedik, çok sevindiler. Biz 15 gün içinde hazırlandık. Büyükşehirle birlikte tüm Türkiye’ye örnek olan sokak hayvanları toplama ve kısırlaştırma projesinde 10 ayda 5 bin tane sokak hayvanı kısırlaştırıldı. Bunun yarısını Büyükşehir yarısını da gönüllü özel veteriner kliniklerimiz yaptı. 147 gönüllü kliniğimizle bu işi yürüttük. Alnımızın akıyla da çıktık. Bu kısırlaştırılan 5 bin hayvanın 984 tanesi 2 buçuk günde kısırlaştırıldı ve bu hayvanlar saldırgan tabir edilen yasaklı ırklardı. Bunların sokağa atılmasına engel olduk. Geceli gündüzlü sabaha kadar operasyon yapan kliniklerimiz oldu. Biz de uyumadık, odada bir kriz merkezi oluşturduk, gelen, arayan vatandaşları uygun olan kliniklere yönlendirdik. Böyle bir çalışmayla alnımızın akıyla çıktığımızı düşünüyorum.” diye konuştu.

KENTLİ PATİ UYGULAMASI NEDİR?

Özkan, “Biz belediyelere belediye başkanı arkadaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz, gelin “Kentli Pati” projesini uygulayın. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var. Bunu ilçe belediyeleri de dahil tüm ege belediyeleriyle ortak bir şekilde yürüyebiliriz. Burada diyoruz ki “Kentli Pati” projesi. Bu nedir; sizin dükkanının önünde vitrininizde yatan, kapısında yatan, mağazada sıcakta klimanın karşısında yatan, üstünden atlayarak geçtiğiniz, gözünüze bakarak gülümseyen, okşayarak geçtiğiniz hayvanlara dokunmayın, gelin bunları sahiplenin. Nasıl sahipleneceksiniz? Bu hayvanı alacaksınız bağlı bulunduğunuz ilçe müdürlüğüne gideceksiniz, bu hayvanı orada çipleteceksiniz, “Kentli Pati” kartını alacaksınız, ondan sonra da bu hayvanın bakımını üstleneceksiniz.” değerlendirmesinde bulundu. Serdar Fazlı Atalanlılar