ETV’DE DİKKAT ÇEKEN ‘MEME KANSERİ’ UYARISI!

ETV Ekranlarında yayınlanan Sağlık Pusulası programının bu haftaki konuğu Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Coşkun, programın moderatörleri Prof. Dr. Talha Müezzinoğlu ve program yapımcısı Belgin Koçak’ın sorularını yanıtladı.

ETV’de yayınlanan Prof. Dr. Talha Müezzinoğlu ve program yapımcısı Belgin Koçak’ın sunduğu Sağlık Pusulası programının bu haftaki konuğu Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Coşkun, Meme Kanserinde Erken Tanı ve Cerrahi Tedavi yöntemlerini anlattı. “DOĞUM GÜNÜNÜZ GİBİ SİZİN BİR SAĞLIK GÜNÜNÜZ OLMALIDIR” Program öncesinde kanserden korunma yöntemleri hakkında kısa bir bilgi veren Prof. Dr. Talha Müezzinoğlu “Bu ay meme kanserinde farkındalık ayı. Sadece meme kanserinde değil tüm kanserlerde ana korunma yöntemleri kanıtlanmış 3 ana başlık altında toplanır. 1.si sağlıklı beslenme, 2.si egzersiz, 3.sü sigara başta olmak üzere kimyasallardan korunmadır. Bunun dışında cilt kanserlerinden korunmak için de ultraviole ışınlardan korunuyoruz. Yapılan çalışmalar meme, kolon, prostat ve akciğer kanserinde düzenli egzersiz yapanlarda hem daha uzun yaşam süreleri hem de daha az hastalık görüldüğünü göstermektedir. Günümüzde kanser için en önemli şey erken tanıdır. Erken tanı demek, sizin şikayetiniz olmadan hekime başvurmanız demektir. Doğum gününüz gibi sizin bir sağlık gününüz olmalıdır. Her yıl belirlediğiniz bu sağlık gününde siz, eşiniz, varsa çocuklarınız akşam hafif bir yemek yiyip ertesi gün hekiminize gitmenizdir.” dedi.   “EĞER KADINSANIZ YÜZDE 85 ORANINDA KANSERE YATKINLIĞINIZ VAR” Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Teoman Coşkun ise meme kanseri hakkında “Meme kanseri kadınlarda görülen bir kanser, son derece nadir olmakla birlikte erkeklerde de oluyor ama genelde kadınlarda özgü bir hastalık. Neden sorusunun cevabı çok kısa; “kadın olmak”. Kadınlıkla erkeklik arasındaki farkı düşündüğümüzde buradaki en önemli etkenin de kadınlık özelliklerini kadına veren hormonlarımız var, östrojen ve  Progesteron hormonu. Bunlardan kaçamıyoruz, özellikle adet görme yaşından başlayarak menopoz dönemine kadar olan dönemde mememiz bu hormonlarla karşı karşıya geliyor. Ay içerisinde hormon değişimleri çok farklılık arz ediyor. Meme her döngü içerisinde süt vermeye hazırlanıyor. Eğer gebelik olmazsa meme tekrar eski haline geliyor, gelecek ay yine süt vermeye hazırlanıyor. Bu değişim hormonlarla oluyor ve bu hormonlar o hücreleri etkiliyor. Dolayısıyla birinci etken bu. Hastaların yüzde 85’i bu şekilde. Herkesin aklında anneden gelir mi, genetik mi sorusu var, onu da buradan yanıtlayalım; genetik bozukluğa bağlı kanser oranı yüzde 15. Eğer kadınsanız yüzde 85 oranında kansere yatkınlığınız var. bu kanserden kendimizi korumamız mümkün değil ama erken tanı mümkün. Biz 40 yaşı milat olarak kabul ediyoruz. 40 yaş sonrası her yıl bir cerraha gelip muayene olmalısınız. Görüntüleme olarak da o cerrahın size önerdiği mamografi, ultrasonografi çektirmelisiniz. Çok da zor değil, yılda bir kere yapıyorsunuz, kadında en çok görülen kanser meme kanserini erken yakalıyorsunuz. Erken yakaladığınızda memeyi kaybetmiyorsunuz, bu hastalıktan ölmüyorsunuz.” diye konuştu.  Program izleyicilerden gelen soruların cevaplanmasıyla son buldu. Belgin Koçak