MADEN-İŞ'TEN, İTHAL KÖMÜR TEPKİSİ
Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Manisa'nın Soma ilçesinde madencilerle birlikte kol kola girerek ithal kömürü durdurma çağrısında bulundu. Yerli kömürün enerji alanında bağımsızlık olduğunu kaydeden Akçul, “Maden işçisinin ekmek teknesi, maden işletmeleridir ve biz de ekmek teknemize sahip çıkmak için buradayız” dedi.
Maden-İş Sendikası Manisa'nın Soma ilçesi Cengiz Topel Meydanında geniş katılımlı bir ‘İthal kömüre hayır' mitingi düzenledi. Yüzlerce madencinin katıldığı mitingde konuşan Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, yerli kömürün Türkiye'nin enerji bağımsızlığını koruması, madencilik sektörünün ayakta kalması ve bölgesel ekonomik kalkınmanın devam etmesi açısından, vazgeçilemez öz kaynak olduğunun altını çizdi.
“BU İŞE ÖMRÜMÜZÜ VERDİK”
Konuşmasına şehit olan madencileri rahmetle anarak başlayan Akçul, “Bundan 3 ay kadar önce de bu meydandan sizlerle birlikte yetkililere seslenmiştik. İthal kömüre olan talebin artışından ve yerli kömürün cazibesini yitirmeye başlamasından bahsetmiştik. O günden bugüne ne yetkililerden ne de ilgili taraflardan herhangi bir adım atıldı. Bugün burada madencinin sesi olarak bir kez daha altını çizerek söylüyoruz ki: yerli kömür, ülkemizin enerji bağımsızlığını koruması, madencilik sektörünün ayakta kalması ve bölgesel ekonomik kalkınmanın devam etmesi açısından, vazgeçilemez öz kaynağımızdır. Yerli kömürün ithal kömür karşısında rekabet gücünün zayıflaması hem yerli kömür üreticilerine hem işçiye hem de yöre esnafına vurulacak büyük bir darbe olacaktır. Bu öngörümüzün de sonuna kadar arkasındayız. Yerli kömür biz maden işçilerinin olmazsa olmazıdır. Unutulmamalıdır ki; Kömür yoksa biz de yokuz. Bugün; İthal kömür sofralarımıza uzanmakta ve bizleri işsizlikle sınamaktadır. Durum görünenden çok daha vahimdir. Bunca yılımız yeraltında kömür üretmekle geçti. Bu işe ömrümüzü verdik. Madencilik bizim mesleğimiz, hayatımız oldu. Başka alanlarda çalışma imkanımız neredeyse yok. Geleceğimiz, yerle bir olmadan madencinin önündeki engeller ivedilikle kaldırılmalıdır” dedi.
“SOMA'NIN CAN DAMARI KÖMÜRDÜR”
“Bu havzada ekonominin can damarı kömür ve kömür madenciliği faaliyetleridir” diyen Akçul, “Buradan Hükümetimize sesleniyoruz; ithal kömürün önünü açmak, dışa bağımlı bir Türkiye demektir. Nasıl ki tarımda patates-soğan gibi en temel gıda ürünlerinin, hayvancılıkta etin ithal edilmesi, yerli üreticinin kanayan yarası ise, işte ithal kömür de Türk Madenciliğinin yalnızca bugününü değil, geleceğini de tehlikeye atmaktadır. Bugün burada sadece Enerji Bakanlığımıza değil Maliye Bakanlığımıza da sesleniyoruz. Türkiye ithal kömüre son 5 yılda 30 milyar dolar para harcadı. Yıllık 5 milyar doların üzerinde bir bedel ödüyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlarda, bir yandan politika üretirken bir yandan kömür sektöründe yaklaşmakta olan büyük buhranı görmezden gelmeyin! Kömür sektöründe yaklaşık 50 Bin işçi istihdam ediliyor. Aileleriyle birlikte yaklaşık 250 bin kişi! Acil önlemler alınmazsa, pek çok işletme kapanmak zorunda kalacak. En az 20 bin maden emekçisi işsizlikle karşı karşıya kalacak. Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak uyarıyoruz; artık kömür işletmelerinin, kömür işçisinin sesini duyun. Soruyoruz? Milyar ton rezervli kömürümüz yeraltında dururken, bunu işletecek ve yeryüzüne çıkaracak gücümüz varken, neden ithal kömüre bağımlı olalım? Neden 10 milyar dolar yurtdışına aktarılsın? Neden yabancıların kimyasal atığı petrokok; kömür yerine kullanılsın? İthal Kömür tacirlerine neden fırsat verilsin?” şeklinde konuştu.
“BÜYÜK MİTİNGE DAVET”
Akçul açıklamasını şöyle tamamladı: “Birlikte yol aldığımız gemimiz su alıyor. Ya hep beraber batacak ya da bu suyu birlikte boşaltıp yeni sulara yelken açacağız. Yol arkadaşlarınızı, yani bizi, bu zor günlerde yalnız bırakmayın. Artık zaman; geleceğimize, birlikte sahip çıkma zamanıdır. Bütün emekçi arkadaşlarımız çok kıymetli ama sizler madenciler olarak herkesten daha farklısınız. Herkesin kolay kolay yapamayacağı, dünyanın en riskli işini yapıyorsunuz. Milletimize ve bu devlete yaptığınız hizmetler, paha biçilemez. Sizler çıkardığınız madenden çok daha kıymetli ve önemlisiniz. Ekmeğiniz ve geleceğiniz için harcadığınız alın teri, ananızın ak sütü gibi helaldir. Kimse sizin emeklerinizi ve alın terinizi yok saymaya kalkamaz! Kalkmamalıdır. Emeğimizi yok saymaya, geleceğimizi yok etmeye çalışan herkese Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak tüm gücümüzle sonuna kadar karşı çıkacağız. Bu bir tehdit değil, hak uyarısıdır. Kamuoyu ve yetkililer! Artık İşçinin, üreticinin sesini duyun! Zaten yükümüz ağır. Bir yanda hayat pahalılığı, bir yanda vergi adaletsizliği, bir yanda ekonomik krizle boğuşurken, bu sorunlara çözüm beklerken, şimdi bir de işimizden olma riskiyle karşılaştık. Sanki madenciler olarak iki kere cezalandırılıyoruz. Bu haksızlıkları madenciye, emekçiye reva görenler, asla feraha eremeyecekler. Buradan ayrıca bütün halkımızı, Konfederasyonumuz Türk-İş öncülüğünde 20 Ekim'de, Ankara'da, Tandoğan meydanında gerçekleşecek, büyük mitinge davet ediyoruz. Birlikte hareket etmekten başka bir yolumuz yok. Örgütlü mücadeleden başka çaremiz yok. Tarih, örgütlü mücadelenin zaferleriyle dolu. Bizler de birleşecek, yeni zaferlere imza atacağız. Bir baret ışığıyla karanlığı delen işçi arkadaşlarım; Haklarımız için tek yol örgütlü mücadeledir” ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmanın ardından Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul ile maden işçileri kol kola girerek Cengiz Topel Meydanından Beşyol'a kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. (İHA)
Manisa HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.