MANİSA BAROSUNDAN SOKAK HAYVANLARININ "UYUTULMASI" TASARISINA TEPKİ

ÖZEL HABER 25.05.2024 - 16:14, Güncelleme: 29.05.2024 - 13:15
 

MANİSA BAROSUNDAN SOKAK HAYVANLARININ "UYUTULMASI" TASARISINA TEPKİ

Sokak hayvanlarının “uyutulması”nı içeren ve önümüzdeki günlerde meclise gelmesi beklenen yasa tasarısına tepki çığ gibi büyüyor. Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon başkanı ve üyeleri ETV mikrofonlarından yetkililere seslenerek bu tasarının anayasaya ve vicdanlara aygırı olduğunu söyledi. Yapılan çağrıda, “Uyutmak diye bir şey yok! Uyutmak öldürmektir, uyutmak katliamdır. Önceliğimiz popülasonyu durdurmak olmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine harekete geçen AKP kurmayları, “hayati tehlike” oluşturdukları gerekçesiyle sokak hayvanları ile ilgili Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılacak değişiklik için çalışma başlattı. Önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması planlanan yasa teklifinde sokak köpeklerinin “uyutulması” öngörülüyor. Manisa Barosu da Türkiye gündemine oturan bu konuya tepki gösterdi. Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Büşra Manav, Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon Başkanı Av. Yağmur Altıparmak, ETV’den yetkililere seslendi. “UYUTMAK DİYE BİR ŞEY YOK! UYUTMAK ÖLDÜRMEKTİR, UYUTMAK KATLİAMDIR” Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, “Uyutmak öldürmenin naif bir bicinde ifade edilmiş şekli. Uyutmak diye bir şey yok, uyutmak öldürmektir, uyutmak katliamdır. Ülkemizde Hayvan Haklarının düzenlenmesiyle ilgili 5199 sayılı kanun 2004 yılında yürürlüğe girdi. Bu kanunla beraber belediyelere (yerel yönetimlere) hayvanların korunması, hayvan popülasyonunun önüne geçilmesi amacıyla bir sorumluluk yüklendi. Ancak geçen 20 yıla rağmen net bir çözüm alamadık. Yerel yönetimlerin ve idari kurumların bunu gerçekleştirememesi, gerekli bütçenin ayrılmaması ya da ayrılan bütçenin gerekli şekilde değerlendirilememesi neticesinde hayvan popülasyonu giderek artmış bulunuyor. Belediyelere yüklenen bu sorumluluk denetlenmedi. Buna bağlı olarak da kısırlaştırma seferberliği de başlatılamadı. Bunun sonucunda da birçok vatandaş tarafından da mağduriyetler oluştu.” dedi. “ÖNCELİĞİMİZ POPİLASONYU DURDURMAK OLMALIDIR” Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, “Bu mağduriyetler vatandaş tarafından besleme yapmaya çalışan hayvan hakları savunan hayvan severlerden bu mağduriyetin giderilmesi ya da tüm sorumluların onlara atfedilmesi şeklinde sonuçlandı. Fakat kanunun görevlendirdiği kişiler yerel yönetimler. Bir örnek verecek olursak evinizin çatısı akıyor ve siz yerleri silerek bunun önüne geçmeye çalışıyorsunuz. Yerleri silmek bir çözüm değil. Öncelikle popülasyonu durdurmamız lazım. Bunun içinde kesinlikle ilk etapta üretim tesislerinin kapatılması lazım.  Bu popülasyonun artmasının diğer nedeni de hayvan sahiplenen vatandaşların daha sonra hayvanlarını sokağa atmaları.” şeklinde konuştu. “ANAYASAYA VE VİCDANLARA AYKIRI BİR EYLEMDİR” Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, “Uyutmanın bir çözüm olmadığını da bundan 100 yıl öncesinde yaşanan vahim bir olaydan da çok net anlıyoruz. 1910 Yılındaki hayırsız ada sürgününde İstanbul’daki 80 bin köpek bu adaya terkedilerek yemeksiz, susuz bir şekilde bırakılmış ve tüm köpekler telef olmuştur. Onları uyutmak yani öldürmek bir çözüm olsaydı şimdiye kadar İstanbul sokaklarında bir tane köpek göremezdiniz. Uyutmak çözüm değil. İnsanlar gibi hayvanların da bir yaşam hakkı var bu hak kutsaldır. 5199 sayılı kanun onların yaşam hakkını savunurken tam tersi bu kanunun ruhuna ve özüne aykırı şekilde bu yasa tasarısının hazırlanması tamamen anayasaya ve vicdanlara aykırı bir eylemdir. Biz bunları Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak kabul etmiyoruz. Bu yasa tasarısının meclise gelmemesi ve kabul edilmemesi için halkımızı direnmek ve karşı durmak konusunda herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz. Yasal mücadelede de bu konunun takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı. “UYUTMAK ÇÖZÜM DEĞİL, BU KABUL EDİLEMEZ” Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Büşra Manav, “İngiltere modelinden bahsediyorlar ama bizim Türk örf ve adetlerimiz, kendi inanışımız, yasamızın çıkış sebebi ve amacı uyutmaya tamamen karşı. Baromuz ve komisyonumuz olarak uyutmanın bir çözüm olmadığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ısrarla söylüyoruz. Sorunun kaynağı zaten yasanın uygulanmaması. Ülkemizde insan hakları bakımından ötanazi bile kabul edilmemişken hayvanlar için ötanazi anlamına gelecek bir uyutma eyleminin acısız olacağını söylemenin imkanı yok. Belediyelerin kısırlaştırma oranı çok düşük. Manisa sokaklarında bir küpesiz hayvanları görmemiz, demek ki belediyelerin bu görevi yerine getirememiş olduğunu gösteriyor. Hem yeterli kapasitede barınak yok hem de olan barınaklardaki koşullar iyi değil. Barınaklarda yeterli ekipman yok. Bu kanunun koruyucusu hayvanlar değil ama konusu hayvan. Bu nedenle uygulanmayan bir yasanın ceremesini hayvanlara kesmek ve bunların da çözümü uyutma olarak dile getirmek ne vicdanlara sığabilir ne de hukukumuza uygun bir çözüm olabilir.” dedi. “TOPLUMDA ALGI YAPILIYOR” Hayvan Hakları Komisyon Başkanı Av. Yağmur Altıparmak, “Son günlerde yapılan bu tartışmalar 5199 sayılı kanunun ruhuna ve özüne aykırı.  Zaten bu kanın gereği gibi uygulandığında bu problemler ortaya çıkmayacak. Toplumda sanki tüm köpekler zarar veriyor, ısırıyormuş gibi algı yapılıyor. Mesela bir çocuk kuduz hastalığından dolayı ısırıldıktan sonra vefat etmişti. Ancak bu noktada belediyeler tarafından kuduz hastalığı olan köpekler tedavi edilememişti. Burada belediyenin o köpeği tedavi etmemesi söz konusu. Halk bu konuda çok yanlış yönlendiriliyor. Anadolu kültürü sevgi kültürüdür. Bu kanunun yasalaşması durumunda artık toplumunda yozlaşması söz konusu olacaktır. Komisyon olarak 2024 yılında bu durumun insani olmadığını belirtmek istiyoruz.” açıklamalarımı yaptı. Belgin Koçak  
Sokak hayvanlarının “uyutulması”nı içeren ve önümüzdeki günlerde meclise gelmesi beklenen yasa tasarısına tepki çığ gibi büyüyor. Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon başkanı ve üyeleri ETV mikrofonlarından yetkililere seslenerek bu tasarının anayasaya ve vicdanlara aygırı olduğunu söyledi. Yapılan çağrıda, “Uyutmak diye bir şey yok! Uyutmak öldürmektir, uyutmak katliamdır. Önceliğimiz popülasonyu durdurmak olmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine harekete geçen AKP kurmayları, “hayati tehlike” oluşturdukları gerekçesiyle sokak hayvanları ile ilgili Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılacak değişiklik için çalışma başlattı. Önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması planlanan yasa teklifinde sokak köpeklerinin “uyutulması” öngörülüyor. Manisa Barosu da Türkiye gündemine oturan bu konuya tepki gösterdi. Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Büşra Manav, Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyon Başkanı Av. Yağmur Altıparmak, ETV’den yetkililere seslendi.

“UYUTMAK DİYE BİR ŞEY YOK! UYUTMAK ÖLDÜRMEKTİR, UYUTMAK KATLİAMDIR”

Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, “Uyutmak öldürmenin naif bir bicinde ifade edilmiş şekli. Uyutmak diye bir şey yok, uyutmak öldürmektir, uyutmak katliamdır. Ülkemizde Hayvan Haklarının düzenlenmesiyle ilgili 5199 sayılı kanun 2004 yılında yürürlüğe girdi. Bu kanunla beraber belediyelere (yerel yönetimlere) hayvanların korunması, hayvan popülasyonunun önüne geçilmesi amacıyla bir sorumluluk yüklendi. Ancak geçen 20 yıla rağmen net bir çözüm alamadık. Yerel yönetimlerin ve idari kurumların bunu gerçekleştirememesi, gerekli bütçenin ayrılmaması ya da ayrılan bütçenin gerekli şekilde değerlendirilememesi neticesinde hayvan popülasyonu giderek artmış bulunuyor. Belediyelere yüklenen bu sorumluluk denetlenmedi. Buna bağlı olarak da kısırlaştırma seferberliği de başlatılamadı. Bunun sonucunda da birçok vatandaş tarafından da mağduriyetler oluştu.” dedi.

“ÖNCELİĞİMİZ POPİLASONYU DURDURMAK OLMALIDIR”

Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, “Bu mağduriyetler vatandaş tarafından besleme yapmaya çalışan hayvan hakları savunan hayvan severlerden bu mağduriyetin giderilmesi ya da tüm sorumluların onlara atfedilmesi şeklinde sonuçlandı. Fakat kanunun görevlendirdiği kişiler yerel yönetimler. Bir örnek verecek olursak evinizin çatısı akıyor ve siz yerleri silerek bunun önüne geçmeye çalışıyorsunuz. Yerleri silmek bir çözüm değil. Öncelikle popülasyonu durdurmamız lazım. Bunun içinde kesinlikle ilk etapta üretim tesislerinin kapatılması lazım.  Bu popülasyonun artmasının diğer nedeni de hayvan sahiplenen vatandaşların daha sonra hayvanlarını sokağa atmaları.” şeklinde konuştu.

“ANAYASAYA VE VİCDANLARA AYKIRI BİR EYLEMDİR”

Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Av. Gizem Nur Demirtaş Erbay, “Uyutmanın bir çözüm olmadığını da bundan 100 yıl öncesinde yaşanan vahim bir olaydan da çok net anlıyoruz. 1910 Yılındaki hayırsız ada sürgününde İstanbul’daki 80 bin köpek bu adaya terkedilerek yemeksiz, susuz bir şekilde bırakılmış ve tüm köpekler telef olmuştur. Onları uyutmak yani öldürmek bir çözüm olsaydı şimdiye kadar İstanbul sokaklarında bir tane köpek göremezdiniz. Uyutmak çözüm değil. İnsanlar gibi hayvanların da bir yaşam hakkı var bu hak kutsaldır. 5199 sayılı kanun onların yaşam hakkını savunurken tam tersi bu kanunun ruhuna ve özüne aykırı şekilde bu yasa tasarısının hazırlanması tamamen anayasaya ve vicdanlara aykırı bir eylemdir. Biz bunları Manisa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak kabul etmiyoruz. Bu yasa tasarısının meclise gelmemesi ve kabul edilmemesi için halkımızı direnmek ve karşı durmak konusunda herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz. Yasal mücadelede de bu konunun takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı.

“UYUTMAK ÇÖZÜM DEĞİL, BU KABUL EDİLEMEZ”

Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Büşra Manav, “İngiltere modelinden bahsediyorlar ama bizim Türk örf ve adetlerimiz, kendi inanışımız, yasamızın çıkış sebebi ve amacı uyutmaya tamamen karşı. Baromuz ve komisyonumuz olarak uyutmanın bir çözüm olmadığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ısrarla söylüyoruz. Sorunun kaynağı zaten yasanın uygulanmaması. Ülkemizde insan hakları bakımından ötanazi bile kabul edilmemişken hayvanlar için ötanazi anlamına gelecek bir uyutma eyleminin acısız olacağını söylemenin imkanı yok. Belediyelerin kısırlaştırma oranı çok düşük. Manisa sokaklarında bir küpesiz hayvanları görmemiz, demek ki belediyelerin bu görevi yerine getirememiş olduğunu gösteriyor. Hem yeterli kapasitede barınak yok hem de olan barınaklardaki koşullar iyi değil. Barınaklarda yeterli ekipman yok. Bu kanunun koruyucusu hayvanlar değil ama konusu hayvan. Bu nedenle uygulanmayan bir yasanın ceremesini hayvanlara kesmek ve bunların da çözümü uyutma olarak dile getirmek ne vicdanlara sığabilir ne de hukukumuza uygun bir çözüm olabilir.” dedi.

“TOPLUMDA ALGI YAPILIYOR”

Hayvan Hakları Komisyon Başkanı Av. Yağmur Altıparmak, “Son günlerde yapılan bu tartışmalar 5199 sayılı kanunun ruhuna ve özüne aykırı.  Zaten bu kanın gereği gibi uygulandığında bu problemler ortaya çıkmayacak. Toplumda sanki tüm köpekler zarar veriyor, ısırıyormuş gibi algı yapılıyor. Mesela bir çocuk kuduz hastalığından dolayı ısırıldıktan sonra vefat etmişti. Ancak bu noktada belediyeler tarafından kuduz hastalığı olan köpekler tedavi edilememişti. Burada belediyenin o köpeği tedavi etmemesi söz konusu. Halk bu konuda çok yanlış yönlendiriliyor. Anadolu kültürü sevgi kültürüdür. Bu kanunun yasalaşması durumunda artık toplumunda yozlaşması söz konusu olacaktır. Komisyon olarak 2024 yılında bu durumun insani olmadığını belirtmek istiyoruz.” açıklamalarımı yaptı. Belgin Koçak

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.