TÜRKİYE'YE GELEN ETLERDE BÜYÜK TEHLİKE!
TÜRKİYE'YE GELEN ETLERDE BÜYÜK TEHLİKE!
Son haftalarda Avrupa'daki büyükbaş hayvanlarda mavi dil hastalığının yayılması üzerine Türkiye, Polonya ve Macaristan dışındaki Avrupa ülkelerinden hayvan ithalatını durdurdu. Uzmanlar, biyogüvenlik tedbirlerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Son haftalarda Avrupa'daki büyükbaş hayvanlarda mavi dil hastalığı görülmesi üzerine Türkiye ithalatı durdurdu.
Yaklaşık bir ay içerisinde birçok Avrupa ülkesindeki hayvanlarda mavi dil hastalığı görüldü. Hastalığın kısa süre içerisinde yayılması üzerine bazı Avrupa ülkeleri ihracatı durdurdu. Sadece Polonya ve Macaristan'da ihracatın açık olduğunu söyleyen uzmanlar Türkiye'nin tedbir olarak hayvan ithalatını durdurduğunu söyledi. Ayrıca üreticilerin kendi çiftliklerinde biyogüvenlik tedbirlerini artırmaları gerektiğini söyleyen uzmanlar tedbirlerin en üst seviyede tutulması gerektiğini açıkladı.
"POLONYA VE MACARİSTAN'DA İHRACAT AÇILMASI YÜKSEK GÖRÜLÜYOR"
Polonya ve Macaristan'da henüz vaka görülmediğini fakat orada da yoğun test süreci gerçekleştiğini söyleyen damızlık hayvan yetiştiricisi Tarkan Gani, " Mavi dil hastalığı şu anda Hollanda, Danimarka, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde görüldü. Son bir ayda çok sık görüldüğünden dolayı bu ülkeler hayvan ihracatlarını yasakladılar. Şu anda hayvanları satışa sunmuyorlar ve dışarıya göndermiyorlar. Sadece Macaristan ve Polonya'da vaka görülmedi ama hükümetimiz tedbir olarak orayı da ithalata kapatmış durumda. Avrupa'dan şu an için hiçbir damızlık hayvan ithalatı söz konusu değil. Daha öncesinden izinlerini almış işletmecilerimiz ve yetiştiricilerimiz var. Hatta oralara kapora vermiş işletmeler var. Onlar da şu an bekliyorlar, yoğun bir test süreci geçiriyorlar. Test sürecinin ardından Macaristan ve Polonya'nın ithalata açılması yüksek görülüyor" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'DE HENÜZ RESMİ KAYNAKTAN AÇIKLANAN BİR VAKA YOK
Türkiye'nin gerekli tedbirleri aldığını vurgulayan Gani, "Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en ağır sağlık şartnamesini kullanıyor. Çok kolay bir şekilde hayvan getirilmiyor. Hayvanlar belirli testlere tabi tutuluyor. Türkiye'ye getirilmelerinin ardından tekrar kanları alınıyor. Olumsuz bir şey olduğunda hayvanlar kesime sevk ediliyor. Ülkemizde şu an için resmi kaynaklardan ben mavi dil açıklaması duymadım. Devletimizin tüm çabaları bu hastalığın ülkemize gelmemesi için" dedi.
TEDBİRLERİN ÜST DÜZEYDE TUTULMASI ŞART
Gani, "Dünyada çeşitli sığır hastalıkları var. Bu hastalıklardan biri de mavi dil. Şu ana kadar insana bir etkisi ortaya çıkmadı. Fakat mavi dil bulaşan hayvanda yüksek ateş yavru atımı yapıyor. Bu da bizim milli ekonomimize çok ciddi zararlar veriyor. Bu nedenle devletimizin aldığı tedbirler gayet doğru. Tüm çiftliklerde sadece mavi dil için değil biyogüvenlik tedbirleri alınması lazım. Sönmüş kireçleri çiftliklerde kullanabilirler. En bulunabilir ve masrafsız olanı bu yöntem. Çiftliklere galoşsuz kimseyi almamamız gerekiyor. Tek kullanımlık önlük kullanabilirler. Zaten dışarıdan misafir kabul etmiyoruz. Kabul ettiğimiz zamanlarda da bu biyogüvenlik şartlarını uyguluyoruz. Çiftliğimizde binlerce hayvan var. Burada birine hastalık bulaşması hepsinin hasta olması anlamına geliyor. Bu nedenle tedbirlerimizi en üst düzeyde tutmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
MAVİ DİL HASTALIĞI NEDİR?
Bluetongue virüs (BTS) olarak da bilinen ve reoviridae ailesine ait bir virüsün neden olduğu mavi dil hastalığı, geviş getiren koyun, keçi, sığır ve deve gibi hem büyük hem de küçükbaş hayvanlarda ortaya çıkabilen viral bir enfeksiyondur.En ciddi olarak koyunların etkilenmesine rağmen, keçi, sığır, deve, ceylan ve Afrika antilobu gibi tüm geviş getiren türlerin duyarlı olduğu mavi dil hastalığı, tatarcık sinekleri başta olmak üzere böceklerle bulaşabilmektedir. Sağlıklı görünen sığır ve keçiler yüksek düzeyde virüs taşıyabilir ve daha fazla enfeksiyon kaynağı sağlayabilir.Koyunların yanı sıra sığırlarda görülen belirtiler nadirdir ancak koyunlarda görülen semptomlarla benzerlik gösterebilir. Enfekte koyunlarda, mavi dil kan damarlarına zarar verir ve bu da kanamaya (iç kanama), kanda oksijen eksikliğine ve etkilenen dokuların nekrozuna (ölümüne) neden olur. Enfeksiyonlar genç kuzularda ise daha belirgindir ve ölüm oranı yüksek olabilir.Herhangi bir tedavisi bulunmayan mavi dil hastalığından korunmak için hayvanların aşılanması gerekir. Eğer mavi dil hastalığına yakalanan hayvanlar tespit edilirse hayvanların yaşadığı köyler genellikle karantina altına alınır ve bir süre o köy hayvan giriş-çıkışlarına kapatılır.
İNSANA BULAŞIR MI?
Mavi dil hastalığı, hasta hayvanlara temas edilip, bu hayvanların sütünün tüketilip yünüyle temas edilse bile insanlara bulaşmaz.
Serdar Fazlı Atalanlılar
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.