Almanya ziyaretleri çerçevesinde çeşitli görüşmeler yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yurt dışında da sahipsiz kalan 4 bin Türk çocuğunun, gençlik daireleri aracılığıyla Hıristiyan ailelere verildiğini belirterek, ''Bu çocuklar adeta Hıristiyanlaştırılıyor. Büyük bir dramla büyük bir asimilasyonla karşı karşıyayız'' dedi.
Bu söylem temel sorunlarımızın üzerini örter.
Sayın Bakan; Almanya’ya ziyaretiniz sırasında Türk kökenli hukukçular ve Gençlik Dairesi yetkilileri ile toplantı yaparak bilgiyi kaynağından almanız bizim için daha hayırlı olurdu. Temel sorunlarımızın üzeri soyut söylemler ile örtülüyor. Birinci kuşağın 51 yıllık dev asa enkazını, ikinci, üçüncü kuşak çözemediğinden mirasın yükünü 4. Kuşak sırtında taşıyor. Yabancılar yasası, uyum kursları, aile birleşimi, çifte vatandaşlık ve yığınlarca temel sorunumuz var. İşsizlik, iş güvencesi, Hitler icadı taşeron şirketlerin uygulamaları, vardiyalı çalışma koşulları sonucu geçimsizlikler ve boşanmalar artıyor.
Gençlerimiz
Üniversiteye giden gençlerimizin oranı azalıyor. Meslek okuluna giden gençlerimiz okul sonrası meslek yeri bulmakta zorlanıyorlar. Eğitimsiz, mesleksiz, işsizliğin sonucu mutsuz ve uyumsuz davranışları ile suç ortamlarına savrularak ceza evlerine giren çocuklarımızın oranı hayli fazla.
Gençlik Dairesi (Jugendamt) ne yapar?
Gençlik Dairesi; Ücretsiz Anne-baba kursu, sosyal pedagojik aile yardımı yapar. Gençlik Dairesi, çocukların doğumundan reşit olana kadar tehlike arz edecek her tür bilgiyi araştırmakla, çocukları bunlardan korumakla yükümlüdür. Gençlik Dairesi; Bilirkişi kurulu, ilçe, Belediye meclisi üyeleri, resmi onaylı kuruluşlar ve gençlik birliklerince önerilen kişilerden oluşur. Mahalle ve şehirlerin planlanması ve tasarımında geçlerin yer almasını sağlarlar.
Koruyucu aile ve evlat edinme
Gençlik Dairesi; Çocuğun can güvenliği ve sağlıklı ortamda yetişmesi çalışmaları yürütür. Aile içindeki huzursuzluğun çocuğa yaşamını tehlikeye soktuğu durumlarda aile mahkemesi ve bilir kişi raporları ile etnik kökenine bakılmaksızın çocuk aileden alınır. Çocuk kurum veya koruyucu aileye verilir. Çocuğun tekrar aileye kazandırılması için çalışılır. Anne Baba’da iyileşme görünmediğinde çocuğu evlat edinecek aile aranır. Öncelik ailenin yakınlarına verilir. Bu aileler başka ülkelerde yaşıyor olabilir. Evlat edineceklerin ekonomi ve sosyal yaşamı aile mahkemeleri ve bilirkişi raporları ile belirlenerek, etnik kökeni dikkate alınmaz.
Temel sorunlarımızı çözmeliyiz
Çocuk sorunu temel sorunlarımızın çözümü ile ortadan kalkar. Aksi halde; dövülen, işkence edilen, giyimi ve temizliğine özen gösterilmeyen, baskı ve şiddet uygulanan, okula-çocuk yuvasına, Doktor kontrollerine düzenli götürülmeyen yığınlarca raporu ve dava dosyalarını önümüze koyarak, bütün bunlara sebep olan baskıcı uygulamalarını aklarlar.
Yakınma hastalığı
Yabancı olduğum için Öğretmen kötü not veriyor, işveren zor iş veriyor, Polis kimlik soruyor hastalığından kurtulmalıyız. Kendi öz eleştirimiz konusunda gerçekçi olmalıyız. Ortak sorunlarımıza birlikte çözüm yaratarak buz dağını eritiriz. Bu ülkede çok iyi eğitim gören, başarılı meslek edinen, iş kuran, çalışan Avrupalı Türkler ve olanakları var.
Türkiye’de çözüm bekleyen sorunlarımız.
Mavi kart- Emeklilik-çifte vatandaşlık-Askerlik-tatil dönemi gümrükler çilelisi-Konsolosluk hizmetlerinde yüksek harçlar- Araba çıkarma hakkı benzeri sorunlarımızın çözülmemesi aile huzursuzluklarını tetikleyerek önemli yaralar açıyor.
Sayın Bakan;
18 yaşını dolduran çocuklarımızı Türkiye’ye götüremiyoruz. Türkiye, gençler için meslek yapma ortamları hazırlanmalı. Yaz tatillerinde Belediye, Valilik veya diğer sosyal kurumlar gurbetçiler için etkinlikler düzenleyerek, kaynaşma, yörenin tanıtımı yapılmalı.
Sessizce kopuş ve sessizce asimle olma nedenlerini öncelikli sizlerin ortadan kaldırması gerekiyor.
Emek göçünün 50. Yılı sonrası AK Parti hükümeti döneminde daha sık ziyaretler ile hatırlanır olduğumuzun altını çiziyorum. Ancak, Kalın çizgiler ile sorunlarımızın hala çözülmediğine vurgu yapmak istiyorum.
Hadi hayırlısı…
Anasayfa
Yazarlar
Ali GÜLTEKİN
Yazı Detayı
Bu yazı 1096+ kez okundu.
Bakan Bozdağ’a yanlış bilgi
Almanya ziyaretleri çerçevesinde çeşitli görüşmeler yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yurt dışında da sahipsiz kalan 4 bin Türk çocuğunun, gençlik daireleri aracılığıyla Hıristiyan ailelere verildiğini belirterek, ''Bu çocuklar adeta Hıristiyanlaştırılıyor. Büyük bir dramla büyük bir asimilasyonla karşı karşıyayız'' dedi.
Bu söylem temel sorunlarımızın üzerini örter.
Sayın Bakan; Almanya’ya ziyaretiniz sırasında Türk kökenli hukukçular ve Gençlik Dairesi yetkilileri ile toplantı yaparak bilgiyi kaynağından almanız bizim için daha hayırlı olurdu. Temel sorunlarımızın üzeri soyut söylemler ile örtülüyor. Birinci kuşağın 51 yıllık dev asa enkazını, ikinci, üçüncü kuşak çözemediğinden mirasın yükünü 4. Kuşak sırtında taşıyor. Yabancılar yasası, uyum kursları, aile birleşimi, çifte vatandaşlık ve yığınlarca temel sorunumuz var. İşsizlik, iş güvencesi, Hitler icadı taşeron şirketlerin uygulamaları, vardiyalı çalışma koşulları sonucu geçimsizlikler ve boşanmalar artıyor.
Gençlerimiz
Üniversiteye giden gençlerimizin oranı azalıyor. Meslek okuluna giden gençlerimiz okul sonrası meslek yeri bulmakta zorlanıyorlar. Eğitimsiz, mesleksiz, işsizliğin sonucu mutsuz ve uyumsuz davranışları ile suç ortamlarına savrularak ceza evlerine giren çocuklarımızın oranı hayli fazla.
Gençlik Dairesi (Jugendamt) ne yapar?
Gençlik Dairesi; Ücretsiz Anne-baba kursu, sosyal pedagojik aile yardımı yapar. Gençlik Dairesi, çocukların doğumundan reşit olana kadar tehlike arz edecek her tür bilgiyi araştırmakla, çocukları bunlardan korumakla yükümlüdür. Gençlik Dairesi; Bilirkişi kurulu, ilçe, Belediye meclisi üyeleri, resmi onaylı kuruluşlar ve gençlik birliklerince önerilen kişilerden oluşur. Mahalle ve şehirlerin planlanması ve tasarımında geçlerin yer almasını sağlarlar.
Koruyucu aile ve evlat edinme
Gençlik Dairesi; Çocuğun can güvenliği ve sağlıklı ortamda yetişmesi çalışmaları yürütür. Aile içindeki huzursuzluğun çocuğa yaşamını tehlikeye soktuğu durumlarda aile mahkemesi ve bilir kişi raporları ile etnik kökenine bakılmaksızın çocuk aileden alınır. Çocuk kurum veya koruyucu aileye verilir. Çocuğun tekrar aileye kazandırılması için çalışılır. Anne Baba’da iyileşme görünmediğinde çocuğu evlat edinecek aile aranır. Öncelik ailenin yakınlarına verilir. Bu aileler başka ülkelerde yaşıyor olabilir. Evlat edineceklerin ekonomi ve sosyal yaşamı aile mahkemeleri ve bilirkişi raporları ile belirlenerek, etnik kökeni dikkate alınmaz.
Temel sorunlarımızı çözmeliyiz
Çocuk sorunu temel sorunlarımızın çözümü ile ortadan kalkar. Aksi halde; dövülen, işkence edilen, giyimi ve temizliğine özen gösterilmeyen, baskı ve şiddet uygulanan, okula-çocuk yuvasına, Doktor kontrollerine düzenli götürülmeyen yığınlarca raporu ve dava dosyalarını önümüze koyarak, bütün bunlara sebep olan baskıcı uygulamalarını aklarlar.
Yakınma hastalığı
Yabancı olduğum için Öğretmen kötü not veriyor, işveren zor iş veriyor, Polis kimlik soruyor hastalığından kurtulmalıyız. Kendi öz eleştirimiz konusunda gerçekçi olmalıyız. Ortak sorunlarımıza birlikte çözüm yaratarak buz dağını eritiriz. Bu ülkede çok iyi eğitim gören, başarılı meslek edinen, iş kuran, çalışan Avrupalı Türkler ve olanakları var.
Türkiye’de çözüm bekleyen sorunlarımız.
Mavi kart- Emeklilik-çifte vatandaşlık-Askerlik-tatil dönemi gümrükler çilelisi-Konsolosluk hizmetlerinde yüksek harçlar- Araba çıkarma hakkı benzeri sorunlarımızın çözülmemesi aile huzursuzluklarını tetikleyerek önemli yaralar açıyor.
Sayın Bakan;
18 yaşını dolduran çocuklarımızı Türkiye’ye götüremiyoruz. Türkiye, gençler için meslek yapma ortamları hazırlanmalı. Yaz tatillerinde Belediye, Valilik veya diğer sosyal kurumlar gurbetçiler için etkinlikler düzenleyerek, kaynaşma, yörenin tanıtımı yapılmalı.
Sessizce kopuş ve sessizce asimle olma nedenlerini öncelikli sizlerin ortadan kaldırması gerekiyor.
Emek göçünün 50. Yılı sonrası AK Parti hükümeti döneminde daha sık ziyaretler ile hatırlanır olduğumuzun altını çiziyorum. Ancak, Kalın çizgiler ile sorunlarımızın hala çözülmediğine vurgu yapmak istiyorum.
Hadi hayırlısı…
Ekleme
Tarihi: 20 Kasım 2012 - Salı
Bakan Bozdağ’a yanlış bilgi
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.