Ali GÜLTEKİN
Köşe Yazarı
Ali GÜLTEKİN
 

CHP’YE İNCE RÜZGÂRI GELDİ Mİ?

Cumhuriyet Halk Partisi’ne İnce Rüzgârı geldi mi? “…El birliği ile vantilatörlerini, klimalarını sonuna kadar açarak Muharrem İnce’ye rüzgâr vermek istiyorlar.” Muharrem İnce “aheste aheste esen rüzgâr ile serinlemek istiyorsa” sıcak havalar göz önüne alındığında kim ne diye bilir ki! Mesele, CHP adayı olması nedeni ile mitinglerde meydanları dolduran halkın duygularını, duyarlılıklarını, umutlarını hoyratça rüzgâra savurmaması. Asıl mesele; Kendini heder etmemesi. Bu umut, Muharrem İnce’nin var ettiği umut değildi. Bu umut CHP’nin ellerini dizine koyarak doğrulma, ortak paydalarda birleşerek kazanma umuduydu. İSTİFA MI? Kılıçdaroğlu İstifa etmeli mi? Evet etmeli. İnce ben daha iyiyim, “partinin başına geçeyim” diye bilir mi? Hangi gerekçe ile diyecek? Hangi başarı ile diyecek? Hangi politik donanım ile diyecek! “Annem, Ablam başörtülü, ben Cuma namazına gidiyordum. Ben yoksul bir ailenin çocuğuydum…” Bu yaklaşım toplumun dini, milli ve sosyal duygularını siyasete alet etmek değil mi? Bu söylemler dünya siyaseti içine girmesi gereken bir liderin söylemleri olabilir mi? CHP genel seçimlerde başarısız mı? Evet, aldığı oy oranı ile başarısız. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı başarısız mı? Evet, aldığı oy oranı ve söylemleri ile başarısız. Muharrem İnce CHP’nin oylarını artırmadı. Her çevreden oyu Muharrem İnce almadı. Gelen oylar tepki oylarıydı. Çözüm: Söylemlerin, politikaların, yöntemlerin, parti tüzüğünün… Değişmesi mi? Evet! Her fırsatta gençleri çok sevdiklerini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem ince gençlerin önünü açmak için kenara çekilmeliler. Bırakın o koltukları üç-beş yabancı dil bilen, dünya politikalarını izleyen gençler ile siyaset ve parti güçlenerek umut olsun.   ÖZÜN VE SÖZÜN “Ben YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) önüne sandalye atıp bekleyeceğim” dediniz. Seçim gecesi millet oyları sayarken “meğer kendisi Swissotel’de yıldızları sayıyormuş.” “Ben Sayın Genel Başkan’ın karşısına aday olmam” dediniz. Seçim gecesi karanlığın içinde uzaktan bir ses duymuş olmalısınız ki “adayım” dediniz. Eskiden tek koltuk hedefiniz vardı. Şimdi hem genel başkanlığı istiyor, hem gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden beyan ederek ikinci koltuğa da göz diktiniz. Bu kadar bencillik niye? Hani beş yıl Cumhurbaşkanlığı yapıp köyünüze dönecektiniz? Kazanamadın şimdi memlekete dönüp her fırsatta sevdiğini söylediğin gençler yetiştirerek siyasete kazansanız iyi olmaz mı? Tek koltuk ile yetinilmiyor? CHP’de başka Cumhurbaşkanı adayı olacak yetenekte kimse yok mu? Diyelim genel başkan oldunuz. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi siz de bir başka partiliyi aday gösteremez misiniz? Mesela, iki, üç lisan bilen dünya siyasetine hâkim yığınlarca genç arasından biri! Gençler ne için var? Arkanızdan yürüyüp size rüzgâr vermek için mi? Gençlere neden kendi rüzgârları ile sonsuzluğa yelken açma fırsatı vermiyorsunuz? Mademki;  Güçlü söylemleriniz var. Deneyiminiz var. Birikiminiz var…  Sormazlar mı adama Yalova’ya 16 yıl içerisinde bunun ne kadarını seçimlere oy oranı olarak yansıttınız? Madem Cumhuriyet gençliğini önemsiyorsunuz. Yalova’da sadece Milletvekilliğiniz döneminde 16 yıl içinde Milletvekili olma yeteneğine sahip bir genç neden yetiştiremediniz? Siz, “16 yıl bana yeter” diyerek çekilip neden bir genç adayın Genel başkan, Cumhurbaşkanı adayı olması için çaba harcamıyorsunuz? Yalova’dan AK Parti’den Milletvekili seçilen Ahmet Büyükgümüş sizin hemşeriniz. Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünü bitiren üç yabancı dil bilen genç bir Milletvekili seçildi. Bu bir gönderme değil, gençlerin başarısını örnek gösterme babında hatırlatma. Yanı başınızda bunlar olurken: Nerede sizin genç hayranlığınız? Nerede sizin tecrübeniz? Nerede sizin rüzgârınız… Rüzgârın yönünü iyi belirleyemeyen kaptanın gemisi rotadan çıkararak kıyıya sürüklenir. Kurtarıcı yetişirse ne ala yetişmezse batar. Hadi hayırlısı…
Ekleme Tarihi: 05 Temmuz 2018 - Perşembe
Ali GÜLTEKİN

CHP’YE İNCE RÜZGÂRI GELDİ Mİ?

Cumhuriyet Halk Partisi’ne İnce Rüzgârı geldi mi?
“…El birliği ile vantilatörlerini, klimalarını sonuna kadar açarak Muharrem İnce’ye rüzgâr vermek istiyorlar.”
Muharrem İnce “aheste aheste esen rüzgâr ile serinlemek istiyorsa” sıcak havalar göz önüne alındığında kim ne diye bilir ki!
Mesele, CHP adayı olması nedeni ile mitinglerde meydanları dolduran halkın duygularını, duyarlılıklarını, umutlarını hoyratça rüzgâra savurmaması. Asıl mesele; Kendini heder etmemesi.
Bu umut, Muharrem İnce’nin var ettiği umut değildi. Bu umut CHP’nin ellerini dizine koyarak doğrulma, ortak paydalarda birleşerek kazanma umuduydu.
İSTİFA MI?
Kılıçdaroğlu İstifa etmeli mi?
Evet etmeli.
İnce ben daha iyiyim, “partinin başına geçeyim” diye bilir mi?
Hangi gerekçe ile diyecek?
Hangi başarı ile diyecek?
Hangi politik donanım ile diyecek!
“Annem, Ablam başörtülü, ben Cuma namazına gidiyordum. Ben yoksul bir ailenin çocuğuydum…” Bu yaklaşım toplumun dini, milli ve sosyal duygularını siyasete alet etmek değil mi?
Bu söylemler dünya siyaseti içine girmesi gereken bir liderin söylemleri olabilir mi?
  • CHP genel seçimlerde başarısız mı?

    Evet, aldığı oy oranı ile başarısız.
  • CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı başarısız mı?

    Evet, aldığı oy oranı ve söylemleri ile başarısız.

    Muharrem İnce CHP’nin oylarını artırmadı. Her çevreden oyu Muharrem İnce almadı. Gelen oylar tepki oylarıydı.

    Çözüm:

    Söylemlerin, politikaların, yöntemlerin, parti tüzüğünün… Değişmesi mi?

    Evet!

    Her fırsatta gençleri çok sevdiklerini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem ince gençlerin önünü açmak için kenara çekilmeliler. Bırakın o koltukları üç-beş yabancı dil bilen, dünya politikalarını izleyen gençler ile siyaset ve parti güçlenerek umut olsun.  

    ÖZÜN VE SÖZÜN

    Ben YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) önüne sandalye atıp bekleyeceğim” dediniz. Seçim gecesi millet oyları sayarken “meğer kendisi Swissotel’de yıldızları sayıyormuş.”

    “Ben Sayın Genel Başkan’ın karşısına aday olmam” dediniz. Seçim gecesi karanlığın içinde uzaktan bir ses duymuş olmalısınız ki “adayım” dediniz.

    Eskiden tek koltuk hedefiniz vardı. Şimdi hem genel başkanlığı istiyor, hem gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanlığı adaylığını şimdiden beyan ederek ikinci koltuğa da göz diktiniz.

    Bu kadar bencillik niye?

    Hani beş yıl Cumhurbaşkanlığı yapıp köyünüze dönecektiniz?

    Kazanamadın şimdi memlekete dönüp her fırsatta sevdiğini söylediğin gençler yetiştirerek siyasete kazansanız iyi olmaz mı?

    Tek koltuk ile yetinilmiyor?

    CHP’de başka Cumhurbaşkanı adayı olacak yetenekte kimse yok mu? Diyelim genel başkan oldunuz. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi siz de bir başka partiliyi aday gösteremez misiniz? Mesela, iki, üç lisan bilen dünya siyasetine hâkim yığınlarca genç arasından biri!

    Gençler ne için var?

    Arkanızdan yürüyüp size rüzgâr vermek için mi?

    Gençlere neden kendi rüzgârları ile sonsuzluğa yelken açma fırsatı vermiyorsunuz?

    Mademki;

     Güçlü söylemleriniz var.

    Deneyiminiz var.

    Birikiminiz var…

     Sormazlar mı adama Yalova’ya 16 yıl içerisinde bunun ne kadarını seçimlere oy oranı olarak yansıttınız?

    Madem Cumhuriyet gençliğini önemsiyorsunuz. Yalova’da sadece Milletvekilliğiniz döneminde 16 yıl içinde Milletvekili olma yeteneğine sahip bir genç neden yetiştiremediniz?

    Siz, “16 yıl bana yeter” diyerek çekilip neden bir genç adayın Genel başkan, Cumhurbaşkanı adayı olması için çaba harcamıyorsunuz?

    Yalova’dan AK Parti’den Milletvekili seçilen Ahmet Büyükgümüş sizin hemşeriniz. Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünü bitiren üç yabancı dil bilen genç bir Milletvekili seçildi.

    Bu bir gönderme değil, gençlerin başarısını örnek gösterme babında hatırlatma. Yanı başınızda bunlar olurken:

    Nerede sizin genç hayranlığınız?

    Nerede sizin tecrübeniz?

    Nerede sizin rüzgârınız…

    Rüzgârın yönünü iyi belirleyemeyen kaptanın gemisi rotadan çıkararak kıyıya sürüklenir. Kurtarıcı yetişirse ne ala yetişmezse batar.

    Hadi hayırlısı…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.