Dünya’yı bu hale getirenler kim? Davos’un küresel sermaye “müritleri” Askerlerini, silahlarını, şirketlerini, ajanlarını, üstlerini sömürü, talan ve işgal ettikleri ülkelerden çekseler dünya güllük
gülistanlık olmaz mı?
KİM BUNLAR?
Gazete manşetleri
Televizyon haberleri
Dünya Ekonomik Formu
Borsalar…
"Dünya ganimetlerini" cukkalarına indiren en zengin 62 kişiyi anlatıyor. Kimileri imreniyor. Kimileri basıyor kalayı. Kimileri ah, vah çekiyor.
Az ilerde acayip kılıklı birkaç kişi hararetli bir tartışma içerisindeler.
Kafasının arkasındaki, uzun saçları sırtına dökülen adam: Dünya’nın en zengin 62 kişinin 50’si Yahudi.
Başı kırmızı poşulu Adam: Albaqa! Çoğunluğu Müslüman.
Az ilerideki ortaya atılan keçi sakallı Fransız: siz ancak bizden silah alırsınız. Sizde para ne gezer”.
Amerikalı: Dünya’nın en zengin 62 kişinin 40’ı Hıristiyan ve Amerikalı. Sarı saçlı uzun adam birden öfkeleniyor “Nein! das sind alle Deutsche”
Bütün bunları sesiz sakin dinleyen Temel uzun burnunu orta yerdeki tartışmaya sokar.
-Temel: Uşağım boşuna kavga etmeyin da. Siz global sermaye duymadınız mı?
-Ses yok.
-Temel: Küresel sermaye duydunuz mu?
-Ses yok
-Temel: Ula! uşağım Laz Marx’ın kapitalini okumadınız mı da?
-Okumadık! (aynı anda, herkes kendi dilinden)
- Temel: Alman Marx’ın kapitali, manifestosu sınıfsız toplum yaratamadı. Laz Marx’ın Kapital’i sınıfsız sermaye yarattı. Artık sermayenin vatanı yok. Uşağım ha bu 62 çok zengin uşağın hiç birisinin vatanı yok. Onlar paraları neredeyse orasını vatan bilirler, onların üzerinde yatar, kalkar, “hırlaşırlar”.
-Amerikalı: Bizim işimiz yoksulların karnını doyurmak, dünya barışını sağlamak.
-Alman: Biz yoksul ülkelere medeniyet götürürüz.
-Fransız: Biz AB’yi fakir ülkeleri geliştirmek için kurduk.
-Suudi: Biz dünya nimetlerini elimizin tersi ile iter, Allah için çalışırız.
Temel: Ha bunların hiç biri ne Rize çayı içmiş, ne de finduk yemiş.
Ellerini havaya kaldıran Temel: Adaletin bu mu dünya? İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, Credit Suisse’in verilerinden yararlanarak hazırladığı raporun sonuçlarına bakın uşağım. Ha bu insanlık, barış, demokrasi diyenlerin soyu 62 “süper zenginin” serveti, dünya nüfusunun yarısından daha fazla!
Adaletin bu mu dünya?
DÜNYA GANİMETLERİ
Dünya ganimetleri… Nedir? Nedir bu dünya ganimetleri Temel kardeş?
Ortadoğu’da Pazar yerlerinde patlayan bombalar ile parçaları havada uçuşan Müslüman bedenleri. Bodrum sahillerine vuran Aylan bebek. Mülteci kadınların uğradığı tecavüzler, kadın bedenlerinin satılması. İnsan kaçakçılığı, uyuşturucu, kara para, kumar, fuhuş, organ, “ganimetleri”. Ülkelerde çıkarılan çatışmalara, savaşlara verilen silah parası ganimetleri. İşgal edilen ülkelerin zenginliklerinin talanı…
Bizim ülkemizde, Reno, WV, Mercedes, Bosch… Şirketlerinin, bedava yer, az vergi, ucuz iş gücünün… “ganimetleri”. Daha anlatayım mı uşağım? Bizim derelere kadar geldiniz da. Suyu, ormanları, dağı, satıyor alıyorsunuz. Nazım’ın dediği gibi ağacın gölgesini satıyorsunuz.
Ellerini açıp başını gökyüzüne kaldıran Temel: Adaletin bu mu dünya? Ey kurban olduğum Allah bütün bunları görüyorsun, biliyorsun. Sana güveniyor, inanıyorum. Haklıyı haksızı ayırırsın.
DÜNYA SERVETİNİN YARISI 388 KİŞİYE
İngiltere merkezli Oxfam'ın gelir adaletsizliğine dikkat çeken raporunda 2010 yılında dünya servetinin yüzde 50' sinin 388 kişiye ait olduğunun altını çiziyor. Yoksul nüfusunun serveti 210-2015 yılları arasında yüzde 15 azaldı. Aynı yıllar aralığında en zengin 62 kişinin serveti ise 500 milyar dolardan 1.76 trilyon dolara yükseldi. Diğer bir çarpıcı örnek de bu çevrelerce 190 milyar dolar vergi kaçırıldığının açıklanması.
Adaletin bu mu dünya!
Hadi hayırlısı…