Ali GÜLTEKİN
Köşe Yazarı
Ali GÜLTEKİN
 

Hayde bre “Kadın” efeler

Avrupalıların sanayi ve çevreyi birlikte nasıl geliştirdiklerine tanıklık ediyoruz.  Biz sanayimizi geliştirirken tarım alanlarımızı neden yok ediyoruz?  Bu duygular içinde ekranımda Manisa haberlerini okuyorum.  Kent konseyi kadın meclisinin çevre duyarlılığı haberi beni heyecanlandırıyor.  Manisa’nın Kadın Efelerini, Avrupa TEMA ve Yeşil çember çevrecileri ile buluşturmak için hemen telefon, mail trafiği kuruyorum. Gediz bize küskün akıyor. Spil sırtını dönmüş. Kirazı, inciri, üzümü dalından koparıp yiyemiyor,  pınar oluklarından, gözelerinden temiz su içemiyoruz. Süreyya parkında naylon poşete dolanmış kaplumbağa yaşam savaşı veriyor,  Gediz’in atık kirli suyundan başını dışarı çıkarıp soluyan balık yüreğimizi acıtıyor. Göçmen kuşlar gelmez oldu. Sincaplar daldan dala atlayacak ağaç bulamıyor. Efe Fadime Olunmalı Fadime, doğduğu büyüdüğü evinden ayrılacak. İlk adımını attığı sokağı, sakız aldığı Arif Bakkal’ı, Beş taş oynadığı arkadaşlarını, evine yakın okulunu,  geride bırakarak,  beyaz gelinliği ile bir başka mahallede hayat arkadaşı ile ortak yaşama sürdürecek. Kirazlar, üzümler, incirler, pamuklar toplandı. Yorgun üretici köylüler soluklanarak zeytin sezonuna hazırlanıyor. Manisa’da düğün mevsimi. Fadime, Kestane ağacından yapılmış, el işçiliği ile nakışlınmış 1950 yapımı Annesinin sandığını açtı. Sandıktan etrafa yayılan tarihi derin bir nefesle içine çekti.  Bohçaları tek tek çıkardı. Bir an duraksadı. Sandıkta, file içerisinde muhafaza edilmiş el örgüsü yün çorapları görünce fileyi eline alıp çoraplara dokundu.  Çorapların arasında özenle katlanmış yarım kiloluk kesekâğıdı çıktı. Kese kâğıdının bir yüzünde;  Manisa 8 Eylül de düşman işgalinden kurtuldu. Manisa halkı... Yazının devamını gazetenin kese kâğıdına dönüştürüldüğünden okuyamadı. Kese kâğıdını eline aldı. Açtığında  içinde rahmetli Babasının resimlerini buldu. Resmine doğru eğildiğinde yüzüne dökülen saçlarının aralığından Babasının resmine baktı. Başını hafiften sallayarak yukarı kaldırıp içini çeken Fadime: Babamın resimlerini bu kese kâğıdı korudu. Biz bu geleneği koruyamadık. Derin hayallere dalarak Babasının anlattığı, rengârenk çiçeklerin yetiştirdiği bahçeli Manisa evlerini, şehzadelerin avlandığı ormanları, kenarlarında oltasını suya bırakıp sohbet eden insanlar ile Gediz’i hatırladı. Gözleri tekrar kese kâğıdına ilişti. Kese kâğıdının diğer bir yüzünde Manisa’nın kurtuluşunda şehitlerin rakamını görünce irkildi.  Az ileride eşyalarının olduğu naylon torbalara baktı. Önce en büyük olanını eline alarak göz hizasına getirdi  ‘Albay Bagorci ‘ diyerek eşyalarını poşetten yerde serili Demirci halısının üzerine boşalttı. Sonra küçük olanını eline aldı ‘Metropoliti’  diyerek poşeti ters çevirip içini diğer eşyalarının üzerine boşalttı. Az ileride su dolu pet şişesini eline aldı. Avcunda şişeyi inceledi.  …üretilmiş Türk Malı yazısını gördü. “Hüsnüyadis” dedi. Dedesinden kalma Zeytin ağacından el yapımı sandalyeye oturdu. Başını iki elinin arasına aldı. Biraz sonra ani bir hareketle ayağa kalktı. Manisa kent konseyi çevreci kadınlar ile buluşmak için hızlı adımlar ile evden ayrıldı. Çevreci Kadın Efeler ’den; naylon torbalardan boşalttığı çeyizlerini koymak için, file, kese kâğıdı, eşten dosttan bohça aldı. Eve döndüğünde sipariş ettiği, ceviz üzerine işlenmiş resim ve yazı ile tasarlanmış kına ve düğün davetiyelerini gördü. Çekik gözlerinden al yanaklarına dökülen yaşların ritimi ile ”Baba seni seviyorum, Biz insanlar ne kadar ‘canavarlaşmışız’. Müftü Âlim Efendiler Manisa’yı düşmandan bizim için kurtardı. Biz de çevre kirliliğinden Manisa’yı çocuklarımız için kuruyacağız.”  Zorlanarak bitirdiği cümlelerinin ardından, Fadime hıçkırarak ağladı. Manisa’ya  Kadın  Eli Değiyor Manisa Müftüsü Âlim Efendiler  Manisa’yı düşman işgalinden 8 Eylül 1922 de kurtardı. Türk ordusu Manisa’ya girdiğinde yakılmış, yıkılmış, talan edilmiş ve enkaza dönmüş bir manzara ile karşılaşır. Tarih:  Nisan 2012: Sokaklarımız, caddelerimiz, meydanlarımız, şehrimiz ‘ işgal’ altında. Pet şişeler, naylon poşetler, geri dönüşümü olmayan atıklar;  Hüsnüyadisler, Metropolitiler,  Albay Bagorciler  kılığında,  Manisa’mızı yakıp yıkmaya devam ediyorlar.  Çevreci Kadın Efeler kirliliğe karşı Manisa’yı savunuyorlar. Kadın Efeler Düşmanın iki günlük işgaline tahammül edemeyen Manisa halkı; pet şişelerin, naylon poşetlerin,  geri dönüşümü olmayan atıkların 450 yıl topraklarında kalmasına, kentimizi yok etmesine tahammül edebilirler mi? -İnsan sevgileri varsa edemezler. -Vatan sevgileri varsa edemezler. -Doğ sevgileri varsa edemezler. -Allah korkusu varsa edemezler -Tarihimize saygıları varsa edemezler Efe Fadime olunmalı  Alış verişe file ile giden, bakkalından kese kâğıdı isteyen, kına ve düğün davetiyesini ceviz’e işleten, Manisa Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi çevre grubu gönüllülerine katılan Efe Fadime olunmalı. Kadın Efeler Olunmalı. Bugün kendileri için, yarın çocukları için  'çevreci fileler’ den sonra kâğıttan 'çevreci poşetler' üreterek insanca yaşanılır bir Manisa için mücadele eden Efe olunmalı, Yönetici Olunmalı. Doğduğu ve büyüdüğü köye hizmet etmenin kendisine büyük mutluluk verdiğini söyleyen Vicdan Günsav`a omuz vererek çogalmalı Kadın Efeler. Hadi hayırlısı…  avrupalimanisalilar@hotmail.com
Ekleme Tarihi: 01 Mayıs 2012 - Salı
Ali GÜLTEKİN

Hayde bre “Kadın” efeler

Avrupalıların sanayi ve çevreyi birlikte nasıl geliştirdiklerine tanıklık ediyoruz.  Biz sanayimizi geliştirirken tarım alanlarımızı neden yok ediyoruz?  Bu duygular içinde ekranımda Manisa haberlerini okuyorum.  Kent konseyi kadın meclisinin çevre duyarlılığı haberi beni heyecanlandırıyor.  Manisa’nın Kadın Efelerini, Avrupa TEMA ve Yeşil çember çevrecileri ile buluşturmak için hemen telefon, mail trafiği kuruyorum.
Gediz bize küskün akıyor. Spil sırtını dönmüş. Kirazı, inciri, üzümü dalından koparıp yiyemiyor,  pınar oluklarından, gözelerinden temiz su içemiyoruz. Süreyya parkında naylon poşete dolanmış kaplumbağa yaşam savaşı veriyor,  Gediz’in atık kirli suyundan başını dışarı çıkarıp soluyan balık yüreğimizi acıtıyor. Göçmen kuşlar gelmez oldu. Sincaplar daldan dala atlayacak ağaç bulamıyor.
Efe Fadime Olunmalı
Fadime, doğduğu büyüdüğü evinden ayrılacak. İlk adımını attığı sokağı, sakız aldığı Arif Bakkal’ı, Beş taş oynadığı arkadaşlarını, evine yakın okulunu,  geride bırakarak,  beyaz gelinliği ile bir başka mahallede hayat arkadaşı ile ortak yaşama sürdürecek.
Kirazlar, üzümler, incirler, pamuklar toplandı. Yorgun üretici köylüler soluklanarak zeytin sezonuna hazırlanıyor. Manisa’da düğün mevsimi. Fadime, Kestane ağacından yapılmış, el işçiliği ile nakışlınmış 1950 yapımı Annesinin sandığını açtı. Sandıktan etrafa yayılan tarihi derin bir nefesle içine çekti.  Bohçaları tek tek çıkardı. Bir an duraksadı. Sandıkta, file içerisinde muhafaza edilmiş el örgüsü yün çorapları görünce fileyi eline alıp çoraplara dokundu.  Çorapların arasında özenle katlanmış yarım kiloluk kesekâğıdı çıktı. Kese kâğıdının bir yüzünde;  Manisa 8 Eylül de düşman işgalinden kurtuldu. Manisa halkı... Yazının devamını gazetenin kese kâğıdına dönüştürüldüğünden okuyamadı. Kese kâğıdını eline aldı. Açtığında  içinde rahmetli Babasının resimlerini buldu. Resmine doğru eğildiğinde yüzüne dökülen saçlarının aralığından Babasının resmine baktı. Başını hafiften sallayarak yukarı kaldırıp içini çeken Fadime: Babamın resimlerini bu kese kâğıdı korudu. Biz bu geleneği koruyamadık. Derin hayallere dalarak Babasının anlattığı, rengârenk çiçeklerin yetiştirdiği bahçeli Manisa evlerini, şehzadelerin avlandığı ormanları, kenarlarında oltasını suya bırakıp sohbet eden insanlar ile Gediz’i hatırladı. Gözleri tekrar kese kâğıdına ilişti. Kese kâğıdının diğer bir yüzünde Manisa’nın kurtuluşunda şehitlerin rakamını görünce irkildi.  Az ileride eşyalarının olduğu naylon torbalara baktı. Önce en büyük olanını eline alarak göz hizasına getirdi  ‘Albay Bagorci ‘ diyerek eşyalarını poşetten yerde serili Demirci halısının üzerine boşalttı. Sonra küçük olanını eline aldı ‘Metropoliti’  diyerek poşeti ters çevirip içini diğer eşyalarının üzerine boşalttı. Az ileride su dolu pet şişesini eline aldı. Avcunda şişeyi inceledi.  …üretilmiş Türk Malı yazısını gördü. “Hüsnüyadis” dedi. Dedesinden kalma Zeytin ağacından el yapımı sandalyeye oturdu. Başını iki elinin arasına aldı. Biraz sonra ani bir hareketle ayağa kalktı. Manisa kent konseyi çevreci kadınlar ile buluşmak için hızlı adımlar ile evden ayrıldı. Çevreci Kadın Efeler ’den; naylon torbalardan boşalttığı çeyizlerini koymak için, file, kese kâğıdı, eşten dosttan bohça aldı. Eve döndüğünde sipariş ettiği, ceviz üzerine işlenmiş resim ve yazı ile tasarlanmış kına ve düğün davetiyelerini gördü. Çekik gözlerinden al yanaklarına dökülen yaşların ritimi ile ”Baba seni seviyorum, Biz insanlar ne kadar ‘canavarlaşmışız’. Müftü Âlim Efendiler Manisa’yı düşmandan bizim için kurtardı. Biz de çevre kirliliğinden Manisa’yı çocuklarımız için kuruyacağız.”  Zorlanarak bitirdiği cümlelerinin ardından, Fadime hıçkırarak ağladı.
Manisa’ya  Kadın  Eli Değiyor
Manisa Müftüsü Âlim Efendiler  Manisa’yı düşman işgalinden 8 Eylül 1922 de kurtardı. Türk ordusu Manisa’ya girdiğinde yakılmış, yıkılmış, talan edilmiş ve enkaza dönmüş bir manzara ile karşılaşır. Tarih:  Nisan 2012: Sokaklarımız, caddelerimiz, meydanlarımız, şehrimiz ‘ işgal’ altında. Pet şişeler, naylon poşetler, geri dönüşümü olmayan atıklar;  Hüsnüyadisler, Metropolitiler,  Albay Bagorciler  kılığında,  Manisa’mızı yakıp yıkmaya devam ediyorlar.  Çevreci Kadın Efeler kirliliğe karşı Manisa’yı savunuyorlar.
Kadın Efeler
Düşmanın iki günlük işgaline tahammül edemeyen Manisa halkı; pet şişelerin, naylon poşetlerin,  geri dönüşümü olmayan atıkların 450 yıl topraklarında kalmasına, kentimizi yok etmesine tahammül edebilirler mi?
-İnsan sevgileri varsa edemezler.
-Vatan sevgileri varsa edemezler.
-Doğ sevgileri varsa edemezler.
-Allah korkusu varsa edemezler
-Tarihimize saygıları varsa edemezler
Efe Fadime olunmalı
 Alış verişe file ile giden, bakkalından kese kâğıdı isteyen, kına ve düğün davetiyesini ceviz’e işleten, Manisa Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi çevre grubu gönüllülerine katılan Efe Fadime olunmalı.
Kadın Efeler Olunmalı.
Bugün kendileri için, yarın çocukları için  'çevreci fileler’ den sonra kâğıttan 'çevreci poşetler' üreterek insanca yaşanılır bir Manisa için mücadele eden Efe olunmalı,
Yönetici Olunmalı.
Doğduğu ve büyüdüğü köye hizmet etmenin kendisine büyük mutluluk verdiğini söyleyen Vicdan Günsav`a omuz vererek çogalmalı Kadın Efeler.
Hadi hayırlısı…
 avrupalimanisalilar@hotmail.com
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.