Diyanet İşleri Başkanlığı Ramazan ayı boyunca etkinlikler için "helal kazanç ve helal lokma"genelgesi yayınladı. Dilerim her mümin kazançlarını ve lokmalarını helal mi, haram mıdiye sorgular. Bu mübarek ay içinde kimileri oruçlarını açmak için sofralarına zengin menüler hazırlayacak. Kimileri akşam orucunu ne ile açacağının tasasına düşecek. Kimileri Ramazan ayını tatil yörelerinde geçirecek. Kimileri tarla, bağ, fabrika ve atölyelerde çalışacak. Kimileri iftar çadırlarında yemek sırasına girecek. Kimileri lüks mekânlarda iftar davetlerinde buluşacak. Yaşam böylesine devam ediyor.
İslam’a karşı irrasyonel nefret yayıyorlar.
Ortadoğu halkları açlık, yoksulluk, kan gözyaşı içinde silahların gölgesinde Ramazan ayına girdi. İşgalci güçler; Irak, Tunus, Mısır, Libya, Suriye’de işledikleri cinayetler ile İslam’ı yan yana getirerek İslam’a karşı irrasyonel nefret yaymaya devam ediyorlar.
Mısır Ramazan’a Askeri Faşist Darbe ile girdi
Küresel güçler, Mısır Ordusu ve Mursi dokusunu cerrahi müdahale ile uyumlu hale getirerek Mübarek yerine Mursi’yi iktidara taşımışlardı. Şimdi, Mısır halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini bastırmak için Mursi’yi kenara alıp askeri faşist darbeye “Devrim” yakıştırması yaparak zaman kazanma manevrası ile iktidarı yeni işbirlikçiye hazırlıyor.
Türkiye, Ortadoğu’da bir ileri iki geri
Yanı başımızda bombalar ile yıkılan cami ve evlerin enkazı altında kalan din kardeşlerimizin, komşularımızın, insanlığın çığlıklarını duymazdan geliyoruz. Lime lime edilmiş insan bedenlerini görmezden geliyoruz. İşkence ve tecavüzleri bilmezden geliyoruz.
Bu duyarsızlık içinde oruç tutmaya hangi vicdanla niyet edeceğiz?
“Batı medeniyeti” ve Orta Doğu geleneği arasında bir adım ileri, iki adım geri hareket ederek doğru bir tutum almamanın hesabını nasıl vereceğiz?
İftar çadırlarının dinimizde yeri nedir?
Azınlıkları dikkate alarak çoğunluğun Müslüman olduğu Türkiye’de uzunca bir dönemdir sermaye çevreleri ve devletin kurumlarının sponsorluğu ile şehir meydanlarına iftar çadırları kuruluyor. İftar çadırlarının önlerinde orucunu açmak, evine bir tas yemek götürmek için sıraya giren yoksullar utançlarından medyaya görüntülenmemek için yüzlerini saklıyorlar.
Aç ve yoksul olanları anlamak!
-Neden veren el alan eli görüyor?
-Neden sponsorlara hayır övgüsü yapmak için çağrılan televizyon kanallarınca yoksullar iftar çadırları önünde teşhir ediliyorlar?
-Neden 11 ay zengin sofrası kuranlar bir ay yoksul sofralarına oturmuyorlar?
-Neden zenginler Ramazan ayında iftar çadırları önünde yemek sırasına girmiyor?
Helal kazanç, Helal lokma
-İş yerlerinde işçileri sosyal, siyasal haklarını vermeyen, hak ve hukuk isteyenleri kapı dışarı eden işverenlerin verdiği iftar helal kazanç ve helal lokma olur mu?
-Kurum ve kuruluşların iş çevreleri ve bürokratlara devlet kasalarından verdikleri iftar yemeği helal kazanç ve helal lokma olur mu?
-Partiler, Milletvekilleri, Parti yöneticileri seçmenlerini “alt tabaka” seçmenini ayırarak, “üst tabaka” seçmenlerine, iş çevrelerine ve bürokratlara lüks mekânlarda verdikleri iftar helal kazanç ve helal lokma olur mu?
Ne değişecek?
Yoksullar yokluğun hüznü, zenginler varlığın kudreti ile yaşamaya devam edecek. Bu nereye kadar devam eder? Bu ayrımcılığın hesabını kim nasıl verir? Bunu bilemem. Bu mübarek Ramazan ayı için ne dileğin var diye sorana şu cevabı veririm: İnsan sevgisini güçlendirelim. Doğa sevgisini sahiplenelim. Din, dil, mezhep, renk, ulus değerleri üzerinden hoşgörü ile birleşelim. Vatan sevgisinde bütünleşelim. Eşit hak, hukuk, kardeşçe paylaşım ve huzur içinde birlikte yaşayalım derim.
Ramazan İslam âlemi ve tüm insanlık içinhayırlara vesile olsun.
Hadi hayırlısı…