15 Temmuz faşist darbe girişiminin sonrası meydanlarda soluğanlaşan “idam” Türkiye gündem olmaya devam ediyor. Oysa Türkiye halklarının birliğini, bütünlüğünü, ulusal değerlerini, inançlarını yok etmek isteyen faşist darbeci canilere karşı demokrasi ve özgürlükler şiarı ile hukuku öne çıkararak bütünleşmek daha akılcı olur diye düşünüyorum. Bugün “idam” soluğanları, yara bere içinde basın önüne çıkarılan tutuklu görüntüleri darbe girişimini farklı ülkelerden yöneten veya darbe girişiminin başarılı olmadığını görerek farklı ülkelere kaçan darbeci canileri korur duruma geldi. Darbeci caniler kaçak yaşadıkları ülkeye “işkence görüntülerini” ve idam tartışmalarını kendilerinin Türkiye’ye iade edilememeleri için gerekçe gösteriyorlar.
OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE İDAMLAR
Hala yaşayan tanıklar, yazılan kitaplar, yapılan haberler, çekilen belgeseller, o anların kamera kayıtları idamı Osmanlıdan günümüze taşıyor.
Bugünün kuşağı ölüm fermanlarını Osmanlı dönemlerinden kafaları kılıçla havaya uçurularak idam edilme yöntemlerini yazılı kaynaklardan okuyor.
İstiklal Mahkemeleri'nin tartışmalı idam kararları ve sayılarından bağımımız olarak
Cumhuriyet döneminde kaynaklarca 1920 ile 1984 yılları arasında 15'i kadın toplam 712 kişi yağlı urganlar boğazlarına geçirilerek idam edildiği yazılıyor.
GÜNÜMÜZE DAMGA VURAN İDAMLAR
1- Menemen'de Yedek Asteğmen Kubilay Bey'in 23 Aralık 1930 günü öldürülmesi olayı ile ilgili 37 kişi ölüm cezasına çarptırdı. Meclis, 28'inin ölüm cezasını onayladı.
2-Cumhuriyet tarihinin casusluk gerekçesiyle tek idamı Sovyetler Birliği hesabına çalıştığı saptanan Aram Şanesyan adlı kişi 1949'da infaz edildi.
3- On yıl başbakanlık yapan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın 16 ve 17 Eylül 1961'de idam edildiler.
4- Deniz, Yusuf, Hüseyin; 6 Mayıs 1972'de, Türk Halk Kurtuluş Ordusu, THKO üyesi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi.
5- Darbeci Kenan Evren’in 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 50 kişi idam edilmiş, ilk idam edilen Necdet Adalı son idamı Hıdır Arslan oldu.
İNSANLIK TARİHİNİN UTANCI İDAMLAR
İnsanlık tarihi boyunca boğazına yağlı urgan geçirilerek, kafası, taşla, pala ve kılıçlar kesilerek, kafasına kurşun sıkılarak, taşlanarak, atarlın, araçların arkasına bağlanıp sürüklenerek idamlar yaşandı. Farklı bir idam yöntemi olan Giyotin Fransız Devrimi ile adını duyurdu. Avrupa'nın uzun yıllar kullandığı giyotin benzeri araçlar bulunsa da Fransız yapımı bu makine standart bir idam biçimi olarak ortaya çıktı.
GÜNÜMÜZDE İDAM TARTIŞMALARI
Türkiye Cumhuriyeti’nde idam cezası resmi olarak ilk önce 21. Dönemde DSP- MHP-ANAP koalisyon hükümeti işbaşında iken, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz’ın imzalarının da bulunduğu teklifin, 3 Ekim 2001 tarihinde TBMM’de kabul edilmesiyle “savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında kaldırılmıştır.
22. Dönem AKP iktidarında da, 7 Ekim 2005’te Meclis’te kabul edilen, “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Avrupa Sözleşmesi, Ek 13 No’lu Protokolü’ne ilişkin Kanun’la “savaş ve yakın savaş tehlikesi zamanları da” dâhil olmak üzere her durum için kaldırılmıştır.
Türkiye, bu uluslararası taahhütlerinden geri dönemez. Dönerse Türkiye’nin Avrupa Konseyi ile ilişkileri baştan aşağı bozulur. Bütün bunlara rağmen getirirse bütün bu uluslararası taahhüt ve anlaşmaları tanımaması gerekir.
AB, ABD NE DİYOR?
ABD ve AB yetkilileri çeşitli basın kuruluşlarına verdikleri demeçler ile Türkiye’de tartışılan idam cezasının geri getirilmesi konusunda yorumlar yaptılar.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini: İdam cezası uygulayan hiçbir ülkenin AB üyesi olamaz.
Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin üyesi olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi'nin altında imzası olduğunu belirten Mogherini, "Darbe teşebbüsü, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ilkesinden sapmasına bahane olamaz" dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel: İdam cezasının geri getirilmesi Türkiye'nin AB ile müzakerelerini noktalandırır.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande: Avrupa Birliği'ne girmek isteyen bir ülke idam cezasını geri getiremez. AB ile katılım müzakereleri bile olsa, ilişki içinde olmak isteyen bir ülkenin iç hukukuna idam cezasını geri getiremez.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry: Türkiye’ye anayasal düzene tamamen uyma çağırısı yaparak, ülkede hukukun üstünlüğünden uzaklaşacak adımlar atılmamasına dikkat çekti.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier: idam cezasının gelmesi durumunda Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinden başarılı sonuç alınmasının önüne geçileceğini söyledi. Almanya’da hükümet sözcüsü Steffen Seibert: İdam cezasını kesinlikle reddediyoruz. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ek protokolünü imzalamış ve böylece idam cezasının tamamen kaldırılması konusunda yükümlülük altına girmiştir.
İtalyan Mülteci Konseyi (Cir) Cir Başkanı Christopher Hein, Avrupa'nın anlaşma kapsamında söz verdiği 6 milyar euro'yu bu şartlar altında Türkiye'ye ödemesinin gerektiğini savundu. "Türkiye'deki göçmenlerin şu an kendilerini güvende hissettiği şüpheli. Ayrıca, 'Türkiye idam cezasını geri getirirse AB'ye giremez' deyip de mültecileri buraya göndermeyi sürdürmek bir paradoks teşkil ediyor" dedi.
SONUÇ OLARAK
Türkiye faşist darbeci canileri hukuk üstünlüğü içinde adil yargılayarak en üst düzeyde cezalandırmalıdır. Türkiye’nin bu hukuksal tutumu aynı zamanda farklı ülkelere kaçan darbecileri ülkelerden geri alarak ülkeye getirerek yargılama hakanı sağlayacaktır. Toplum içerisinde algı yönetmeye kalkışmaların önünü kesecektir. Türkiye kendi ekonomik -siyasal bağımsızlığı demokratik değerleri içerisinde insan hakları çerçevesinde hukuka göre hareket etmelidir.
Mesele, “Rüzgâra savrulan toplum söylemlerinin esintisine yelken açmak değil. Asıl mesele: Türkiye’nin değerlerine tutunan güçten rüzgârın kopararak önüne aldığı esintiyi birleştirecek akılcı tutum ve toplumsal bütünlüğü sağlayacak rüzgâra karşı yürüme kararlılığıdır.
Hadi hayırlısı…
Anasayfa
Yazarlar
Ali GÜLTEKİN
Yazı Detayı
Bu yazı 710+ kez okundu.
İDAM TARTIŞMALARI İLE NEREYE?
15 Temmuz faşist darbe girişiminin sonrası meydanlarda soluğanlaşan “idam” Türkiye gündem olmaya devam ediyor. Oysa Türkiye halklarının birliğini, bütünlüğünü, ulusal değerlerini, inançlarını yok etmek isteyen faşist darbeci canilere karşı demokrasi ve özgürlükler şiarı ile hukuku öne çıkararak bütünleşmek daha akılcı olur diye düşünüyorum. Bugün “idam” soluğanları, yara bere içinde basın önüne çıkarılan tutuklu görüntüleri darbe girişimini farklı ülkelerden yöneten veya darbe girişiminin başarılı olmadığını görerek farklı ülkelere kaçan darbeci canileri korur duruma geldi. Darbeci caniler kaçak yaşadıkları ülkeye “işkence görüntülerini” ve idam tartışmalarını kendilerinin Türkiye’ye iade edilememeleri için gerekçe gösteriyorlar.
OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE İDAMLAR
Hala yaşayan tanıklar, yazılan kitaplar, yapılan haberler, çekilen belgeseller, o anların kamera kayıtları idamı Osmanlıdan günümüze taşıyor.
Bugünün kuşağı ölüm fermanlarını Osmanlı dönemlerinden kafaları kılıçla havaya uçurularak idam edilme yöntemlerini yazılı kaynaklardan okuyor.
İstiklal Mahkemeleri'nin tartışmalı idam kararları ve sayılarından bağımımız olarak
Cumhuriyet döneminde kaynaklarca 1920 ile 1984 yılları arasında 15'i kadın toplam 712 kişi yağlı urganlar boğazlarına geçirilerek idam edildiği yazılıyor.
GÜNÜMÜZE DAMGA VURAN İDAMLAR
1- Menemen'de Yedek Asteğmen Kubilay Bey'in 23 Aralık 1930 günü öldürülmesi olayı ile ilgili 37 kişi ölüm cezasına çarptırdı. Meclis, 28'inin ölüm cezasını onayladı.
2-Cumhuriyet tarihinin casusluk gerekçesiyle tek idamı Sovyetler Birliği hesabına çalıştığı saptanan Aram Şanesyan adlı kişi 1949'da infaz edildi.
3- On yıl başbakanlık yapan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın 16 ve 17 Eylül 1961'de idam edildiler.
4- Deniz, Yusuf, Hüseyin; 6 Mayıs 1972'de, Türk Halk Kurtuluş Ordusu, THKO üyesi Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi.
5- Darbeci Kenan Evren’in 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 50 kişi idam edilmiş, ilk idam edilen Necdet Adalı son idamı Hıdır Arslan oldu.
İNSANLIK TARİHİNİN UTANCI İDAMLAR
İnsanlık tarihi boyunca boğazına yağlı urgan geçirilerek, kafası, taşla, pala ve kılıçlar kesilerek, kafasına kurşun sıkılarak, taşlanarak, atarlın, araçların arkasına bağlanıp sürüklenerek idamlar yaşandı. Farklı bir idam yöntemi olan Giyotin Fransız Devrimi ile adını duyurdu. Avrupa'nın uzun yıllar kullandığı giyotin benzeri araçlar bulunsa da Fransız yapımı bu makine standart bir idam biçimi olarak ortaya çıktı.
GÜNÜMÜZDE İDAM TARTIŞMALARI
Türkiye Cumhuriyeti’nde idam cezası resmi olarak ilk önce 21. Dönemde DSP- MHP-ANAP koalisyon hükümeti işbaşında iken, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz’ın imzalarının da bulunduğu teklifin, 3 Ekim 2001 tarihinde TBMM’de kabul edilmesiyle “savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında kaldırılmıştır.
22. Dönem AKP iktidarında da, 7 Ekim 2005’te Meclis’te kabul edilen, “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Avrupa Sözleşmesi, Ek 13 No’lu Protokolü’ne ilişkin Kanun’la “savaş ve yakın savaş tehlikesi zamanları da” dâhil olmak üzere her durum için kaldırılmıştır.
Türkiye, bu uluslararası taahhütlerinden geri dönemez. Dönerse Türkiye’nin Avrupa Konseyi ile ilişkileri baştan aşağı bozulur. Bütün bunlara rağmen getirirse bütün bu uluslararası taahhüt ve anlaşmaları tanımaması gerekir.
AB, ABD NE DİYOR?
ABD ve AB yetkilileri çeşitli basın kuruluşlarına verdikleri demeçler ile Türkiye’de tartışılan idam cezasının geri getirilmesi konusunda yorumlar yaptılar.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini: İdam cezası uygulayan hiçbir ülkenin AB üyesi olamaz.
Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin üyesi olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi'nin altında imzası olduğunu belirten Mogherini, "Darbe teşebbüsü, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ilkesinden sapmasına bahane olamaz" dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel: İdam cezasının geri getirilmesi Türkiye'nin AB ile müzakerelerini noktalandırır.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande: Avrupa Birliği'ne girmek isteyen bir ülke idam cezasını geri getiremez. AB ile katılım müzakereleri bile olsa, ilişki içinde olmak isteyen bir ülkenin iç hukukuna idam cezasını geri getiremez.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry: Türkiye’ye anayasal düzene tamamen uyma çağırısı yaparak, ülkede hukukun üstünlüğünden uzaklaşacak adımlar atılmamasına dikkat çekti.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier: idam cezasının gelmesi durumunda Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinden başarılı sonuç alınmasının önüne geçileceğini söyledi. Almanya’da hükümet sözcüsü Steffen Seibert: İdam cezasını kesinlikle reddediyoruz. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ek protokolünü imzalamış ve böylece idam cezasının tamamen kaldırılması konusunda yükümlülük altına girmiştir.
İtalyan Mülteci Konseyi (Cir) Cir Başkanı Christopher Hein, Avrupa'nın anlaşma kapsamında söz verdiği 6 milyar euro'yu bu şartlar altında Türkiye'ye ödemesinin gerektiğini savundu. "Türkiye'deki göçmenlerin şu an kendilerini güvende hissettiği şüpheli. Ayrıca, 'Türkiye idam cezasını geri getirirse AB'ye giremez' deyip de mültecileri buraya göndermeyi sürdürmek bir paradoks teşkil ediyor" dedi.
SONUÇ OLARAK
Türkiye faşist darbeci canileri hukuk üstünlüğü içinde adil yargılayarak en üst düzeyde cezalandırmalıdır. Türkiye’nin bu hukuksal tutumu aynı zamanda farklı ülkelere kaçan darbecileri ülkelerden geri alarak ülkeye getirerek yargılama hakanı sağlayacaktır. Toplum içerisinde algı yönetmeye kalkışmaların önünü kesecektir. Türkiye kendi ekonomik -siyasal bağımsızlığı demokratik değerleri içerisinde insan hakları çerçevesinde hukuka göre hareket etmelidir.
Mesele, “Rüzgâra savrulan toplum söylemlerinin esintisine yelken açmak değil. Asıl mesele: Türkiye’nin değerlerine tutunan güçten rüzgârın kopararak önüne aldığı esintiyi birleştirecek akılcı tutum ve toplumsal bütünlüğü sağlayacak rüzgâra karşı yürüme kararlılığıdır.
Hadi hayırlısı…
Ekleme
Tarihi: 03 Kasım 2016 - Perşembe
İDAM TARTIŞMALARI İLE NEREYE?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.