DEVLET BABA
“Devlet baba” ismi karlı dağlar kadar yüce, güven hissi veriyor. Çalışarak kazandıklarımızın bir miktarını sağlık, eğitim, güvelik… insanca yaşamamız için oluşturduğumuz devlet yönetimine veririz. Devletimizin bizi koruyup kollamasını bekleriz. Koruyup kollanıyor muyuz? Aile sıcaklığı yaşıyor muyuz?
-Çekirdek ailede gördüğümüz ilgiyi büyük ailemizden (devlet) görebiliyor muyuz?
-Sorun yaşadığımızda bize kucak açıyor mu?
-Kapısını çaldığımızda bize şefkat gösteriyor mu?
-Kendimizi güvende hissedebiliyor muyuz?
-Güven içinde sağlıklı yaşıyor muyuz?
HASTANELERİMİZ
Anne, baba şefkatinin saramadığı yaralarımız oluyor. Bu durumda çekirdek ailelerimizin bütünlüğü ile ortaya çıkan büyük ailemiz olan devletimizden sevgi şefkat bekliyoruz. Eğitim için okullar açan, sağlığımız için hastaneler yapan devletimizden bedelsiz hizmet bekliyoruz. Hastane kapısına ilk vardığımızda hemşirenin sus resmine bakarak susuyor, bir daha konuşamıyoruz. Devletimiz öyle buyurmuşsa konuşmak bizim ne haddimize. Askeri kışla gibi her köşede bir güvelik elamanları gık çıkar da gör bakalım halin nice olur.
-Kırık dökük, çatlak hastane binalarına susuyoruz.
-Doktor muayenesi sırasında dizlerimiz titreyerek susuyoruz.
-Tahliller için oradan oraya koşturma karmaşasına boyun eğerek susuyoruz.
-Hasta odaları ve donanımının, sağlıksız ortamına aldırmadan susuyoruz.
-Kan arama anonsları arasında uygun kan vericilerinin peşi sıra koşarak susuyoruz.
-Dışarıdan ilaç alma çilesi içinde susuyoruz.
-Devletimizin yetersiz elaman açığını refakatçi ile kapatarak susuyoruz.
-Araç parkı yeri için cebelleşerek susuyoruz.
-İlaç almaya, ek ödemelere, kan tahlilleri çilelerine susuyoruz.
Susuyorum!
Susuyorsun!
Susuyoruz!
BU NEYİN ZULMÜ?
Manisa hastaneleri: Canla başla çalışan hastane yöneticilerin yasalar karşısındaki çaresizliklerini biliyoruz. Çalışanların çalışma koşullarını görüyoruz. Hastane binalarımızın dış görünümüne bakınca içini tahmin edebiliyoruz. Manisa’ya yakışıyor mu? Devletimize yakışıyor mu? Bizlere yakışıyor mu?
DEVLET KİM İÇİN?
Bütün bu acılar neden? Neden bizim insanca yaşayabileceğimiz koşullar yaratılmıyor? Devleti var eden bizler değil miyiz? Biz sağlıksız yaşarken devletimiz sağlıklı yaşayabilir mi?
TAŞERON SAĞLIK
Sağlıkta taşeron olur mu? Sağlıkta döner sermaye olur mu? Yaka kartlarında temizlik elemanı yazan çalışanların hastabakıcılık görevi yapmaları niye? Hastane çalışanlarının çalışma koşulları, hasta odalarındaki donanım içinizi acıtıyor mu? Hastaneler devletimize ödediğimiz vergilerimizden kaynak ayrılarak bize sağlık hizmeti vermeleri için kurulmadılar mı?
NEDEN REFAKATÇİ?
Sağlık sorunlarını çözen hiçbir ülkede refakatçi uygulaması göremezsiniz. Hastalara hastanede kaldıkları sürece tüm hizmetler hastane çalışanlarınca verilir. Refakatçi hangi sağlık bilgisi ile hastaya refakat eder? Hastaya refakat edenler ne kadar sağlıklı kişiler? Bulaşıcı virüs taşıyan birinin hastanede refakatçi olmasının sonuçları ne olur? Devletin hasta bakıcısı, hemşiresi ne için var?
"HARABELERİN SAĞLIĞI"
Hastane binalarının dökülmüş dış boyaları, sarkan elektrik kabloları, görüntü kirliliği yaratan klima motorları, dökülen çatı kiremitleri, araç parkı karmaşası… Doktor, Hemşire ve diğerlerinin çalışma koşulları, hasta odalarının durumları, donanım yetersizliği… Bize sağlık hizmeti alacağımız güvencesi verir mi? Kocaman levhalarla hastane yazmak binayı hastane yapıyor ise söyleyecek sözümüz olmaz. Devleti var eden insan ise insanın devlet için önemi ne? Hastalıklı toplumun sağlıklı devleti olur mu?
Hadi hayırlısı…