Çağdaşlık, demokrasi, insan hakları, eşit vatandaşlık, inanç özgürlüğü...ülkesiyiz" diyen parti genelbaşkanları, Başbakan, Cumhurbaşkanı inananç, mezhep, ulus, etnik kimlik, bölgesel ayrımcılık söylemleri dilini kulanarak meydanları coşturdular. Biri diğerinin değerlerini halka yuhlayarak iktidar olma şuurauzluğu zehirlenmesi içinde insan onuru orta yere saçıldı.
ÜLKE DEĞERLERİMİZ NEREDE?
-Nerede 72 milyonun beraberliği?
-Nerede eşit vatandaşlık hakkımız?
-Nerede İslam dinimizin değerleri?
-Nerede sevgi dilimiz?
-Nerede devlet sorumluluğu?
-Nerede yönetici sorumluluğu?
-Nerede vatandaşlık sorumluluğumuz?
BU GÜVENSİZLİK NİYE?
Genel seçim kampanyaları başlamadan genel seçim sonuçlarında oy çalınacak tartışması başladı. Adaylar belirlenmeden "oy çalınacak alanlar belirlendi." Partiler kaç oy kazanacaklarından ziyade ne kadar oyunun çalınacağımın hesabını yapıyor.
1-Devlete güvensizlik niye?
2-Cumhurbaşkanlığı makamına güvensizlik niye?
3-Hükümete, Başbakanlık makamına güvensizlik niye?
4-Muhalefet partilerine güvensizlik niye?
5-Bakanlıklara güvensizlik niye?
6-Yargıya güvensizlik niye?
7-Eğitim sistemine güvensizlik niye?
8-Sağlık sistemine güvensizlik niye?
9-Yasalara güvensizlik niye?
10- Vatandaş olma bilinçsizliğimiz niye?
BU NASIL BİR DUYGU?
-İnsan kendi ülkesinin yasalarına güvenemiyor ise o ülke vatandaşlığını yüreğinde hangi duygu ile taşır?
-Bir ülkede iktidar muhalefet bir birini hırsızlıkla, yolsuzlukla suçlarken vatandaş partilere nasıl güven duyar?
-Bir ülkede inanç, ulus, mezhep tartışmaları ile seçim kampanyaları yürütülüyorsa vatandaş hangi ruh hali ile birlik beraberlik içinde yaşar?
-Bir ülkede yönetenler yasaları hiçe sayarken yönetilenlerden hangi anlayışla yasalara uyum bekleyebilir?
BİZ NERDEYİZ?
*Sanayi ülkesimiyiz?
Hayır!
Milli sanayimiz yabancı sermayenin eline geçmiş.
*Hayvancılığımız var mı?
Hayır!
Yurt dışından kırmızı et ithal ediyoruz.
*Tarım ülkesimiyiz?
Hayır!
Dışarıdan buğday, mercimek, saman...ithal ediyoruz
*Turizim ülkesimiyiz?
Hayır!
Herşey dahiller ile otellerimiz "aş evlerine döndü"
*İnanç turiziminden faydalanabiliyormuyuz?
Hayır!
*Sağlık turiziminden pay alıyormuyuz?
Hayır..!
NEREYE SAVRULUYORUZ?
Genel seçimlerde parti genel başkanları seçim meydanlarında; Vatan hainliği, bölücülük, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, inanç, ulus üzerinden bir birine nefret dilini kullanırken ahali neyin üzerinden sevgi dili geliştirerek birleşip bütünleşecek?
FİKRİ NE İSE ZİKRİ DE ODUR?
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Muhalefet partileri liderleri seçim meydanları ve açılış mitinglerinde ülkenin sonut sorunlarını görmezden gelerek soyut söylemler üzerinden kampanya yürüttüler. Meydanlarda ne toplumun sorunları ne de toplumsal duyarlılık vardı. Kendi varlıklarını sürdürmek, aklanıp paklanıp seçimleri kazanmak adına her yolu denediler. Din, mezhep, ulus, etnik kimlik tartışmaları üzerinden yürütülen genel seçim kampanyası sonucu hükümeti kurma yetkisi alan bir parti hangi sorumluluk ile devleti yönetecek?
SONUÇ OLARAK
Bizim ülkemizin temel sorunu din, mezhep, ulus, etnik kimlik, hırsızlık yolsuzluk... mu? Sanayi, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim, işsizlik, insan hakları benzer toplumsal sorunlarımız neden partilerin gündemi de yok? Partiler iktidar uğruna ayrışmayı, düşmanlığı, körükleyebilirler. Türkiye halklarına düşen: Birlik, dirlik bütünlük içinde demokrasiyi, eşit sosyal siyasal hakları, insani değerleri, çevre duyarlılığını savunmak olmalı. Farklılıklara hoş görü ile yaklaşarak bu vatan toprakları üstünde birleşip bütünleşmelidir.
NE YAPMALI?
Sosyal devlet olunmalı. Ülke değerlerini eşit paylaşım hakkı ile vatan sevgisi güçlendirilmeli bütünlüğü korunmalı. Sallama ve savrulmalara karşı inatla insani değerlere tutunarak birlik içinde yaşamalıyız.
Hadi hayırlısı...
Anasayfa
Yazarlar
Ali GÜLTEKİN
Yazı Detayı
Bu yazı 1470+ kez okundu.
SEÇİM MEYDANI MUHAREBESİ
Çağdaşlık, demokrasi, insan hakları, eşit vatandaşlık, inanç özgürlüğü...ülkesiyiz" diyen parti genelbaşkanları, Başbakan, Cumhurbaşkanı inananç, mezhep, ulus, etnik kimlik, bölgesel ayrımcılık söylemleri dilini kulanarak meydanları coşturdular. Biri diğerinin değerlerini halka yuhlayarak iktidar olma şuurauzluğu zehirlenmesi içinde insan onuru orta yere saçıldı.
ÜLKE DEĞERLERİMİZ NEREDE?
-Nerede 72 milyonun beraberliği?
-Nerede eşit vatandaşlık hakkımız?
-Nerede İslam dinimizin değerleri?
-Nerede sevgi dilimiz?
-Nerede devlet sorumluluğu?
-Nerede yönetici sorumluluğu?
-Nerede vatandaşlık sorumluluğumuz?
BU GÜVENSİZLİK NİYE?
Genel seçim kampanyaları başlamadan genel seçim sonuçlarında oy çalınacak tartışması başladı. Adaylar belirlenmeden "oy çalınacak alanlar belirlendi." Partiler kaç oy kazanacaklarından ziyade ne kadar oyunun çalınacağımın hesabını yapıyor.
1-Devlete güvensizlik niye?
2-Cumhurbaşkanlığı makamına güvensizlik niye?
3-Hükümete, Başbakanlık makamına güvensizlik niye?
4-Muhalefet partilerine güvensizlik niye?
5-Bakanlıklara güvensizlik niye?
6-Yargıya güvensizlik niye?
7-Eğitim sistemine güvensizlik niye?
8-Sağlık sistemine güvensizlik niye?
9-Yasalara güvensizlik niye?
10- Vatandaş olma bilinçsizliğimiz niye?
BU NASIL BİR DUYGU?
-İnsan kendi ülkesinin yasalarına güvenemiyor ise o ülke vatandaşlığını yüreğinde hangi duygu ile taşır?
-Bir ülkede iktidar muhalefet bir birini hırsızlıkla, yolsuzlukla suçlarken vatandaş partilere nasıl güven duyar?
-Bir ülkede inanç, ulus, mezhep tartışmaları ile seçim kampanyaları yürütülüyorsa vatandaş hangi ruh hali ile birlik beraberlik içinde yaşar?
-Bir ülkede yönetenler yasaları hiçe sayarken yönetilenlerden hangi anlayışla yasalara uyum bekleyebilir?
BİZ NERDEYİZ?
*Sanayi ülkesimiyiz?
Hayır!
Milli sanayimiz yabancı sermayenin eline geçmiş.
*Hayvancılığımız var mı?
Hayır!
Yurt dışından kırmızı et ithal ediyoruz.
*Tarım ülkesimiyiz?
Hayır!
Dışarıdan buğday, mercimek, saman...ithal ediyoruz
*Turizim ülkesimiyiz?
Hayır!
Herşey dahiller ile otellerimiz "aş evlerine döndü"
*İnanç turiziminden faydalanabiliyormuyuz?
Hayır!
*Sağlık turiziminden pay alıyormuyuz?
Hayır..!
NEREYE SAVRULUYORUZ?
Genel seçimlerde parti genel başkanları seçim meydanlarında; Vatan hainliği, bölücülük, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, inanç, ulus üzerinden bir birine nefret dilini kullanırken ahali neyin üzerinden sevgi dili geliştirerek birleşip bütünleşecek?
FİKRİ NE İSE ZİKRİ DE ODUR?
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Muhalefet partileri liderleri seçim meydanları ve açılış mitinglerinde ülkenin sonut sorunlarını görmezden gelerek soyut söylemler üzerinden kampanya yürüttüler. Meydanlarda ne toplumun sorunları ne de toplumsal duyarlılık vardı. Kendi varlıklarını sürdürmek, aklanıp paklanıp seçimleri kazanmak adına her yolu denediler. Din, mezhep, ulus, etnik kimlik tartışmaları üzerinden yürütülen genel seçim kampanyası sonucu hükümeti kurma yetkisi alan bir parti hangi sorumluluk ile devleti yönetecek?
SONUÇ OLARAK
Bizim ülkemizin temel sorunu din, mezhep, ulus, etnik kimlik, hırsızlık yolsuzluk... mu? Sanayi, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim, işsizlik, insan hakları benzer toplumsal sorunlarımız neden partilerin gündemi de yok? Partiler iktidar uğruna ayrışmayı, düşmanlığı, körükleyebilirler. Türkiye halklarına düşen: Birlik, dirlik bütünlük içinde demokrasiyi, eşit sosyal siyasal hakları, insani değerleri, çevre duyarlılığını savunmak olmalı. Farklılıklara hoş görü ile yaklaşarak bu vatan toprakları üstünde birleşip bütünleşmelidir.
NE YAPMALI?
Sosyal devlet olunmalı. Ülke değerlerini eşit paylaşım hakkı ile vatan sevgisi güçlendirilmeli bütünlüğü korunmalı. Sallama ve savrulmalara karşı inatla insani değerlere tutunarak birlik içinde yaşamalıyız.
Hadi hayırlısı...
Ekleme
Tarihi: 04 Haziran 2015 - Perşembe
SEÇİM MEYDANI MUHAREBESİ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.