GERÇEĞİMİZ!
Mülteciler için anlaşma yaptığımız Geri Kabul Anlaşması içeriği açıklanmadan Avrupa Birliğinden 3 milyar euro bekleniliyor.
GERÇEĞİMİZ!
Her gün, Sokakta, iş yerlerinde, okullarda, yurtlarda, mülteci kamplarında çocuklara cinsel istismar ve taciz haberleri geliyor.
GERÇEĞİMİZ!
Evlerde, sokaklarda, iş yerlerinde kadın cinayetleri haberleri veriliyor
GERÇEĞİMİZ!
Okulsuz, susuz, yolsuz köyler, mahalleler, yaylalar...
GERÇEĞİMİZ!
İmarsız büyüyen; köyleri, beldeler, kasabalar, kentler
GERÇEĞİMİZ!
Euro, Dolar, Altın, Borsa… Krediler, çekler, kredi kartları, borçlar…
GERÇEĞİMİZ!
Araştırmalar, Köylü, Esnaf, Sanayici, emekli, işçilerin yoksulluk sınırını aşarak açlık sınırında alırım verdiğiniz çığırıyor.
GERÇEĞİMİZ!
İş güvenliği ve iş güvencesi olmayan; Sendikasız işçi, taşeron işçi, kiralık işçi “modelleri üretiliyor”
GERÇEĞİMİZ!
Ülkemizde yaşayan farklı inanç ve milliyetlerden insanlara karşı hoş görü hala istenilen düzeye çıkarılamıyor
GERÇEĞİMİZ!
Hala, çevre duyarsızlığımız devam ediyor.
GERÇEĞİMİZ!
Turizm alanlarımızın dünya standartlarında belirlenmesi, belgelenmesi ve turizm hizmet ve gelirlerimizde muamma devam ediyor.
GERÇEĞİMİZ!
Üretmeyen tüketici bir toplum olma yolunda koşar adım depara kalkıyoruz.
GERÇEĞİMİZ!
İktidar, muhalefet, halk yeni anayasa istiyor…
GERÇEĞİMİZ!
Parlamenter sistem, partiler yasası tartışılıyor…
GERÇEĞİMİZ!
Eğitim ve sağlık sistemimiz tartışılıyor…
GERÇEĞİMİZ!
Trafik, imar, çevre, doğa, deniz, plaj yönetmenliğimiz…
GERÇEĞİMİZ!
Anıtlar, tarihi eserler, sit alanları yönetmenliğimiz tartışılıyor …
GERÇEĞİMİZ!
Kilis’e düşen roketlerden 21 insanımız öldü.
GERÇEĞİMİZ!
Ülkemize mülteci akını ve sorunları çözüm bekliyor.
GERÇEĞİMİZ!
Terör, çatışma, canlı bomba korkusu ve kargaşası içinde yaşam sürüyoruz… Sorunlarımızın her biri içimizi acıtarak böylesine uzayıp gidiyor.
Sonuç olarak: Sorunlarımızın çözümü noktasında ortaya çıkarma sorumluluğu almadan sorunsuz ülke olamayız. Unutulmamalı ki; Gözlerimizi yumarak gerçeklerimizi görmez, hayallerimizin coşarak peşimiz sıra geldiğini sanarak yaşamaya devam ederken suni sel doğallaşarak bizi de önüne katıp sürükler.
Nasıl olmalı: Farklılıklarımıza hoş görü ile yaklaşarak birlikte yaşam güçlendirilmeli. İnancımız ve insan olmamızın gereği doğa ve çevre duyarlılığımız güçlenmeli. Tartışan, bilimsel düşünceler ışığında eğitimli ve sağlıklı yaşayan bireyler olarak olunmalı. Sosyal ve siyasal yaşam içinde yerini alan, öz güvenli bireyler ve özgürlükçü toplum olmalıyız.
Hadi hayırlısı...