Bir: Manisa merkez ve tüm yerleşim alanlarında hangi hayvan türleri yetişir? Küçükbaş ve büyük baş hayvanlar için hangi bölgeler uygun?
Manisa doğasında hangi alanlarda meralar var? Bu alanlarda ot türleri nelerdir? Otlak alanları süt ve ete yönelik ayrıştırma yapa biliniyor mu? Hayvancılık için girişimciler bilinçlendirilerek, teşvikler verilerek hayvancılık millileştirilsin
İki: Manisa ovası ve kırsalında tarım millileştirilsin. Toprak, hava, rüzgar, nem…Su değerleri ve analizleri yapılsın. Hangi ilaçların ne zaman kullanılacağı konusunda uzmanlar üreticileri bilgilendirsin. Bu değer ve analizlere göre üretici bilinçlendirilsin. Okullarda İlkokul’dan başlayarak, doğa, çevre ve tarım dersleri verilsin. Üretici desteklenerek tarım millileştirilsin. Üretici Kooperatifleri kurularak ekim alanları tarlalarda denetlensin. Ürün fiyatlarını üreticiler belirleyerek kooperatifleri aracılığı ile pazarlaya bilsinler.
Üç: Türkiye genelinde olduğu gibi Manisa Organize Sanayi Bölgesinde her geçen gün azalan milli sanayi geliştirilsin. Atölyeler, yan sanayi, küçük işletmeciler okullarda eğitim görerek dünya standartlarında bilgi, beceri ve mesleki ahlak değerleri ile yetiştirilsin.
Yerli üretici standartları güçlendirilmesi için desteklensin. Yabancı sermaye ve işletmeler tanınan teşvik, yatırım kolaylığı, vergi ve SGK indirimleri yerli üreticiye daha çok tanınarak milli sanayi güçlendirilsin ki MOSB’de daha çok yerli ve milli sanayici görelim.
NASIL YAPMALI?
Bu işler kriz döneminde nasıl mı olacak? Manisa İli sınırları içerisinde Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı dışında makam araçlarını sattığınızda onlara giden devletin parası olan “israf” ile kat kat bu yatırımlar karşılanır.
Yoksul halk, küçük üretici, küçük sanayici, köylü, işçi, memur, emekli kemer sıkarken makamlarda göbek salanlar halkın içine karışarak toplu taşımalarda birazcık halklaşsınlar. Bisiklet kullansınlar. Yürüsünler.
Genel olarak Türkiye, yerel olarak Manisa bu hantallıktan kurtulmadıkça milliyetçilik söylemleri, yerli /milli olama hevesleri, Türklük ülküsü söylemler ile alevlenir. E eyleme geçmeden söner. Durum yine eski düzene döner.
Öylesine, çıkıp Türkçülük, Milliyetçilik, Turancılık, Devrimcilik adına ahkâm kesmek yok. Mesele millileşme ise: Herkes önce kendinden, sonra ailesinden, çevresinden, köyünden, kasabasından şehrinden başlayarak Türkiye’ye yaymalı.
Milli - Yerli tarım, sanayi hayvancılık gelişir mi?
“Milli ve yerli insanlar” geliştirilirse neden olmasın?
Hadi hayırlısı…