Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık üç hafta geçmesine rağmen, İstanbul gibi metropol bir şehrin, hangi adayın kazandığının belirlenmemesi, ister istemez kamuoyunu ve insanımızı merak ettiriyor. Peki soruyorum size, AK Parti için İstanbul bu kadar mı önemli? Buradaki maddi güç mü ilgilendiriyor partileri yoksa İstanbul'u alan Türkiye'yi almış gibidir mantığı mı? Vatandaşa göre İstanbul'u kimin aldığı çok da önemli değil aslında. Önemli olan vatandaşın bu hayat pahalılığını nasıl çözecek olması. Elektriğe zam, doğal gaza zam, benzine zam, soğan ve patatesi yazmak bile istemiyorum. Seçimlerden önce kaleme aldığım bir yazıda, " Derdimiz seçim mi geçim mi"? diye yazmıştım. Son yerel seçimlerde gördük ki, derdimiz gerçekten geçimmiş. AK Parti hükümeti İstanbul'a onca yatırım yapmasına rağmen, göstermelik de olsa tanzim satışları noktaları kurmasına rağmen, yine de İstanbul'da yerel seçimlerde beklediği oyu alamadı. Oysa herkes İstanbul'u çantada keklik görüyordu. EMİN OLUN HALK SIKILDI ARTIK Ülkemiz maalesef her gün yeni bir siyasi belirsizliğe uyanıyor. İstanbul seçimlerinin bu denli uzaması, halkın artık iyice moralinin bozulmasına sebep oluyor. MHP lideri Bahçeli çıkıp seçimler yenilenebilir derken, Binali Yıldırım, seçimlerin murdar olduğunu ve tekrarlanmasını istiyor. Ülke olarak yeterince zaman kaybettiğimiz bu oy sayma işine bir an evvel son verilmeli. Ve artık kim mazbatayı alacaksa bir an önce almalıdır. En önemlisi halkımızda seçim fobisi oluştu. Artık yapılan her seçime şaibe karışmış gözüyle bakacak halkımız. Her defasında oyların yeniden sayılması istenecek ya da seçimde her türlü hileler dönüyor inancıyla seçimin iptali istenecek. GÜVENİLECEK İNSANLARI MUMLA ARIYORUZ Her türlü entrikanın döndüğü bu seçimlerde insani yönden de sınıfta kalmış durumdayız. Kimsenin kimseye güvenmediği bir toplum meydana getirdi siyaset. Parti başkanları sandık görevlilerine güvenmiyor, sandık görevlisi seçim görevlisine güvenmiyor, tutanakları birleştirene güvenilmiyor, Anadolu Ajansı’na güvenilmiyor, YSK'ya güvenilmiyor, partiler birbirlerine zaten güvenmiyor. Peki bu masum halk kime güvenecek? Vatandaşlık görevini yerine getirip oyunu veren ve demokratik hakkını kullanan halk oy verdiğine pişman mı olacak? Bu yerel seçimlerde İstanbul'u kim alır bilmem ama olası bir seçim tekrarlanmasında Ekrem İmamoğlu'nun alacağı kesin. Hem de açık ara bir farkla. Yıllardır AK Parti hep mağdur edildiği için halk bu partinin arkasında durdu. Bu sefer de yine mağdur olanın yanında duracaktır. AK Parti öyle ya da böyle İstanbul'daki seçimlere razı olmak zorunda. Olası bir seçim yenileme artık İstanbul'dan başka hükümetin de gidişatını da bozacaktır. Beni asıl endişelendiren konu, İstanbul seçimlerinin iptal olması halinde olası bir kargaşalık oluşmasıdır. Malum ülkemiz dört tarafı düşmanlarla dolu. İllegal örgütler her tarafımızı çevirmiş durumda. Olası seçim sonuçları iptal edilmesini bahane ederek, illegal bir kalkışmalar olmasından korkuyorum. Unutmayalım ki gezi olayları da iki ağaç bahane edilerek başlamış ve sonuçları hızla yayılmıştır. Burada çok soğukkanlı olmalı ve bu tür adımların oluşmaması için devletin bekası ve huzuru için bir an evvel seçimler tatlıya bağlanmalı ve kazanan tebrik edilerek bu yerel seçimin kapatılmasıdır. HÜKÜMET ARTIK YEREL SEÇİMLERİ UNUTMALI Bu seçim öyle ya da böyle geçti. AK Parti yine seçimlerden birinci parti çıkmayı başardı. Her ne kadar bazı büyükşehirleri kaybetmiş olsa da ülke genelinde başarılı oldu. Bu nedenle kaybedilen büyük illeri unutmalı ve nerede hata yapıldığını sorgulamalıdır. Halkın geçim sıkıntısı çektiği bu dönemde nasıl radikal adımlar atılmalı ona kafa yormalıdır. İstanbul, Ankara gibi kaybedilen illeri unutmalı ve ülkenin genel sorunlarını hatırlamalıdır. Aksi halde ekonomik veriler hiç de hoş değildir. İşsizlik oranının yüzde on beşlere çıkması ve arka arkaya yapılan zamlar hükümeti daha çok zor duruma düşürmesi kaçınılmazdır. Saygılar