Tek tip okul kıyafeti üzerinden başlatılan tartışmanın kenarından tutanlar çözüm yerine kendine doğru sündürerek parça koparmaya çalışıyorlar.
Kıyafetler üzerine araştırmalar
Tek tip kıyafet psikolojisi üzerine bilimsel araştırmalar ve tartışmalar var.
Kimlerine göre; Tek tip elbisenin kişileri disipline ettiği ve aynılaştırdığı için birlik algısını güçlendirdiği yönünde.
Kimilerine göre; Çocukların özgüveni gelişimi ve kombine etme becerisinin gelişmesi yönünde.
Tartışmaların özünden koparılıyor.
Her tartışma laik, anti laik sahasına taşınarak alevlendiriliyor. Saha şimdi öğrenci kıyafetlerine ev sahipliği yapıyor. Oyuncular türbinlerden gelen alkışa bağlı olarak topladıkları puanların hesabını yapıyorlar.
Bir tarafta; Öğrencilerin onca acil çözüm bekleyen sorunları görmezden gelinerek çözüme ortadan başlanmasının ne kadar doğru olduğunun sorusu…
Diğer tarafta; Öğrencilerin serbest kıyafet tartışmasını yoksul-zengin gelir dağılımı üzerinden karşı çıkışın ne kadar doğru olduğu sorusu…
Zengin - yoksul
Yetişkinlerin tüm yaşam alanlarında zengin-yoksul farklılığı yok mu? Yetişkinlerin kıyafetlerini neden tartışmıyoruz? Bizim üzülme, bozulma, aşağılanma duygumuz yok mu? Bizler mutsuz olunca çocuklarımıza nasıl mutluluk vereceğiz. Çocuklarımız bugüne kadar tek tip elbise içinde gelir dağılımı eşitsizliğinden etkilenmedi mi?
Gelir dağılımı eşitsizliği; Çocukların çantasına, defterine, kalemine yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların günlük harçlığına yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların beslenmesine yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların ev yaşamına yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların oturdukları semtleri ayrıştırmıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların oyuncaklarına yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların okulu, ulaşımı arasında yok mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların tatillerini nasıl geçirdikleri farkı yaratmıyor mu?
…
Doğru olan ne?
Gelir dağılımı eşitsizliği ve öğrenci sorunları kıyafetler üzerinden tartışmamız ne kadar doğru olur? Yoksulluk tartışmasını sadece kıyafet üzerinden tartışıldığında öğrencilerin diğer sorunlarını saklamak, aldatmak olmaz mı?
Yaşamın her alanında gelir dağılımı eşitsizliğine karşı mücadele edilerek eşit haklar kazanıldığında kıyafet sorunu ortadan kalkmış olmaz mı?
Öğrenci sorunlarına göbekten neşter vurup yarayı dikiş tutmaz hale getirme yerine öğrencilerin acil çözüm bekleyen sorunlarından başlanması daha hayırlı olmaz mı?
Ne olacak?
Çocukların elbiseleri tek tip olunca veya serbest olunca; beslenmeleri, çantaları, defteri, kalemleri, okulluları, yaşadıkları evleri, semtleri, harçlıkları, ayakkabıları, çorapları, oyuncakları, tatil geçirme alışkanlıkları… değişecek mi?
Ne yapmalı?
1-Öğrenciler, bugün ne giysem programına çıkartalım mı?
2-Cemil İpekçi, Yıldırım Mayruk tasarımları ile defile hazırlayalım mı?
3-En iyisi, Sümbül Ağa’dan rica edelim, Muhteşem Süleyman’a sorsun.
Muhteşem Süleyman “Bu tartışmaları sürdürenler, uzlaşamayanlar, aynı okulların sıralarında okudular. Demek ki okumanın faydası yokmuş. Okulları kapatın” derse halimiz nice olur.
Allah korusun!
-Der mi?
-Vallahi de der, tallahi de der
Hürrem Sultan bile durduramaz.
Hadi hayırlısı…
Anasayfa
Yazarlar
Ali GÜLTEKİN
Yazı Detayı
Bu yazı 1171+ kez okundu.
Kıyafet’in kıyameti
Tek tip okul kıyafeti üzerinden başlatılan tartışmanın kenarından tutanlar çözüm yerine kendine doğru sündürerek parça koparmaya çalışıyorlar.
Kıyafetler üzerine araştırmalar
Tek tip kıyafet psikolojisi üzerine bilimsel araştırmalar ve tartışmalar var.
Kimlerine göre; Tek tip elbisenin kişileri disipline ettiği ve aynılaştırdığı için birlik algısını güçlendirdiği yönünde.
Kimilerine göre; Çocukların özgüveni gelişimi ve kombine etme becerisinin gelişmesi yönünde.
Tartışmaların özünden koparılıyor.
Her tartışma laik, anti laik sahasına taşınarak alevlendiriliyor. Saha şimdi öğrenci kıyafetlerine ev sahipliği yapıyor. Oyuncular türbinlerden gelen alkışa bağlı olarak topladıkları puanların hesabını yapıyorlar.
Bir tarafta; Öğrencilerin onca acil çözüm bekleyen sorunları görmezden gelinerek çözüme ortadan başlanmasının ne kadar doğru olduğunun sorusu…
Diğer tarafta; Öğrencilerin serbest kıyafet tartışmasını yoksul-zengin gelir dağılımı üzerinden karşı çıkışın ne kadar doğru olduğu sorusu…
Zengin - yoksul
Yetişkinlerin tüm yaşam alanlarında zengin-yoksul farklılığı yok mu? Yetişkinlerin kıyafetlerini neden tartışmıyoruz? Bizim üzülme, bozulma, aşağılanma duygumuz yok mu? Bizler mutsuz olunca çocuklarımıza nasıl mutluluk vereceğiz. Çocuklarımız bugüne kadar tek tip elbise içinde gelir dağılımı eşitsizliğinden etkilenmedi mi?
Gelir dağılımı eşitsizliği; Çocukların çantasına, defterine, kalemine yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların günlük harçlığına yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların beslenmesine yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların ev yaşamına yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların oturdukları semtleri ayrıştırmıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların oyuncaklarına yansımıyor mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların okulu, ulaşımı arasında yok mu?
Gelir dağılımı eşitsizliği, çocukların tatillerini nasıl geçirdikleri farkı yaratmıyor mu?
…
Doğru olan ne?
Gelir dağılımı eşitsizliği ve öğrenci sorunları kıyafetler üzerinden tartışmamız ne kadar doğru olur? Yoksulluk tartışmasını sadece kıyafet üzerinden tartışıldığında öğrencilerin diğer sorunlarını saklamak, aldatmak olmaz mı?
Yaşamın her alanında gelir dağılımı eşitsizliğine karşı mücadele edilerek eşit haklar kazanıldığında kıyafet sorunu ortadan kalkmış olmaz mı?
Öğrenci sorunlarına göbekten neşter vurup yarayı dikiş tutmaz hale getirme yerine öğrencilerin acil çözüm bekleyen sorunlarından başlanması daha hayırlı olmaz mı?
Ne olacak?
Çocukların elbiseleri tek tip olunca veya serbest olunca; beslenmeleri, çantaları, defteri, kalemleri, okulluları, yaşadıkları evleri, semtleri, harçlıkları, ayakkabıları, çorapları, oyuncakları, tatil geçirme alışkanlıkları… değişecek mi?
Ne yapmalı?
1-Öğrenciler, bugün ne giysem programına çıkartalım mı?
2-Cemil İpekçi, Yıldırım Mayruk tasarımları ile defile hazırlayalım mı?
3-En iyisi, Sümbül Ağa’dan rica edelim, Muhteşem Süleyman’a sorsun.
Muhteşem Süleyman “Bu tartışmaları sürdürenler, uzlaşamayanlar, aynı okulların sıralarında okudular. Demek ki okumanın faydası yokmuş. Okulları kapatın” derse halimiz nice olur.
Allah korusun!
-Der mi?
-Vallahi de der, tallahi de der
Hürrem Sultan bile durduramaz.
Hadi hayırlısı…
Ekleme
Tarihi: 07 Aralık 2012 - Cuma
Kıyafet’in kıyameti
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.