Maslak’ta bir otobüste yolculuk yapan Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için "sen şeytansın" diye tekme atan Abdullah Çakıroğlu, emniyetteki işlemlerinin ardından öğle saatlerinde Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi. Olaya ilişkin nöbetçi savcılıkta ifade veren Çakıroğlu'nun, "Ben vücutta açık gördüğüm yerlere tekme atarım. Giyimini beğenmediğim insanları döverim. Devlet bunlara ceza vermiyor. Devlet bunları cezalandırmalı" dediği öğrenildi.
"KİM YÖNLENDİRİYOR?"
Tüm Türkiye pür dikkat bu habere kilitlendi. Bazı anneler, eşler, aile büyükleri evden şort giyerek çıkan eşlerini, kızlarını, kardeşlerini güvenli bir şekilde tekrar eve getirebilmek için şalvar alarak okulların, iş yerlerinin, kurumların, tiyatro, sinemaların önüne giderek ellerinde şalvarlar ile yakınlarının çıkış saatini beklediler.
ÜLKE NEDEN GERİLİYOR?
"Ülkede seferberlik başladı." Tam da krize giriyoruz derken yeni bir pazar oluştu. "Bursa ipeği, kumaşı, Buldan, Manisa bezi tırlara yüklendi. Elazığ, Malatya, Adıyaman, Sivas, Urfa'ya yola çıktı. Yollar güvenli tırları durduran savıcı yok. Can Dündar'da Türkiye'de olmayınca tırlar zamanında Elazığ, Malatya, Adıyaman, Urfa illerindeki toptancılara ulaştı. Terziler şalvar dikecekleri kumaşı almak için akşamdan toptancıların önünde sıraya girdiler. Sabah ezanı okununca namaz kumaş kuyruğunda kılındı. Malatya'da bazı terzilerin ön sırada olanları emniyete "Bunlar Paralelci" diyerek ihbar etmesi sonucu harekete geçen 'Polis ilk yedi sırada bulunan terzileri göz altına aldı.' Ülkede şalvar piyasası oluşuyor."
YENİ BİR MODA MI DOĞUYOR?
Hazır giyim mağazaları okul, işyeri, sinema, otobüs durakları önlerinde Sivas, Malatya, Elazığ, Adıyaman, Urfa'dan getirilen mankenler ile defileler düzenlenerek yeni model şalvarlar tanıtılıyor.
Milli irade akın akın defilelere akarak yeni model şalvarları ve mankenleri dikkatle izliyor.
Terzilerde dikilen şalvarların ilk partileri İzmir, İstanbul, Antalya'ya gönderdi. Bankalar şalvar alacaklara kredi taksitlerini 4'ten 9'a çıkardı. Mağazalar mahallelerden otobüsler kaldırarak şalvar günleri düzenliyor. Televizyonların sabah programları formatlarını değiştirerek şalvar programları yapıyor. Seyahat acenteleri şalvar giyilen şehirlere turlar düzenliyor.
KADINLAR ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN DİRENİYOR
İzmir'de " Özgürce Yaşam Hakkı" pankartı açıp, şort giyen on binlerce kadın şehir girişine barikat kurarak şalvar yüklü tırların şehre girişine izin vermedi.
şehrin ara sokaklarında Abdullah Çakıroğlu'nun resimlerini ve "Sen şeytansın" yazılı pankartlar taşıyan küçüklü büyüklü gruplar toplanarak tekbir getirdiler.
Fransa haber kanalı Abdullah Çakıroğlu haberini "Osmanlı Türk torunu şort giysili Cumhuriyet kadınına 'Sen şeytansın' diye saldırdı" olarak verince Fransızlar tüm seyahat rezervasyonlarını değiştirerek "Şeytan" görme heyecanı ile tatillerinin rotasını İstanbul'a çevirdiler.
HABERLER ETKİLİYOR MU?
Derslerini bitirenden sonra akşam haberlerini ailesi ile seyreden evin küçük kızı 9. sınıf öğrencisi Melek uyumak için odasına gitti. Sabah okula gitmesi için annesinin öpüp okşayarak uyandırdığı Melek annesini şortlu görünce "Anne sen Şeytan mısın? diye bağırdı.
İstanbul'da İşportacılar piyasada ne kadar şalvar varsa toplayarak Etiler, Ortaköy, Beyoğlu, Bağdat caddesinde "Aç kal açık giyme, şortla şeytan değil, şalvarla sultan ol" pazarcı piyasası oluşarak tezgah başlarında bağırışlar başladı.
BOHÇACILAR BOĞAZDA
Bohçacı bacılar İstanbul Boğazı'nın her iki yakasında Yalılar, Villalar, Rezidansların önlerinde bohçalarını açarak allı, güllü şalvarlarını sosyeteye satmaya çalıştılar "Allah korusun kızınız, eşiniz şortla dışarı çıkar, saldırıya uğrar, biz sizlerin güven içinde yaşamasını sağlamak korumak için buradayız. Şort giyerek ölüm korkusu yaşamayın. Şalvar giyerek yaşama tutunun" şeklinde satış stratejisi yarattılar. Yaratıcılık biz Türk milletine mahsus değil mi?
Türkiye bu mu olmalı?
Biz millet olarak buna mı layığız?
Devlet ne önlem alacak?
Ülkemizin, çağın sorunu bu mu?
Milli irade ne yapacak?
Aristofanes'in Lysistrata adlı oyununun sinema uyarlaması olan 1983 tarihli Türk yapımı 'Şalvar Davası' yeniden sinemalarda gösterime başlayacak... Milli irade sinemaları doldurup gülüp ağlayıp çıkacak.
SONUÇ
İnsani değerlerimize, ülkemizin birliğine beraberliğine sahip çıkalım. Farklılıklarımıza hoşgörü ile yaklaşalım.
Ülkemizde üretim durma noktasına gelmiş. Tüketici bir toplum oluyoruz. Çin malı toplu iğne kullanmaktan utanç duymayarak, insanların baş örtüsü, şort giysisi ile uğraşma gafletine düşmek de ne demek oluyor?
Hadi hayırlısı...
Anasayfa
Yazarlar
Ali GÜLTEKİN
Yazı Detayı
Bu yazı 1230+ kez okundu.
"SEN ŞEYTANSIN"
Maslak’ta bir otobüste yolculuk yapan Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için "sen şeytansın" diye tekme atan Abdullah Çakıroğlu, emniyetteki işlemlerinin ardından öğle saatlerinde Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi. Olaya ilişkin nöbetçi savcılıkta ifade veren Çakıroğlu'nun, "Ben vücutta açık gördüğüm yerlere tekme atarım. Giyimini beğenmediğim insanları döverim. Devlet bunlara ceza vermiyor. Devlet bunları cezalandırmalı" dediği öğrenildi.
"KİM YÖNLENDİRİYOR?"
Tüm Türkiye pür dikkat bu habere kilitlendi. Bazı anneler, eşler, aile büyükleri evden şort giyerek çıkan eşlerini, kızlarını, kardeşlerini güvenli bir şekilde tekrar eve getirebilmek için şalvar alarak okulların, iş yerlerinin, kurumların, tiyatro, sinemaların önüne giderek ellerinde şalvarlar ile yakınlarının çıkış saatini beklediler.
ÜLKE NEDEN GERİLİYOR?
"Ülkede seferberlik başladı." Tam da krize giriyoruz derken yeni bir pazar oluştu. "Bursa ipeği, kumaşı, Buldan, Manisa bezi tırlara yüklendi. Elazığ, Malatya, Adıyaman, Sivas, Urfa'ya yola çıktı. Yollar güvenli tırları durduran savıcı yok. Can Dündar'da Türkiye'de olmayınca tırlar zamanında Elazığ, Malatya, Adıyaman, Urfa illerindeki toptancılara ulaştı. Terziler şalvar dikecekleri kumaşı almak için akşamdan toptancıların önünde sıraya girdiler. Sabah ezanı okununca namaz kumaş kuyruğunda kılındı. Malatya'da bazı terzilerin ön sırada olanları emniyete "Bunlar Paralelci" diyerek ihbar etmesi sonucu harekete geçen 'Polis ilk yedi sırada bulunan terzileri göz altına aldı.' Ülkede şalvar piyasası oluşuyor."
YENİ BİR MODA MI DOĞUYOR?
Hazır giyim mağazaları okul, işyeri, sinema, otobüs durakları önlerinde Sivas, Malatya, Elazığ, Adıyaman, Urfa'dan getirilen mankenler ile defileler düzenlenerek yeni model şalvarlar tanıtılıyor.
Milli irade akın akın defilelere akarak yeni model şalvarları ve mankenleri dikkatle izliyor.
Terzilerde dikilen şalvarların ilk partileri İzmir, İstanbul, Antalya'ya gönderdi. Bankalar şalvar alacaklara kredi taksitlerini 4'ten 9'a çıkardı. Mağazalar mahallelerden otobüsler kaldırarak şalvar günleri düzenliyor. Televizyonların sabah programları formatlarını değiştirerek şalvar programları yapıyor. Seyahat acenteleri şalvar giyilen şehirlere turlar düzenliyor.
KADINLAR ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN DİRENİYOR
İzmir'de " Özgürce Yaşam Hakkı" pankartı açıp, şort giyen on binlerce kadın şehir girişine barikat kurarak şalvar yüklü tırların şehre girişine izin vermedi.
şehrin ara sokaklarında Abdullah Çakıroğlu'nun resimlerini ve "Sen şeytansın" yazılı pankartlar taşıyan küçüklü büyüklü gruplar toplanarak tekbir getirdiler.
Fransa haber kanalı Abdullah Çakıroğlu haberini "Osmanlı Türk torunu şort giysili Cumhuriyet kadınına 'Sen şeytansın' diye saldırdı" olarak verince Fransızlar tüm seyahat rezervasyonlarını değiştirerek "Şeytan" görme heyecanı ile tatillerinin rotasını İstanbul'a çevirdiler.
HABERLER ETKİLİYOR MU?
Derslerini bitirenden sonra akşam haberlerini ailesi ile seyreden evin küçük kızı 9. sınıf öğrencisi Melek uyumak için odasına gitti. Sabah okula gitmesi için annesinin öpüp okşayarak uyandırdığı Melek annesini şortlu görünce "Anne sen Şeytan mısın? diye bağırdı.
İstanbul'da İşportacılar piyasada ne kadar şalvar varsa toplayarak Etiler, Ortaköy, Beyoğlu, Bağdat caddesinde "Aç kal açık giyme, şortla şeytan değil, şalvarla sultan ol" pazarcı piyasası oluşarak tezgah başlarında bağırışlar başladı.
BOHÇACILAR BOĞAZDA
Bohçacı bacılar İstanbul Boğazı'nın her iki yakasında Yalılar, Villalar, Rezidansların önlerinde bohçalarını açarak allı, güllü şalvarlarını sosyeteye satmaya çalıştılar "Allah korusun kızınız, eşiniz şortla dışarı çıkar, saldırıya uğrar, biz sizlerin güven içinde yaşamasını sağlamak korumak için buradayız. Şort giyerek ölüm korkusu yaşamayın. Şalvar giyerek yaşama tutunun" şeklinde satış stratejisi yarattılar. Yaratıcılık biz Türk milletine mahsus değil mi?
Türkiye bu mu olmalı?
Biz millet olarak buna mı layığız?
Devlet ne önlem alacak?
Ülkemizin, çağın sorunu bu mu?
Milli irade ne yapacak?
Aristofanes'in Lysistrata adlı oyununun sinema uyarlaması olan 1983 tarihli Türk yapımı 'Şalvar Davası' yeniden sinemalarda gösterime başlayacak... Milli irade sinemaları doldurup gülüp ağlayıp çıkacak.
SONUÇ
İnsani değerlerimize, ülkemizin birliğine beraberliğine sahip çıkalım. Farklılıklarımıza hoşgörü ile yaklaşalım.
Ülkemizde üretim durma noktasına gelmiş. Tüketici bir toplum oluyoruz. Çin malı toplu iğne kullanmaktan utanç duymayarak, insanların baş örtüsü, şort giysisi ile uğraşma gafletine düşmek de ne demek oluyor?
Hadi hayırlısı...
Ekleme
Tarihi: 22 Eylül 2016 - Perşembe
"SEN ŞEYTANSIN"
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.