Tarsus’un ismi ilk kez Hitit metinlerinde “Tarşa” olarak geçmektedir. Asur’lulara göre Que Krallığı’nın başkentidir. Asur’lular Tarsus’u Tarzi (Tarzu) olarak isimlendirmişlerdir. Perslerin Tarsus’ta basılan sikkeleri üzerinde de Tarsus adına rastlanmaktadır. Tarsus “Miratüliber” adlı Arap tarihine göre, Nuh Peygamberin torunu Tarasis tarafından kurulmuştur. Tarsus’un ismi önce Grekçe Tarsos, daha sonra Latince Tarsus olarak kullanılmıştır.
ÖZGECAN’IMIZ NEREDE?
O gün uğultu ile esen sert rüzgârın dağıttığı saç tellerini iki eli ile tüm çabasına rağmen bir araya getiremedi. Katil hançerini çıkarıp bileklerinden kesmeden önce Annesine uzattı olanca gücü ile ellerini. Önce çok sevdiği kardeşlerine, babasına tüm güzelliği ile gülümsedi. Dönüp bakmadı bir kez olsun bizim karanlığımıza. Hayallerini, umutlarını alıp, dualar ile semaya yükseldi. Sis bulutlarının arasında sıyrılıp gök maviliği ile bütünleştiğinde ışık saçan güzel gözlerden akan yaşlar yağmur olup tüm Türkiye’ye yağdı. Haykırışları ışık hızı ile gökyüzünden yeryüzüne yayıldı. Kent Tanrısı Sandon ne ki! Onun yanında Özgecan’ın nurlu yüzündeki gülümsemenin ışığında öbek öbek toplanıyor insanlar. Kimi yerler yağmur yaş. Kimi yerler kar, kış tipi içinde. Rüzgâr uğultusu kayaları parçalıyor. Ormanın derinliklerinde çakallar uluyor. Karaya vuran devasa Ak Deniz dalgaları gemici fenerini söndürdü. Cellât kahpe pusu kurmuş Özgecan’ımıza Türkiye nerede?
ÖZGECAN NEREDE?
Tarsus çayı bendini yıkıp Berdan Irmağına ulaştı. Karboğazı Kuvayi Milliye Anıtında dalgalanan bayraklarımız solgun bu gün. Yaralı bir ceylan gezer Toros Dağladında. Çukur ovanın bereketli topraklarına kan düştü. Karabucak ormanlarında rüzgâr okaliptüs ağaçlarını kökünden sallıyor. Kahpe pusu her yanımız. Kavuşa bilse, ah! Kavuşabilseydi Nusrat Mayın Gemisine. Dalgalanan şanlı sancağa sarılıp annesine gelecekti. Tarsus Çayı’na, Berdan Irmağı, Ak Deniz ile buluşarak Çanakkale boğazından geçerek Kara Deniz’e karıştı. Ah! Tuta bilse bir kurtuluş savaşı destanı yazan Mustafa Kemal’in askerlerinin ellinden tuta bilse Özgecan’ımız denizin derinliklerinden sıyrılıp Gelibolu’ya çıkacak. Cumhuriyet nerede?
ZİFİRİ KARANLIKTA YÜKSELEN ÇIĞLIK
İnce Memed atını şaha kaldırmış. Antik yoldan toz bulutları arasında dörtnalla Roma yoluna girdi. Gülek kalesi üzerinde Akbabalar uçuşuyor. Yüzyılların donuk taşı hareket ederek ses verdi. Baç köprüsünün beli bükülerek olduğu yere yığıldı. Kim neyler Kleoptra’nın güzelliğini Özgecan’ın güzelliğinin yanında. Altından geçme (Roma Hamamı), Eski Hamam (Şahmeran Hamamı) katillerin kanlı ellerine su vermedi. Makam-ı Şerif, Ulu camiden Özgecan’ın selası veriliyor. Beyaz çarşı (Kırkkaşık Bedesteni) siyaha büründü. Özgecan yarenlik meydanından geçiyor. St. Paul Katedrali, Ortodoks Rum Kilisesi, Aziz Paul kilisesinde çanlar çalıyor. Tarsus şelalesi kurudu. Müminler namaza durdu. İmam Özgecan için helalık istiyor. O dünya sana helal olsun Özgecan. Kadın katillerini durdurmadan bu dünya bize haram olsun.
YENİ ÇAĞIMIZ BU MU?
Toros dağlarından uçan Pegasus Kilikya ovasın’nın güzelliği içinde yolunu şaşırdı. Toros dağları kar tipi içinde. Gülek boğazı geçit vermez. Asur Kralı Sanherip ordusu ile Namrun’dan Kilikia’ya geliyor. Lapetos , Cydnos, Parthenios “yeni çağınız” bumu diye soruyorlar. Şimdi hangi yüzle kim bir adım öne çıkarak “yeni çağ” denilen çağ dışı barbarlığın karanlığını savunacak?
ÖZGECAN NEREDE?
Tarsus saat kulesinde bugün akrep ve yelkovan durdu. Ak Deniz’den Karabucak ormanlarına karayel olanca hızı ile uğuldayarak esiyor. Kovan içinde arı iniltileri acılara ağıt yakıyor. Akrep kuytularda sinsice kanlı pusu kurmuş Özgecan’ın peşinde. Pavlus ışığında İncil yazdığı çırayı söndürdü. Güzel umutlar yirmili yaşlarda St. Paulus Kuyusu’na düştü. Anne çığlığı yedi ciha’a yayıldı. Paleotik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Urartu, Grek, Roma, Bisans, Selçuklar, Osmanlı Tarsus’un Kleopatra kapısına dayandı. İnsanlık nerede? Şahmeran Tarsus’da ayağa kalktı. Kadınlarımız nerede?
Ashab-ı Kehf’de yedi uyuyanları “uyandı.” Özgecan nerede?
Hadi hayırlısı…