İzmir’de 11.12.13 Ocak 2019 tarihinde 19 Yörük Türkmen derneğince düzenlenen 1. Uluslar arası Yörük Türkmen çalıştayına katıldım.
Bilim insanları, Tarihçiler, Yazarlar, Şairler, Dernek yöneticileri, üyeleri, sahada çalışanlar, yaşamını hala kara çadırda geleneksel olarak sürdüren Yörük ve Türkmenler; Bilgi, birikim ve deneyimlerini bir biri ile paylaşarak, tartışarak denizden dağlara doğru karanlığa meşale yaktı.
Türkiye ve diğer ülkelerden gelen Yörük Türkmenler 13 Ocak günü, üç günlük faaliyetlerini değerlendirerek, çalıştay sonuç bildirgesi yayınlayarak tekrar buluşmak için muhabbetle ayrıldılar.
Çalıştay profesyonelce hazırlanmış, verimli oturumlar ile beğeni kazandı.
Eksik olan neydi?
Kadınlar ve gençlerin eksikliğini hissettim. Yörük Türkmen dernek örgütlülüğünün azda olsa siyasi, ırksal ve inançsal temelli “ayrışmaları” gözlemledim.
Yörükler Türkmenler doğası gereği Anaerkil boylardan gelmektedirler.
Yörük Türkmen geleneğinde; Kadınlar, çocuklar, gençler boyların en değerli, en verimli, en saygın bireyleridirler. Kadın erkek ayrımı olmaz. Aynı sofrada oturur, aynı koşullarda yan yana çalışarak yaşamlarını sürdürürler.
Yörükler Türkmenler doğası gereği hoşgörülüdürler.
Yörük Türkmenler farklı ulus ve inançtan Arap, Ermeni, Kürt, Laz… Köy meralarında keçi ve koyunlarını otlatmak için oba kurarlar. Farklılıklarına hoşgörü göstererek insani iletişim sağlarlar. Kendilerini üstün ırk, ulus olarak tarif etmezler. Ortak değerleri olan insan olmayı öne çıkararak birlikte yaşamaya dikkat çekerler.
Yörükler Türkmenler doğası gereği çevrecidirler.
Yörük Türkmen geleneği İnsan, Doğa ve Hayvan üzerinde şekillenir. İnsani değerleri öne çıkararak, doğa ve hayvanla bütünleştirerek yaşarlar. Güneş ve ayın doğuşu batışı, yağmur, kar… Tabiat olayına saygılıdırlar. Hayvanlar, ağaçlar, bitkiler, su Yörük Türkmenlerin yaşam kaynağıdır.
Yörükler Türkmenler doğası gereği inancını gösterişe dönüştürmez.
Yörük Türkmenler kendi inançlarını gösterişe dönüştürmeden yaşarlar. Farklı inançlara saygı gösterirler. Farklı inançlara karşı asla düşmanlık ve hasetlik ile yaklaşmazlar. İnançsal ayrımcılık yapmazlar.
Yörükler Türkmenler doğası gereği renkli yaşam sergilerler
Yörük Türkmenler boylara göre erkek ve kadın giyim şekilleri olsa da, günümüzde artık yaşatılamayarak sadece poşu düzeyinde aksesuar olarak kullanılmaktadır. Allı-pullu, yeşilli, sarılı, morlu… Göz kamaştıran elbiselerden başörtülerinden kopuyorlar. Yörük Türkmenler yerleşik düzene geçerek “şehirli” olurken, özellikle kadınlar renkli giysilerini geride bırakarak inanç ve modasal giysiler içinde yaşam sürdürür oldular.
Yörük Türkmenler kendi genlerinden koparılarak farklı yaşam şekline çekilmek istenilmektedir.
Yörük Türkmenler farklı ulus ve inançlara düşman ola bilir mi? Yörük Türkmenler doğaları gereği; Şiddet, kibir, güç ile insanlara yaklaşabilirler mi?
Yörük Türkmenler insanları dinleri, mezhepleri, ulusları, milliyetleri temelinde ayırabilirler mi?
Yörük Türkmenler kadın, çocuk, genç ve ebeveynler birlikte sofraya oturup, birlikte iş paylaşımları yapmazlar mı?
Peki, bizleri bu geleneklerden kim nasıl koparıyor. Yaşam şekillerimizi, inançlarımızı, geleneklerimizi, insan, doğa, hayvan sevgimizi kim değiştirmeye çalışıyor?
Yörük Türkmenler: Erkekler, kadınlar, gençler, çocuk bütünlüğü içinde geleneksel yaşamını insani duyguları ile sürdürmelidirler. Yaşadıkları coğrafyada; hayvanlar ve doğa bütünlüğünü koruyarak, canlı ve cansız varlıklar ile Yörük Türkmen yaşamını sürmeye devam etmelidirler.
Hadi hayırlısı…