İnanıyoruz ki; Yunusemre ilçesinde sokağa atılmış mobilya, yol üstüne bırakılmış çöpler, cadde ve sokaklara savrulmuş inşat artıkları görmeyeceğiz.
İnanıyoruz ki; İnşaat yaparken kaldırımlarımız, yollarımız, caddelerimiz işgal altında olamayacak.
İnanıyoruz ki; İnşaat sahaları korunaklı olacak. İş güvenliği, gürültü ve görüntü kirliliği ortadan kaldırılacak.
İnanıyoruz ki; Ev eşyaları atıklarını saklama ve geri dönüşüm merkezleri kurulacak.
BİRLİKTE İNŞA
Yunusemre ilçesini, köy mahalle, semt sakinleri ile tartışmak onların görüşünü almak karmaşa yaratmaz. Semtlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini semt sakinlerinden dinlemek belediyeciliğin özüdür. Belediye başkanları toplumun içinden biri olarak dört yıllığına görev almış hemşerilerdir. Toplumun çözüm, inşa süreci içerisinde yer alması Belediye ile toplumu bütünleştirir. Belediyenin çalışmalarına katkı vererek toplumsal bütünlük sağlar. Semtlere yapılan projeleri; çocuklar, gençler ve diğer semt sakinleri ile tartışılarak karar alma ve hayata geçirmek sürecine katmanın ne zararı olabilir ki? Tam aksine rant, yolsuzluk, farklı hizmet anlayışlardan ayrıştıran eşit hizmet ile bütünleşen şeffaf bir Belediyecilik ortaya çıkarır.
Şehir merkezlerini modernleştirmek; Çöpü kenar mahallelere dökme, kanalizasyon suyunun akıntısını kenar mahalleler bırakma, katı artıkları kenar semtlerde istifleme değildir. Aksi halde, kenar mahallelerden şehir merkezlerine uçan sivrisinekler saray, yalı, villalar, konakları çepe çevre sarar.
Asıl mesele; Zincirin halkası içerisinde kenar mahallerin yer almasını sağlayarak şehirlerimizi bütünleştirecek doku uyumunu ortaya çıkarılmalı.
BÜTÜNLEŞME!
Avusturya, Almanya, İsviçre, İsveç vb. ülkelerde saraylar, yalılar, parlamentolar, belediyelerin, polis merkezleri tel örgüler, tanklar, toplar, silahlı birliklerce korunmamasının nedeni ülke ve şehir yönetiminde toplumun söz hakkı olmasındandır. Toplum ve yöneticilerin ortak değerleri olan kasaba ve şehirlerinin her alanında söz sahibi olmalarındandır. Kendi emeği ve bilgisini katan toplum yaşam alanlarını sahiplenerek göz bebeği gibi milli değerlerini koruyorlar. Ülke ve toplum değerleri üzerinde ahkâm keserek mevzilendiğinizde toplum yönetimden ayrışır. Yerel yönetimlerde başarı kazananlar tüm çalışma alanları içerisine toplumsal muhalefet yerine toplumsal mutabakatı inşa edenlerden ortaya çıkmıştır.
İnanıyoruz ki; Dr. Çerçi’nin Yunus’un izinde yürüdükçe yolu açık olur. Yunusemre ilçesini birleştirecek, bütünleştirecek, geliştirecek, markalaştıracak yoldan Allah ayrılmasın.
DİKKATE ALINMALI!
Köy, mahalle, semtlerde toplum gönüllüleri konseyi oluşumu dikkate alınmalı. Bu alanlarda kafalardaki bilgi, birikim ve değerler çalışma alanlarına taşınmalı. Belediye; yaşlı, emekli, çalışan kaderine terk edilmiş hissedenlerin beceri, bilgi ve birikimlerini çalışmaları içine çekmeli. Destek veren gönüllülerin yetenekleri Belediye bünyesine kazandırılmalı.
Yunu Emre:
…İşbu vücudum şehrine, bir dem giresim gelir
İçindeki Sultanın, yüzün göresim gelir
İşidirim sözünü, görümezem yüzünü
Yüzünü görmekliğe, canım veresim gelir…
İnanıyoruz ki; Dr. Mehmet Çerçi; köy, mahalle, semt sakinlerinden oluşan kent konseyini işaretlenmişler yerine kendi doğal akışı içerisinde harmanlar. Toplumu sadece dinleyerek geçiştirilmeyip projenin başlama sürecinden bitene kadar çalışmaların içerisinde yer almalarını sağlar. Toplum gönüllüleri oluşturarak üretken bir Belediyecilik ortaya koyar.
Biliyoruz ki;
Toplum gönüllülerinden oluşan kent konseylerinin daha çok başarılı olması bilimsel bir araştırma ile ortaya çıkarır. Bu analizi dikkate alan Belediyeler marka Kasaba, Şehirler ortaya çıkarmıştır. Farklı fikirleri tartışıma ve uzlaşı ile orta kararlar alma zenginliktir. Tartışma ahlakı, üslubu ve uzlaşı kültürü geleneği yaratılır. Dr. Çerçi, Yunusemre’nin izinde yürüdükçe Belediye ile toplumu bütünleştirecek, birleştirecektir.
Bilinmeli ki, Bu tespit benim yeni teorim değil. Yerel yönetim ile toplumun ortak çalışması sonucu markalaşan Helsinki, Viyana, Budapeşte vb. marka şehirleri bu yöntemler ortaya çıkardı.
Unutulmamalı ki; Paris’in varoşlarından merkeze doğru yayılan isyanın neden nedir? Araba yakarak, saraylara yürümenin potansiyelini hangi sonuçlar ortaya çıkarıyor? Tek bir cevabı var: Afrikalılar ve diğer “göçmen” yoksulların oluşturduğu gatolara hizmetin gitmemesi, yerel yönetimlerden dışlanmış olmalarındandır.
Bilinmeli ki; Küçük oyun parkı düşüncesini, seçilen yeri, mimarisini, bütçesini ve tüm süreci gençler, çocuklar, semt sakinleri ile istişare ederek ortak bir mutabakat sonucu inşa eden yönetimler ancak marka kasaba ve şehirleri inşa ederler.
Hadi hayırlısı…