Bu hafta köşe yazıma, birbirinden anlamlı cümleleri sıralayarak ve kaleme alarak, birçok insanın hayatına dokunarak farkındalık sağlayan; Sir Charles Spencer Chaplin, İngiliz sinema yönetmeni, oyuncu, yazar, film müziği bestecisi, kurgucu ve komedyenin bilgece sözleri ile başlamak istedim.
"Kendimi sevmeye başladığımda,
duygusal acı ve kederin sadece kendi doğrularıma aykırı yaşadığımı hatırlatan birer uyarı olduğunu anladım.
Bugün bunun "ÖZGÜNLÜK" olduğunu biliyorum.
Kendimi sevmeye başladığımda,
farklı bir hayatı arzulamayı bıraktım ve etrafımı saran her şeyin beni büyümeye çağırdığını gördüm.
Bugün buna "OLGUNLUK" diyorum.
Kendimi sevmeye başladığımda,
yanlış bir zaman olduğunu ve hazır olmadığını bildiğim halde birini kendi istediklerimi yapması için zorlarsam, o kişi kendim bile olsam, onu nasıl incitebileceğimi anladım.
Bugün buna "SAYGI" diyorum.
Kendimi sevmeye başladığımda,
her zaman haklı olmaya çalışmayı bıraktım ve o zamandan beri daha az yanılıyorum.
Bugün bunun "ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK" olduğunu keşfettim.
Kendimi sevmeye başladığımda, geçmişte yaşamaya devam etmeyi ve gelecek hakkında endişelenmeyi reddettim.
Şimdi sadece her şeyin gerçekleştiği "Anın" içinde yaşıyorum.
Bugün her bir günü günbegün yaşıyorum ve buna "MEMNUNİYET" diyorum."
Charlie Chaplin
"Ne büyük farkındalık ve bilgelik değil mi?
Bilgelik; hayata farklı açılardan bakarak, farkındalıkla gelişen olgunluktur." diyorum.
HAYATI ANLAMLI YAŞAMAYI İSTİYORSAN BİLGELİĞİ SEÇ! ÇÜNKÜ HAYATTA HER ŞEY BİR SEÇİMDİR. "NE OLMAYI" İSTİYORSAN "O" OLURSUN. NE OLDUĞUN KENDİ SEÇİMİNDİR!
Gelelim bilgi ve bilgelik meselesine!
Herkes bilgili olmak ister. Bilgili olmak toplumlarda çok anlamlı bir özellik olarak bilinir. Aslında biraz öyledir de. Peki, bilgiyi faydaya çevirebilmek? Yani bilgiyi iyice pişirerek, olgunlaştırarak, içselleştirerek yaşamak ve yansıtmak daha güzel bir özellik sayılmaz mı?
BİLGİLİ OLMAK MI, BİLGE OLMAK MI?
Bilgili olmak ve bilge olmak aynı şey değildir...
Evrende zekamızı aşan tam olarak bilmediğimiz birçok şey var.
Sürekli öğrenerek bilgi sahibi olunur fakat; sürekli öğrenerek bilge olunmaz.
Bilgelik; içsel bir kavramdır.
Bilgelik; bakış açısıyla, ruhun olgunluğuyla ilintilidir. Düşünceli ve her yaptığını tartar bilge insan. Ayrıca büyük resmi görebilmektir bilgelik. İsteyen herkes bilge olabilir ve bunun zeka ile, yaş ile alakası da yoktur.
Bilge insan hayata farkındalıkla bakarak, olumlu ve olumsuz her şeyi sebep, sonuç ilişkisi ile değerlendirerek, her türlü konuya doğru bir yön kazandırır. Doğrunun ve gerçeğin ayrımını da iyi yapabilir.
Bilge insan hayatın karanlık yanlarından ders çıkartır ve her türlü soruna farklı çözümler sunarak sonucu iyileştirir.
Bilgelik; pozitif bakabilmektir.
Bilgelik; bencillikten uzak kalarak, herkese faydalı olabilmektir.
Bilgelik; içinde olumsuz duygular barındırmadan, tüm kötü duygu ve düşüncelerden arınarak herkese, her şeye güzel bakabilmektir.
Bilgelik; maddi dünyanın aldatıcı zevkleriyle sarhoş olmadan, biraz da manevi duygularla mutlu olabilmektir.
Bilgelik; "Sen-ben" demek değil, bencillikten uzak, yine birazcık "Biz" diyebilmektir.
Bilgece yaşamayı kim istemez?
Nitekim bilgelik; olgunluktur.