"İnsanlar arasında yaşamayı, hayvanlar arasında yaşamaktan daha tehlikeli buldum," diyen Nietzsche'yi, günümüz dünyasında daha iyi anlamak mümkün!
Sokaklardaki başıboş köpekler nedeniyle yaşanan sorunlar son günlerde gündem konumuz oldu.
En son Gaziantep'te 4 yaşındaki Asiye isimli bebeğin 2 pitbullun saldırısına uğraması hepimizi iyice tedirgin etti.
Ülke genelinde vatandaşlar, çocuklarının okula gidip dönememesinden, parklarda rahat dolaşamamaktan ve araç kullanırken yaşadıkları sıkıntılardan haklı olarak şikayet eder hale geldi. Sokakta üç beş köpeği bir arada gördüğümüzde doğal olarak korkmaya başlayınca tehlikeli ve başıboş sokak köpeklerinin toplatılması yönünde de çok geçmeden talimat geldi. Ülkenin birçok noktasında sokak köpekleri, belediyeler tarafından toplanmaya başladı. Elbette bir sorun varsa, sorunu çözmek için uygun bir şekilde, uygun koşullar oluşturulması şart. En basidinden; saldırgan sokak köpeklerini tesbit edip, barınaklara götürülerek rehabilite edilmeli. Sakinleştirilen, tedavi gören saldırgan sokak köpekleri daha sonrasında ise; sokaklara, yani doğal yaşam alanlarına geri bırakılması gerekiyor. Çünkü; "Kanunen Sokaklar Hayvanların Yaşam Alanıdır." Hayvanları doğal yaşam alanlarından tamamen koparmak kanuna aykırıdır.
İNSANLAR HAYVANLARDAN DAHA TEHLİKELİ
Ancak, son günlerde sokak köpeklerinin toplanmasına ilişkin sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar ve videolar insanı dehşete düşürecek türden ne yazık ki! Bu görüntüler hayvanlara yapılan şiddet görüntüleri idi. Zonguldak'ta gözleri dağlanmış bir şekilde bulunan sokak köpeğinin içler acısı fotoğrafını görmeyen kalmamıştır herhalde...
Kütahya'da da tüfekle vurulmuş hayvanlar bulundu ve öldürülen köpeklerin fotoğrafları yine sosyal ağlarda paylaşıldı.
Yine Ordu'da bir yavru köpeğin uygunsuz tutularak götürüldüğü fotoğrafları da sosyal medyada çok paylaşılan bir görüntü oldu. İşin ilginç tarafı "Saldırgan köpeklerin" toplanması gerekirken, sokaklarda, parklarda sakin sakin yatan köpekler de toplanmaya başlandı.
Bir şeyleri düzelteyim derken, başka şeyleri mi bozuyoruz sanki?
Vuku bulan bu olay silsilesinin ardından; içimizde çok sayıda cani insanların olduğuna da şahit olduk ne yazık ki.
Hayvanların insana zarar vermesini anlarım, bu kabul edilesi bir şey çünkü hayvanların doğal yaşamında var olan iç güdüsel bir durum. Ancak, insanın insana, hayvana zarar vermesi; sağlıklı bir ruh halinin olmamasının kanıtıdır. Hatta çok canice....hatta bu ruh halindeki insanlar hayvanlardan daha tehlikeli...
Hayvanların insanlara zarar vermemesi için uygun koşullarda önlemler alınmalı elbette. Fakat unutulmaması gerek bir şey var! Yer yüzü sadece insanların yaşam alanı değil. Hayvanların yaşam hakkını, onlara şiddet uygulayarak, öldürerek yok edemeyiz.
Daha bilinçli, daha uyumlu ve daha mutlu bir dünyaya uyanmak dileklerimle....