Uzun zamandan beri araştırmakta olduğum konulardan birisi; arkadaşlık sitelerinin insanlar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri... Bu saçma sapan arkadaşlık sitelerini, hangi yaş grubu daha çok ziyaret ediyor diye de biraz daha araştırmaya başladım. Çünkü çok sık duyduğum için merak ettiğim ve araştırdığım bir konu bu.
Çıkan sonuç:
45 yaş ve üzeri. Özellikle de 50 yaş ve üzeri.
Yaş ilerledikçe özgüven düşüşü mü yaşıyor insanlar? Ya da kendini kanıtlama egosu mu?
Yalnız kalma korkusu mu?
Mutlu olmanın zorlaştığı bu çağda, duygusal açlığı gidermek amaçlı oluşan dopamin ihtiyacı ve bu ihtiyacı her karşılayışta oluşan dopamin bağımlılığı mı?
Bu jenerasyon insanların, böyle bir eğiliminin olması, temelde çözülmesi gereken ruhsal sorunlarının olmasından mı acaba?
İşin ilginç tarafı, aldığım cevaplara da bakılırsa bu grubu oluşturan kişiler, tek bir kişi ile iletişmiyor. Aynı anda birçok kişi ile iletişiyorlar... Herkesin kendini mükemmel tanıttığı, yalanların havada uçuştuğu bir durum da cabası. Teknolojiyi yanlış kullanmanın, toplum ahlakına böyle de bir olumsuz etkisi var ne yazık ki.
Ayrıca bu konuda birçok kişi, "Hedonist" olduğunu ifade ediyor bir taraftan.
Sanırım Hedonizmi de abarttık. Aristippos şu an ölüm uykusundan uyansa, kurucusu olduğu bu felsefe akımından utanç duyardı belki de...
KEŞKE HERKES ARİSTİPPOS GİBİ DEĞİL DE, EPİKÜR GİBİ OLMAYA ÇALIŞSA!
Keşke herkes sadece kendi hazzını ön planda tutmadan, başkalarının duygularına, umutlarına, inançlarına, iyi niyetlerine zarar vermeden, etik kuralları çiğnemeden, bencilce duyguların kölesi olmadan sevmeyi öğrenebilse.
Her insan farklı felsefeyi savunabilir elbette. Ama kendi zevkleri uğruna başkalarını hiçe saymayı öğütleyen bir felsefe, ne kadar mantıklı olabilir ki?
Unutmamak gerekiyor ki; kolay olan hiçbir şey kalıcı mutluluk vermez. Kolay elde edilen hazlar "Su yüzüne yazı yazmak" gibidir, gelir geçer. Zor olan şeyler, zor elde edilen her şey daha kıymetlidir ve hatta daha kalıcıdır.
Tıpkı Epikür'ün "Hedonizm" felsefesindeki gibi;
Epikuros da hazcılığı devam ettiren filozoflardandır. Ne var ki Epikuros, Aristippos'un bedensel hazzına karşı tinsel hazzı yeğler. Onun için en büyük haz, ruh (tin) dinginliğidir. Buna da bedensel zevkler peşinde koşmakla değil, bilgelikle varılır. Ona göre en üstün iyi, hazdır. Ancak gerçek haz sürekli olandır. Sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir. Hazzı, anlık duyumsal arzu olarak görmez; o refahı ve kalıcı mutluluğu öğütler...
Görünen o ki; etik kuralların hiçbirini önemsemeyen insanlar, bu sitelerde kol geziyor. Duygusuzca, empati kurmadan, fütursuzca kurulan iletişimler yüzünden bencilleşen insanların arttığına da daha fazla şahit olmaya başladık ne yazık ki...
Bir şeylerin ters ve yanlış gittiği çok net galiba.
Aklımda soru dizisi ile bilgelik yolunda, kalıcı mutluluk ve kalıcı huzur kapılarınızın açılması umuduyla...