Ayşe  Yıldız
Köşe Yazarı
Ayşe Yıldız
 

SEVEN İNSAN KISKANIR MI? KİM DEMİŞ?

Büyük bir yanılsama ile yaşıyoruz çoğu zaman! Yanlış doktrinlerle yaşayıp gidiyoruz... "Beni kıskanmıyor, acaba beni sevmiyor mu?" gibi konuşmalara çok kez şahit olmuşuzdur bugüne değin. Kıskanmayı herkes farklı yorumlar. Kimi sevgiye bağlar, kimi özgüven eksikliğine, kimi sahiplenmeye... Kıskançlık, "GÜVEN" sorunu olabilir mi? "Seni kıskanıyorum çünkü sana güvenmiyorum" un adıdır, KISKANÇLIK... Ve en yorucu, en zehirli duygudur aynı zamanda... Hatta; "Seni kıskanıyorum" en büyük hakarettir aslında... Temeli sağlam olan her duygunun yüceliği güvene bağlıdır. KUŞAKTAN KUŞAĞA KISKANÇLIK "Kıskanan aşık seviyordur" cümlesi de kuşaktan kuşağa aktarılan bir önyargının kelimelere dökülmüş halidir. Bu cümlenin en önemli işlevi ilişkilerdeki sorunları örtbas etmektir aynı zamanda. Dozunda bir kıskançlık ilişkiyi güçlendirirken doz aşımı ciddi sorunlara yol açabiliyor... Kıskançlık aşkın göstergesi değildir. Aşk, aşırı sevgi ve bağlılık duygusudur. Ayrıca sahiplenme duygusunun aşkla alakası yoktur. Descartes der ki; "Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur". Yaşanılan bir güvensizlik, kişilerde hep bir kaybetme korkusu oluşturur. Bu konuda önemli olan, karşılıklı güven için iletişimin açık olmasıdır. Ne kadar açık ve şeffaf olursak, o kadar sağlıklı ve huzurlu yaşarız tüm ilişkilerimizi. Kıskançlığın yerini güven ve huzurun aldığı yaşamlara... Huzurla ve güvenle kalın.
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2020 - Cuma
Ayşe  Yıldız

SEVEN İNSAN KISKANIR MI? KİM DEMİŞ?

Büyük bir yanılsama ile yaşıyoruz çoğu zaman!
Yanlış doktrinlerle yaşayıp gidiyoruz...
"Beni kıskanmıyor, acaba beni sevmiyor mu?" gibi konuşmalara çok kez şahit olmuşuzdur bugüne değin.
Kıskanmayı herkes farklı yorumlar. Kimi sevgiye bağlar, kimi özgüven eksikliğine, kimi sahiplenmeye...
Kıskançlık, "GÜVEN" sorunu olabilir mi?
"Seni kıskanıyorum çünkü sana güvenmiyorum" un adıdır, KISKANÇLIK...
Ve en yorucu, en zehirli duygudur aynı zamanda...
Hatta; "Seni kıskanıyorum" en büyük hakarettir aslında...
Temeli sağlam olan her duygunun yüceliği güvene bağlıdır.
KUŞAKTAN KUŞAĞA KISKANÇLIK
"Kıskanan aşık seviyordur" cümlesi de kuşaktan kuşağa aktarılan bir önyargının kelimelere dökülmüş halidir. Bu cümlenin en önemli işlevi ilişkilerdeki sorunları örtbas etmektir aynı zamanda. Dozunda bir kıskançlık ilişkiyi güçlendirirken doz aşımı ciddi sorunlara yol açabiliyor...
Kıskançlık aşkın göstergesi değildir. Aşk, aşırı sevgi ve bağlılık duygusudur.
Ayrıca sahiplenme duygusunun aşkla alakası yoktur.
Descartes der ki; "Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur".
Yaşanılan bir güvensizlik, kişilerde hep bir kaybetme korkusu oluşturur.
Bu konuda önemli olan, karşılıklı güven için iletişimin açık olmasıdır.
Ne kadar açık ve şeffaf olursak, o kadar sağlıklı ve huzurlu yaşarız tüm ilişkilerimizi.
Kıskançlığın yerini güven ve huzurun aldığı yaşamlara...
Huzurla ve güvenle kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.