İnsanlar mutlu olmanın yolunu türlü yöntemler ile arıyor...
Özellikle son zamanlarda "kişisel gelişim" safsataları aldı başını gitti. Tabii mutlu olmanın arayışında olan birçok insan var ve bu gibi insanlar, bu ne yaptığı belirsiz kişisel gelişim uzmanlarından medet umarak, onlara belli meblağ para ödeyerek mutlu olmanın formülünü öğreniyorlar sözüm ona...
Kendini başarısız ya da yetersiz hisseden, asla daha azıyla yetinmeyen veya belki sahiden de umudunu kaybeden insanlar çareyi kişisel gelişim yöntemlerinde arıyor.
Kişisel gelişim uzmanları da, mutlu olmanın formülünü arayan bu gibi insanlara, ego pompalama yolu ile kendilerini iyi hissettirecek anahtar kelimeleri ustaca kullanarak, dopamin seviyelerini anlık yükseltme yolu ile kısa süreli de olsa, mutluluk hissini sağlamak konusunda başarılı oluyorlar.
Peki, kalıcı oluyor mu?
Elbette kalıcı olmuyor. Bu, tıpkı 'su üstüne yazı yazmak' gibi bir şey. Hatta bir nevi esans etkisi demek daha doğru olur.
Kişisel gelişim uzmanlarına göre her şey çok kolay. Onlara göre zengin olmanın 10 kuralı vardır, CEO olmaya giden 7 yolu iyi bilmek gerekir. Başarının formülünü, mutluluğun sırrını öğrenmek için çok fazla matematik bilmeye de gerek yok. 1'den 10'a kadar saymayı bilmek ve bu sayılara birkaç kelimelik anlamlı cümleler yüklemek yeterli. Psikiyatristlerin, psikologların yapamadığını bir çırpıda kişisel gelişim uzmanları yapıyor güya… Demem o ki; kaybeden ya da kaybettiğini düşünen, motivasyonu düşen, acı çeken, üzüntü yaşayan insanlar çareyi başka bir tuzak olan kişisel gelişim sektöründe arıyor.
Mutluluk hep başka birilerinden bulunan bir duygu mudur?
Mutluluğun tam anlamıyla bir tanımı yok aslında...
Geçmişten bugüne, insanlar hep mutluluğun yollarını aradı ve hala daha arıyoruz.
Oysa mutluluk kişiye göre değişen bir olgudur.
Mutluluk; kimine göre içsel (manevi), kimine göre ise dünyevi ihtiyaçlardan ibarettir.
Belki de mutluluk; ne olduğunun ve ne olmak istediğinin denklemini, farkındalıkla kurmaktan geçiyordur.
Kendini tanıyan bir insan ne istediğini ve nasıl mutlu olacağını da iyi bilir aslında!
Şunu unutmamak gerekiyor ki; mutluluk çok uzun süreli bir duygu değildir. Mutluluk andır, anlıktır. Sürekliliği yoktur.
Çünkü hayat engellerle, kuşkularla, kaygılarla, sorunlarla da yaşanması gerekir. Bunlarla mücadele etmeden, sürekli sakin ve mutlu olma isteğiyle yaşamak ise tamamen tembelliktir.
Mücadelesiz hayat olmaz!
Hayatı, insanları zıtlıklarla kabul ederek ve ne istediğini bilerek yaşamak, hatta kendini büyük beklentilerden izole etmek belki de mutluluğun kapısını aralamamıza sebep olur.
Sürekli kendini iyi hissetme ve hatta daha da iyi hissetme arzusu insanı olmadık yerlerde çare aramaya iter.
Hayatı, herkesi, kendimizi olduğu gibi kabul etmemiz ve kendimizi zorlamadan normal yaşam akışına bırakmamız hayatı daha huzurlu yaşamamızı sağlar.
“Mutluluğun formülü, yüksek beklentileri normal seviyeye indirmektir” diyerek, herkese mutlu günler diliyorum.