"V For Vendetta"
Bugün, yıllar önce seyrettiğim bu film geldi aklıma. Hatta geçtiğimiz günlerde bu filmi ikinci kez izledim.
Dönüştürücü etkisi olan bir film olmasından dolayı da herkesin muhakkak izlemesini önemle tavsiye ediyorum. Neden mi?
-Çünkü; şu anki dünya düzenini tüm çıplaklığı ile net anlatıyor. Aslında Hollywood filmlerinin birçoğuna baktığımızda, şu anki dünya düzenini benimseterek ve gelecekte nelerin olacağını bir simülasyon tekniği ile bizlere seyrettiriyorlar ve olmasını istedikleri her ne varsa bizleri yavaş yavaş bir algı yönetimi ile hazırlıyorlar.
*******************
V For Vedetta filminin replik sözlerinden biri ile başlamak istiyorum bu yazıma.
"İnsanlar hükümetlerinden değil, hükümetler insanlardan korkmalıdır."
İnsan yığınları inançları doğrultusunda, ülkelerini yönetebileceklerine inandıkları efendileri (krallar, başkanlar vs.) kendileri seçiyor ve hizmet görmeyi beklerken, o efendilere bir süre sonra köle gibi hizmet etmeye başlıyor. Yani seçen de seçtiğine kölelik eden de yine bu insan yığınlarının (yığın, toplum demek değil. Otoriteye itaat edenlerdir. Toplum, bireylerden oluşur, sorgular ve örgütlenir) ta kendisi ne yazık ki! Geçmişten bugüne insan yığınları, inançlarının kölesi olmuştur.
*******************
Gerçekten de bir "Efendi"ye ihtiyaç var mı, "Bu da bir muamma," diyorum ve Sabahattin Ali'nin "Sırça Köşk" öyküsü geliyor aklıma ve de içten içe gülüyorum... (bu öyküyü de okumanızı isterim)
Aslında halk kendi gücünün, özgürlüğünün farkına varabilse, hüküm süren baskıcı hükümetlerin yasakları, baskıları ve engelleri ile yaşamayı kabul etmezdi.
Gerçek şu ki; halk hükümete hizmet etmez, hükümet halka hizmet eder. Çünkü halk olmadan hükümet olmaz!
Hükümet, halkın isteğini göz önünde tutarak kararlar almak zorundadır. Kendi başına aldığı kararları halka dayatarak, baskıyla kabul ettiremez. Tüm dünyada özgürlük, eşitlik, demokrasi anlayışı bu şekilde işler. Tabii halka düşen görev de kendi hak ve hürriyetini korumaya çalışmasıdır. Bu da ancak birlik ve beraberlik ile mümkündür.
Filmden yola çıkarak ve esinlenerek, filmin ana teması olan "Gerçek özgürlüğü" kaleme almak istedim bu yazımda.
*******************
GERÇEK ÖZGÜRLÜK NEDİR?
Tam da bu soru karşısında; İngiliz yazar, çizgi roman yazarı ve aynı zamanda V For Vendetta’nın da yazarı Alan Moore'un grafik romanda geçen bir sözü geldi aklıma. Diyor ki; "Mutluluk en büyük hapishanedir." Çok doğru bir söz...
Evet, insan, zayıflıklarından ve mutluluk beklentisinden dolayı kendisine bir kurtarıcı arar. Tabii mutluluk beklentisi de insanı köleleştirir. Bu durum hem bireysel, hem de toplumsal olarak böyledir.
Oysa gerçek özgürlüğün yolu kişinin kendisini cehalet ve zayıflıktan azat etmesinden geçer.
Ne yazık ki saçmalıkların önem kazandığı, fikirlerin ise itibar görmediği, fikir insanlarının anarşilikle yaftalandığı bir çağda yaşıyoruz.
Bu yüzden yazmaktan, fikirlerini paylaşmaktan vazgeçen birçok insana şahit oluyorum. Sen, ben, biz susarsak cahilliklerini örtmek için fazla konuşan ve bilgili gibi gözükmeye çalışan insanların önünü açmış oluruz.
Bilgili olduğunu zanneden cahil insan, sadece kendinden daha cahil insanların yanında itibar görür. Cahil insan ancak, bilgili bir insanın yanında cehaletinin farkına varabilir. Fikirlerinizi paylaşmaktan, bilgilerinizi aktarmaktan vazgeçmeyin.
Her şeye rağmen toplumun, aydın insanlara ve aydın insanların aydınlatıcı fikirlerine ihtiyacı var. Aydın insan, geliştirici, dönüştürücü fikirlerin beden bulmuş halidir ve her dönem kıymetlidir. Susturulmuş bir toplum, susmaya devam ettiği sürece daha büyük bir ziyana uğrar.
Yine konusunu ele aldığım "V For Vendetta" filminin replik sözlerinden biri ile bitirmek istiyorum yazımı.
"Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var ve fikirlere kurşun işlemez!"
Ever, fikirler ölümsüzdür. Ölümsüz eserler bırakmak insani bir görevdir. Sizden sonraki nesillere bırakabileceğiniz bir mirasınız olsun.
Esen kalın.