Bu memleket ne dolandırıcılar gördü.
Bir zamanlar "Banker" furyası başladı bu memlekette. Parası olan kısa yoldan köşeyi dönecekti. Bankerler milleti dolandırarak, eşek yükü paralarla başka ülkelere kaçtı.
Dolandırıcılık sonra el değiştirdi ve bir dönem yine kısa yoldan para kazanmaya çalışanlara umut olan ve Avrupa'da yayılan "Yeşil sermaye" adı altında yeni bir dolandırıcılık sistemi türedi ülkede. Pek tabii birçok kişiyi dibe vurdu bu sistem.
Dolandırıcılığın sonu gelir mi hiç?
Ardından nur topu gibi, yerli ve milli Jet Fadıl'ımız oldu. Adam defalarca dolandırıcılıktan tutuklandı, hapis yattı, çıktı ve her çıktığında yeni yöntemlerle bu milleti dolandırmayı başardı. Millet dolandırılmaya doymadı...
Sonra, dolandırılmaya doymayan bu milletin imdadına "Çiftlikbank" kurucusu yetişti. 50 liraya koyunlar satıldı internetten. Sonuç yine hüsran.
Bu da yetmedi tabii bir de kripto para dolandırıcımız boy gösterdi. Bu şahsiyetler teknolojik dolandırıcı dehası.
*******
Aslında bir taraftan da bu dolandırıcıları kutluyorum. Neden mi? Büyük bir zeka, akıl, cesaret işi sergiliyorlar. Zekalarına hayran kalmamak mümkün mü?
İşin ilginç tarafı bu adamlar bu dolandırıcılığı gizli gizli de yapmıyor. Çok saygıdeğer medya ve basınımız bu adamları manşetine, reklam sayfalarına taşıyarak bir de şaha kaldırıyorken; bir Allah'ın kulu çıkıp da ismini, cismini bile sormuyor!
Haydi basın bu reklamları para karşılığı yapıyor diyelim. Ya peki, devlet büyüklerimizin bu işlerden hiç mi haberi olmuyor?
Son sorum bir bulmaca, onu da siz çözün!
Mutlu kalın