Ayrıca istatistik, mutlak doğruluğu olmayan yuvarlak hesaplardır. Şimdi bu suçu biraz azaltalım, baktık olmadı tekrar geri yükleriz. Ne de olsa elimizde bir suçlumuz var... Öyle bir algı yönetimi ki; hep rakamlara kızıyoruz, tabii rakamların sebeplerini ve gerçekliğini hiç sorgulamadan kızıyoruz... Modern felsefenin babası Descartes matematiği bulduğunda her şeyin bir felsefesinin olduğunu da savundu. Matematiği öğrendik ama işin felsefesini (sorgulamayı) öğrenemedik!  Aslında sorgulamayı bilmediğimizin küçük bir örneğine değinmeye çalıştım bu yazımda. Bu süreçte, her şey bir istatistik tabloya oturtuldu. Her gün matematik hesabı yapmaya başladık ister istemez. Ağzı olan çıkıp konuştu, aynı konuları farklı kişilerin yorumları ile dinledik. Her gün, 'yeni bir bilgi var mı?' diye adeta televizyonların başından kalkmaz olduk. Tabii her duyduğumuza inandık ya ruh halimize göre inanmak istedik! Uyulması gereken basit kuralları ve basit bir yaşamı, kelimelere takla attıran yorumcular sayesinde zor ve komplike bir hale getirdik. Aslında o kadar basit ki yapılması gerekenler! Ve inanın herkesin kolaylıkla yapabileceği en basit şeyler! Alanında uzman dediğimiz bir grup şahıslar, uzmanlıklarını bir show haline bile getirdi bu süreçte. Ve sanırım artık her şey tekrara düştü. Şahsen ben artık gündem konusunun bile değişmesini istiyorum. Tabii ki içinde olduğumuz durumun farkında olalım durumun ciddiyetinin bilincinde olalım. Ama artık onlarca laf kalabalığına girmeden, dünyada sanki başka bir şeyler olmuyormuş gibi, konuşacak başka bir konu yokmuş gibi tek konuya saplanıp kalmayalım. Felaket kaygısından bir silkelenip, varoluşumuzu sürdürebileceğimiz daha huzurlu bir ruh haline evrilmenin püf noktalarını öğrenmeye çalışalım. Bunu da tabii daha sağlıklı düşünmeye odaklanırsan yapabiliriz. Zorluklar, sorunlar, acılar, hastalıklar vs. her şey insanlar için. İçinde olduğumuz durumu kabullenerek, bunlarla mücadele etmeyi öğrenmek zorundayız. Korkularla yaşamak bir yere kadar. Korkular insanı dibe çeker. Tabii ki korkusuz da yaşamayalım. Temkinli olalım ama korku ve kaygıları yaşamımızın merkezine oturtmayalım. Olumsuz düşünceler insanı, hiç istemediği bir kişiliğe dönüştürür. Biraz bilinçli olursak, olumsuzlukları fırsata çevirebiliriz. Yaşam bizleri hep bir şeyleri öğrenmeye zorluyor. Öğrenirken değişiyoruz. Değişim insana pamuklar içinde sunulmaz. Değişim zorlayıcıdır, acılıdır ama mecburidir... Bu süreci değişim, dönüşüm ve gelişim olarak görürsek, her şeyi kabullenirsek, olmamız gereken bir forma geçeriz. Yeni bakış açısı, yeni alışkanlıklar, yeni bir yaşam planı ve yeni bir yaşam felsefesi geliştirerek, içinde olduğunuz süreci fırsata çevirin! Hayatı zorlaştırmadan, daha huzurlu yaşama dileğim ile...