Her hafta, her köşesi cennet şehrimizi köşe bucak "Hadi Gezelim" programı eşliğinde geziyoruz ve tanıtıyoruz. Yakın bir tarihte Yunusemre ilçemizin Yuntdağ köylerinden; Yunutdağyenice Köyü'nde yine köy sakinleri ile bir araya toplandık ve keyifli, eğlenceli sohbetler ederek geçmişten bugüne köyün kültürünü, yöresel özelliklerini ve yaşam tarzını konuştuk. *** Tabii Mahalle Muhtarı Mustafa Uslu ve eşi Safiye Uslu'nun evinde de misafir olduk. Safiye Abla'nın komşusu Fahriye Abla, yörenin meşhur "İnce pide"sini tarif ederek hazırladı, Hafize Abla kuzine soba üzerinde pişirdi, biz de afiyet ile yedik. Mustafa Muhtar'ın annesi Cevriye Teyze ile sohbet ederken; köyün okuyan, okula giden ilk kız öğrencisi olduğunu öğrendik. Osmanlıca'yı bile çok iyi bildiğini söyleyen Cevriye Teyze bize yörenin en eski kültürel özelliklerini ve yaşanmış hayat hikayelerini anlatırken, kulağımıza küpe olacak öğütler de aldık. Kırsal köylerde eğitime önem verildiğini ve köylerdeki okuyan kesimin çok iyi yerlere gelebildiklerini bir kez daha görmüş olduk. Genç kadınların yaptığı yüz yıllık geleneği olan el işlemelerinin nasıl yapıldığını, yine köyün maharetli kadınlarından öğrenirken, yörenin ne kadar eski bir kültüre sahip olduğuna şahitlik ettik. *** 400 Yıla dayalı yerleşim yeri olduğu tahmin edilen Yuntdağyenice Köyü'nün tarihi yerlerini gezerken; çat kapı gittiğimiz köyün bilge ve en yaşlı kadınlarından; Hasibe Teyze'yi ziyaretimizde yörenin bozulmayan kültürüne dair hoş sohbetler ederek, güzel dualarını aldık. Hasibe Teyze' nin çocukları şehirde yaşıyor fakat kendisi şehre yerleşmeyi asla istemiyor. "Neden?" diye sordum. Hasebi Teyze -Ben şehirde yaşayamam. Toprakla haşirneşir olduğum için, şehirde beton yığının içinde yaşayamam. Biz doğal ortamda, doğal yaşamaya alışkınız. Ben şehirde yaşayamam, şehir hayatı ne kadar konforlu olsa bile beni mutlu etmez...dedi. KÖYÜNDEN AYRILMA SEN HASİBE TEYZE Bizler şehrin keşmekeşliğinden o kadar çok yorulduk ve sıkıldık ki; gezip gördüğümüz köylere, köy yaşamına özeniyor hale geldik. Samimiyetin, komşuluğun, paylaşımın, gelenek ve göreneklere bağlılığın bozulmadan devam ettiği köylerimizi tanımak ve tanıtmanın vermiş olduğu keyifle ve o atmosferi solumanın mutluluğu ile biz şehre dönerken; "Köyünüzü, üretmeyi terk etmeyin, kıymetini bilin" diyerek, bu güzel insanlardan ayrılmanın hüznünü yine yaşadık ister istemez. *** Bu gezimizde, köklerine bağlı yaşamanın insana ne kadar huzur verdiğinin dersini de aldık. Sevdikleriniz ile sevdiğiniz yerde mutlu kalın.