Birçok rahatsızlıkların olumsuz duygu ve düşüncelerden kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz?
Miden mi ağrıyor? Yaşamında olan bir şeyleri kabullenemiyor ve hazmedemiyorsundur. Mide ağrısından mı kurtulmak istiyorsun? Her şeyin senin en yüksek hayrına olduğunu kabul et ve olup biteni sevgiyle hazmet.
***
Boynun mu ağrıyor? Demek ki hayata dair olaylarla inatlaşıyorsun ve farklı açılardan bakamıyorsun. Hayatın pozitif taraflarını görmeye çalışmalısın. Şimdiki bakış açın doğru olmayabilir, inadı bırak.
***
Belin mi ağrıyor? Paraya olan kötü bakış açını fark edip değiştirme zamanın gelmiş demek ki. Hayatı tamamlayan unsurları olduğu gibi kabul edersen, bedenine yük bindirmezsin.
Ayak ve bacakların mı ağrıyor?
***
Sağ taraf için; gelecekten korkma, kendi geleceğin için "ÖZ"e ve "Akış"a güven!
Sol taraf için; geçmişte yaşadığın tüm sorunların seni tamamlamak için bir sınav olduğunu kabul etmen gerekiyor ve o sorunları taze tutmaktan vazgeç, geleceğe taşıma.
***
Başın mı ağrıyor? O halde değersizlik duygunun farkına vararak, bu duygundan kurtulup, kendini önemsen gerektiğinin bilincine varmalısın. Değersizlik duygusu psikolojik sorunlara da iter ve mutluluk hormonlarının azalmasına sebep olur. Mutluluk hormonları azaldığında baş ağrılarının arttığını biliyor muydunuz?
****
Geceleri uykunuzda dişlerinizi mi gıcırdatıyorsunuz? İçinizde kimlere karşı öfke biriktirdiğimizi bir düşünün. Öfkenizi serbest bırakmaya çalışın. İnsanların eksik, hatalı, kusurlu canlılar olduğunu kabul ettiğiniz vakit, kimseye öfke duymaya değer bulmazsınız. İnsanları ve size yansıttıklarını ne kadar önemser ve kafanızda büyütürseniz, bir hayal kırıklığında bir o kadar da şiddetli öfke duyarsınız. Nihayetinde hepi topu "İnsan." Yani kusurlu canlılar...kimseyi olduğundan fazla büyütmeyin.
***
Gözlerinde bozukluk ve ağrı mı var? Görmen gereken neyi inatla görmek istemiyorsun? Görmekten, yüzleşmekten korkma. Korkular, insanı gerçeklerden uzaklaştırır. Görmen gerçeklerden kaçarsan hayatın ne anlamı kalır ki? Bunların farkına var ve görmeyi seç!
***
Kulaklarında ağrı mı var? Duyma bozukluğu mu yaşıyorsun? Demek ki inatla kendine, etrafına ve iç sesine kulaklarını kapatıyorsun. Duyman gerekenlerden mi kaçıyorsun? Bundan vazgeç ve gerçekleri duymayı seç. O sesler sana "Sen" olma yönünde yardımcı olacaktır, bunu dikkate al!
***
Sırtın mı ağrıyor?
Suçluluk duyduğun neler varsa onları bir düşün ve aynı şeyleri yapmaktan vazgeç! Geçmiş suçlarını affet ve hayatına yenilerini ekleme. Doğru yönde evrilirsen hafiflersin unutma!
***
Omuzların mı ağrıyor?
Başkalarının yüklerini, sorumluluklarını taşımaktan vazgeçmenin zamanı gelmiş de geçiyor bile! O halde otur ve düşün! Kimlerin gereksiz yüklerini taşıyorsun ve kimlerin sorumluluklarını üstleniyorsun? Bunların farkına varırsan o yüklerden kurtulmanın yolunu da keşfedersin.
***
Boğazınız mı ağrıyor?
Çekingenlikten vazgeçmenin tam zamanı gelmiş demek ki!
Kendini sevgiyle ifade etmeyi seçersen, kendini olduğun gibi net ifade edersen, kimseye kendini kabul ettirmeye çalışmazsan eğer herkes seni olduğun gibi kabul eder ve rahat edersin.
Alerjin mi var?
Kendi gücünü reddediyor olabilirsin. Kime alerjin olduğunu bir düşün ve serbest bırak bu duygularını ve de düşüncelerini.
Diş ağrın mı var?
Kararsız biri misin, değil misin, kendini bu konuda sorgulaman gerekiyordur. Bir söz vardır; "En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir," diye.
Kararsızlıklarınızı bırakma vaktini geciktirmeyin.
Bağırsaklarında problem mi var?
Neleri biriktiriyorsun içinde? İhtiyaç duymadığın şeyleri atarsan, içinde ki düğümü çözebilirsin belki de.
Hele ki kalbin ağrıyorsa; içinde nefret, kin, hayalkırıklığı dolmuş olabilir mi?
Onları ordan söküp at ve kurtul tüm yükleronden.... ve yalnızca sevmeyi dene.
Sev çünkü;
Sevginin girdiği yere şida kendiliğinden gelir.
"Rağmen" sev! Çünkü beklentili sevgi gerçek ve şifa verici sevgi değildir. Kendin için sev, kendini sev, yaşamı sev...
"KENDİNLE BARIŞ, DÜNYA SENİNLE BARIŞMAYA HAZIRDIR," sözü ile sözlerimi tamamlayacak olursam; diyeceğim o ki, hayatı olduğu gibi kabul ederek, kendinizle barışmanız dileği ile.