İlkel bilincin bir izdüşümüdür kadını değersizleştirmek. Kadının güçlü olmasından korkan bir toplum, gerilemeye mahkumdur!
KADINLAR GÜNÜNÜN ÖNEMİ
Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktası olarak tanımlanır.
Neden "Erkekler Günü" yok diyen erkekler var mesela! Kadınlar gününün dramatik öyküsünü bilselerdi, eminim kimse böyle bir günde anılmak istemezdi.
Bayram havasında "Kadınlar Günü" kutlanıyor.
Aslında kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın başlangıcıdır 8 Mart.
Asıl dramatik öyküsü ise şöyle başlamıştır; 1857 Yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması olarak bilinir bu tarih. Bu grevler sırasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can vermiş. Bu olaylardan 52 yıl sonra, 1857'de başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin her yıl "Kadın Günü" olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.
Günümüzde hala kadın haklarının tartışılması çok üzücü. Kadın toplumun omurga kemiğidir. Kadın olmazsa topumda düzen ve denge olmaz. Kadın her şeyden önce annedir, ilk öğretmendir. Bizleri topluma kazandıran da annelerimizdir. Kadına önem veren toplumların daha hızlı geliştiğini tüm dünya biliyor artık.
***
Kadınların sosyoekonomik anlamda güçlü olması özellikle az gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde çok daha önemli. Çünkü güçlü ve çalışan her kadın kendini ezdirmez, çocuklarını daha iyi imkanlarala yetiştirerek, topluma faydalı bireyler kazandırır.
Uygarlık tarihinde bile Türkler kadına önem vermiş, kadın haklarını benimsemiş ve kadınlar devlet yönetiminde bile üst makamlarda görev almıştır.
İlk Türk uygarlıklarına bakıldığında kadın-erkek eşitliği şu ankinden çok daha ileri seviyede iken; şu zamana baktığımızda hala kadın haklarını konuşuyoruz. Hiçbir kadına hakları sonradan verilmez. Erkekte kadın da aynı haklarla doğar.
Kadın toplumda bir denge oluşturur. Kadının olduğu her ortamda bir ahenk, bir nezaket olur. Ne kadın, ne erkek birbirinden ayrılamaz, ayrıştırılamaz bir bütündür. Kadınları destekleyen ülkeleri ne kadar uygar ve ileri seviyede olduğunu tüm dünya biliyorken, kadınların kendi haklarını savunmak için mücadeleye itilmesi, o ülkenin ne kadar vahim bir durumda olduğunun ispatıdır.
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" sözünden de yola çıkarak; kadının toplumda ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.