Bülent Orakoğlu
Köşe Yazarı
Bülent Orakoğlu
 

ANADOLU’NUN BİRLİĞİ… ve… CUMHURİYETİMİZ

Bugün Emperyalizmin dünyayı ele geçirme politikalarının doludizgin uygulandığı küreselleşme koşullarını yaşamaktayız. Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu, Orta Asya devletleri emperyalist oyunların odağına oturmuş yaşamlarını bu çerçevede yürütmektedirler. Bu bölgelere yönelik projelerin hayata geçirilmesi için bugün vahşi kapitalizm amansızca insanlar ve ülkeler için dayatmacı unsurlarını sürdürmektedir. Bu bölgelerdeki ülkelerde “BÖL ve YÖNET” Stratejileri uygulamaktadır. Yine bu bölgelerdeki ulus devletler kendi içinde aşiretlere, kabilelere, mezheplere, tarikatlara etnik ve dinsel farklılıklara doğru gitmektedirler. Bölgenin merkezindeki TÜRKİYE’MİZ’ de bu oynanan oyunlardan ders çıkarması gerekmiyor mu? Bu oynanan oyunlardan bunu anlamamak, insan olarak üzerimize düşen politik görevleri, sorumlulukları algılamamaya itiyor bizi. Çaresizliğe… Umutsuzluğa… Mahkum olmaya tahammülümüz kalmadı. Yıllardır izlenen politikalarla dünya imparatorluğu olma yolunda ki engelleri aşa aşa, adım adım gelen emperyalizmin, TÜRKİYE’mizin yeniden paylaşılmasını asla ve asla izin veremeyiz. Yaşadıklarımıza bakınca gördüğümüzde; Türkiye’mizin parçalanmış gösterildiği haritaların, Emperyalist Batı ülkelerinde masaların üstünde olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Türklerin Anadolu’daki parçalanmış projesinin yeniden ve açıkça dayatıldığı, tarikatların ittifakından oluşan ve parlamenter demokrasi yoluyla siyasal iktidarlara taşınan, dinci partilerin ATATÜRK ve Kemalizm’in ilkelerinden vazgeçilmesi, izlerinin silinmesi için elinden geleni yaptığı ne yazık ki bu düşüncelere karşı çıkan seslerin de cılız düzeyde olduğunu görmekteyiz. Bu zorlukları değerlendirdiğimiz de; Emperyalist işbirlikçiler bizi NATO’ larla, CENTO’ larla oyalayıp duruyorlar. Tarikatların dolarlarla beslenerek canlandırıldığı, Çocuklarımızın ve gençlerimizin Din Eğitiminin kıskacında olduğu bir dönem yaşamaktayız. ATATÜRK’çülüğün; Bağımsızlıkçı Laik, halkçı, devletçi, ulusçu, devrimci, milliyetçi temellerinden koparılarak ,gösteri ATATÜRK’çülük ruhuna dönüştürülmesine yol haritasıymış gibi anlayışın hakim olmaya çalışıldığı dönemlerden geçiyoruz. Duyarsızlaştırılmış, pasifize edilmiş, yurtseverlikten uzaklaştırılmış ülke bütünlüğüne düşman kesilmiş bir kitle ile karşı karşıya olduğumuzun zamanlarına yaşamaktayız. Anadolu, yüzyıllarca var olan, sönmeyecek bir uygarlık feneridir. Yüzyıllardır kavimlerin gelip geçmiş olduğu bir köprü vazifesine görmüştür. Anadolu insanımız da birçok etnik kökenden insan yaşamaktadır. Misak i Milli sınırlarımız, birçok kökenden insanlar mozayiği oluşturmuştur. Türkler, Kürt’ler, Yörükler,  Abazalar, Lazlar, Pomaklar, Arnavutlar, Romanlar, Çerkezler,  Gürcüler, Acemler v.b gibi Hepsi de Kurtuluş Savaşın da omuz omuza vermiş destan yazmışlardır. Cumhuriyetimiz Anadolu Birliğinin adıdır. Bu birliği kurmaya Mustafa Kemal ATATÜRK başarmıştır. Kuvayı Milliye ile, Ulusal kurtuluş Savaşı ile, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ile, Bu birliğe korumak, çağlar ötesine taşımak ve onu kulluktan kurtarıp özgürleştirdiği, insanlaştırdığı bir yaşam biçimin de yaşamak bizim asli görevlerimizdir. Ne mutlu TÜRK’üm, Ne Mutlu TÜRKİYE’liyim diyene. Esen kalınız efendim.  
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2019 - Pazartesi
Bülent Orakoğlu

ANADOLU’NUN BİRLİĞİ… ve… CUMHURİYETİMİZ

Bugün Emperyalizmin dünyayı ele geçirme politikalarının doludizgin uygulandığı küreselleşme koşullarını yaşamaktayız.
Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu, Orta Asya devletleri emperyalist oyunların odağına oturmuş yaşamlarını bu çerçevede yürütmektedirler.
Bu bölgelere yönelik projelerin hayata geçirilmesi için bugün vahşi kapitalizm amansızca insanlar ve ülkeler için dayatmacı unsurlarını sürdürmektedir.
Bu bölgelerdeki ülkelerde “BÖL ve YÖNET” Stratejileri uygulamaktadır.
Yine bu bölgelerdeki ulus devletler kendi içinde aşiretlere, kabilelere, mezheplere, tarikatlara etnik ve dinsel farklılıklara doğru gitmektedirler.
Bölgenin merkezindeki TÜRKİYE’MİZ’ de bu oynanan oyunlardan ders çıkarması gerekmiyor mu?
Bu oynanan oyunlardan bunu anlamamak, insan olarak üzerimize düşen politik görevleri, sorumlulukları algılamamaya itiyor bizi.
Çaresizliğe…
Umutsuzluğa…
Mahkum olmaya tahammülümüz kalmadı.
Yıllardır izlenen politikalarla dünya imparatorluğu olma yolunda ki engelleri aşa aşa, adım adım gelen emperyalizmin, TÜRKİYE’mizin yeniden paylaşılmasını asla ve asla izin veremeyiz.
Yaşadıklarımıza bakınca gördüğümüzde;
Türkiye’mizin parçalanmış gösterildiği haritaların, Emperyalist Batı ülkelerinde masaların üstünde olduğunu bilmeyenimiz yoktur.
Türklerin Anadolu’daki parçalanmış projesinin yeniden ve açıkça dayatıldığı, tarikatların ittifakından oluşan ve parlamenter demokrasi yoluyla siyasal iktidarlara taşınan, dinci partilerin ATATÜRK ve Kemalizm’in ilkelerinden vazgeçilmesi, izlerinin silinmesi için elinden geleni yaptığı ne yazık ki bu düşüncelere karşı çıkan seslerin de cılız düzeyde olduğunu görmekteyiz.
Bu zorlukları değerlendirdiğimiz de;
Emperyalist işbirlikçiler bizi NATO’ larla, CENTO’ larla oyalayıp duruyorlar.
Tarikatların dolarlarla beslenerek canlandırıldığı,
Çocuklarımızın ve gençlerimizin Din Eğitiminin kıskacında olduğu bir dönem yaşamaktayız.
ATATÜRK’çülüğün;
Bağımsızlıkçı Laik, halkçı, devletçi, ulusçu, devrimci, milliyetçi temellerinden koparılarak ,gösteri ATATÜRK’çülük ruhuna dönüştürülmesine yol haritasıymış gibi anlayışın hakim olmaya çalışıldığı dönemlerden geçiyoruz.
Duyarsızlaştırılmış, pasifize edilmiş, yurtseverlikten uzaklaştırılmış ülke bütünlüğüne düşman kesilmiş bir kitle ile karşı karşıya olduğumuzun zamanlarına yaşamaktayız.
Anadolu, yüzyıllarca var olan, sönmeyecek bir uygarlık feneridir.
Yüzyıllardır kavimlerin gelip geçmiş olduğu bir köprü vazifesine görmüştür.
Anadolu insanımız da birçok etnik kökenden insan yaşamaktadır.
Misak i Milli sınırlarımız, birçok kökenden insanlar mozayiği oluşturmuştur.
Türkler, Kürt’ler, Yörükler,  Abazalar, Lazlar, Pomaklar, Arnavutlar, Romanlar, Çerkezler,  Gürcüler, Acemler v.b gibi
Hepsi de Kurtuluş Savaşın da omuz omuza vermiş destan yazmışlardır.
Cumhuriyetimiz Anadolu Birliğinin adıdır.
Bu birliği kurmaya Mustafa Kemal ATATÜRK başarmıştır.
Kuvayı Milliye ile,
Ulusal kurtuluş Savaşı ile,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ile,
Bu birliğe korumak, çağlar ötesine taşımak ve onu kulluktan kurtarıp özgürleştirdiği, insanlaştırdığı bir yaşam biçimin de yaşamak bizim asli görevlerimizdir.
Ne mutlu TÜRK’üm, Ne Mutlu TÜRKİYE’liyim diyene.
Esen kalınız efendim.
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.