Bugün uygulanmakta olan ülkemizin eğitimin de, geçmişten geleceğimize uzanan yolun başlangıcında öğretim de PROJE YÖNTEMLERİNİN zaman zaman hüsrana uğradığı ve söz konusu olduğu görülmektedir.
Şimdi ki dönemde de; Uygulanacak PROJE YÖNTEMLERİNİN yeni göreve başlamış sayın Milli Eğitim Bakanının uygulayacağı yeni PROJELERLE Laik, çağdaş, demokratik uygulayıcı bir eğitim modeli olması beklentilerimizin, daha da ileriye götürülmesi tek dileğimizdir.
Bundan önce ki yıllara bir göz atacak olursak;
Eğitim tarihimiz de öğretim yöntemleri üzerin de en önemli gelişmeyi Bin Dokuz Yüz Kırklı yıllar da görmüş ve yaşamıştık.
Bu eğitim sistemi ile eğitim ve öğretim de DÜŞÜNCENİN TEMELİNDE eğitimin uygulandığını görmüştük.
Bu düşüncenin temelinde ki ; PROJE YÖNTEMİ, toplumsal bir çevre de, doğal olarak bilinen ve istenilen bir amaca yönelik eğitim sistemiydi.
Bu eğitim sistemin de her hangi bir konu üzerin de yapılan çalışmalardı.
Buna göre de;
Eğitim projesi kendi için de bir amacı saklayan bir bütünlüğe oluşturuyordu.
Bu nedenle;
Eğitimimiz de PROJE YÖNTEMİ, ünite yöntemlerinden biri ve onun uygulaması olarak eğitim kurumlarımız da öğrencilerimize sunulmaktaydı.
Daha sonra ki yıllar da Milli Eğitim Bakanlığımızın başına geçen, Milli Eğitim Bakanlarımız eğitimci olmadığı gibi eğitim anlayışına modernize ediyorum diye diye eğitim sistemimizin içine ettiler.
Bu göreve getirilen bakanlar eğitim sistemimiz de UYGULANIR EĞİTİM MODELİNİ çarçur ederek öğrencilerimizin, velilerimizin kafasın da bir takım soru işaretleri bırakıp gittiler.
Eğitimi ana gövdelerinden ayırarak bir ağaca aşı yapar gibi BUDAYA, BUDAYA bu günkü eğitim modelini ortaya getirdiler.
Halbu ki;
Eğitimimiz nasıl ve ne gibi olmalıdır dersek,
-Eğitim öğretim; Öğrencilerimizin ilgileri doğrultusun da olmalıdır.
Bir sorunun çözümü ya da bir gereksinimin ortadan kaldırılması gibi belli bir amaca yönelik olmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Bilgi beceri ve alışkanlıklar ayrı ayrı derslerle değil, söz konusu sorunun çözümü sırasın da yapılan etkinlikler için de uygulanmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Proje yalnız bilgi ya da içerik derslerinden değil her dersten seçilebilmelidir.
-Eğitim öğretim de; Sırası içeriğin de gereğine göre hem bireysel, hem küme, hem de sınıf çalışmalarına yer verilmelidir.
-Eğitim öğretim de; Alınacak ödevler tartışma yoluyla, öğrenciler de sorumluluk duygusu, düşünme, araştırma ve eleştiri yeteneklerine göre geliştirilmelidir.
-Eğitim öğretim de; Öğretimin her evresinde öğrenci çalışması ve öğretmen rehberliği esas alınarak uygulanmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Değerlendirme öğrencilerin bilgi düzeylerinden çok, yaşamak için gerekli olan bilimsel ve ahlaki, hatta ekonomik tutum ve davranışların saptanmasına yönelik olmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Öğrencilerin çalışmaları ile toplumun sorunları arasında ilişki kurulacak şekil de olmalıdır.
Bugün ülkemiz de;
Uygulanmakta olan eğitim modelimiz bu gibi üreten ve yapılandırılan, eğitim modelinden çıkartılarak TEST ve TOST çocukları eğitim modeline doğru son suretle yol almaktadır.
Halbu ki;
Okul da toplumsal yaşam,
Özgür düşünme,
Demokratik tutum,
Yardımlaşma,
Sorumluluk duygusu,
Gibi öz değerlerimiz kazandırılmış olsa,
Ülkemizin siyasal, ekonomik ve kültürel gelişmesine katkı yapacak birçok beyinler ve öğrenciler ortaya çıkacaktır.
Bunun sonucun da;
Çocuklarımızın, öğrencilerimizin, velilerimizin ekonomik ve ticari yetileri geliştirilmiş olacaktır.
Sayın yeni göreve başlayan Milli Eğitim Bakanından beklentilerimiz;
Eğitimci olması sıfatıyla ve Talim Terbiye Kurulunun içinden çıkmış birisi olarak bunları kendisinden bekliyor yolunun açık olmasını diliyoruz.
Sevgiyle Kalınız…
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Orakoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 712+ kez okundu.
EĞİTİMİMİZİN GELECEĞİ İÇİN… BİR EĞİTİMCİDEN ÖNERİLER.
Bugün uygulanmakta olan ülkemizin eğitimin de, geçmişten geleceğimize uzanan yolun başlangıcında öğretim de PROJE YÖNTEMLERİNİN zaman zaman hüsrana uğradığı ve söz konusu olduğu görülmektedir.
Şimdi ki dönemde de; Uygulanacak PROJE YÖNTEMLERİNİN yeni göreve başlamış sayın Milli Eğitim Bakanının uygulayacağı yeni PROJELERLE Laik, çağdaş, demokratik uygulayıcı bir eğitim modeli olması beklentilerimizin, daha da ileriye götürülmesi tek dileğimizdir.
Bundan önce ki yıllara bir göz atacak olursak;
Eğitim tarihimiz de öğretim yöntemleri üzerin de en önemli gelişmeyi Bin Dokuz Yüz Kırklı yıllar da görmüş ve yaşamıştık.
Bu eğitim sistemi ile eğitim ve öğretim de DÜŞÜNCENİN TEMELİNDE eğitimin uygulandığını görmüştük.
Bu düşüncenin temelinde ki ; PROJE YÖNTEMİ, toplumsal bir çevre de, doğal olarak bilinen ve istenilen bir amaca yönelik eğitim sistemiydi.
Bu eğitim sistemin de her hangi bir konu üzerin de yapılan çalışmalardı.
Buna göre de;
Eğitim projesi kendi için de bir amacı saklayan bir bütünlüğe oluşturuyordu.
Bu nedenle;
Eğitimimiz de PROJE YÖNTEMİ, ünite yöntemlerinden biri ve onun uygulaması olarak eğitim kurumlarımız da öğrencilerimize sunulmaktaydı.
Daha sonra ki yıllar da Milli Eğitim Bakanlığımızın başına geçen, Milli Eğitim Bakanlarımız eğitimci olmadığı gibi eğitim anlayışına modernize ediyorum diye diye eğitim sistemimizin içine ettiler.
Bu göreve getirilen bakanlar eğitim sistemimiz de UYGULANIR EĞİTİM MODELİNİ çarçur ederek öğrencilerimizin, velilerimizin kafasın da bir takım soru işaretleri bırakıp gittiler.
Eğitimi ana gövdelerinden ayırarak bir ağaca aşı yapar gibi BUDAYA, BUDAYA bu günkü eğitim modelini ortaya getirdiler.
Halbu ki;
Eğitimimiz nasıl ve ne gibi olmalıdır dersek,
-Eğitim öğretim; Öğrencilerimizin ilgileri doğrultusun da olmalıdır.
Bir sorunun çözümü ya da bir gereksinimin ortadan kaldırılması gibi belli bir amaca yönelik olmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Bilgi beceri ve alışkanlıklar ayrı ayrı derslerle değil, söz konusu sorunun çözümü sırasın da yapılan etkinlikler için de uygulanmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Proje yalnız bilgi ya da içerik derslerinden değil her dersten seçilebilmelidir.
-Eğitim öğretim de; Sırası içeriğin de gereğine göre hem bireysel, hem küme, hem de sınıf çalışmalarına yer verilmelidir.
-Eğitim öğretim de; Alınacak ödevler tartışma yoluyla, öğrenciler de sorumluluk duygusu, düşünme, araştırma ve eleştiri yeteneklerine göre geliştirilmelidir.
-Eğitim öğretim de; Öğretimin her evresinde öğrenci çalışması ve öğretmen rehberliği esas alınarak uygulanmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Değerlendirme öğrencilerin bilgi düzeylerinden çok, yaşamak için gerekli olan bilimsel ve ahlaki, hatta ekonomik tutum ve davranışların saptanmasına yönelik olmalıdır.
-Eğitim öğretim de; Öğrencilerin çalışmaları ile toplumun sorunları arasında ilişki kurulacak şekil de olmalıdır.
Bugün ülkemiz de;
Uygulanmakta olan eğitim modelimiz bu gibi üreten ve yapılandırılan, eğitim modelinden çıkartılarak TEST ve TOST çocukları eğitim modeline doğru son suretle yol almaktadır.
Halbu ki;
Okul da toplumsal yaşam,
Özgür düşünme,
Demokratik tutum,
Yardımlaşma,
Sorumluluk duygusu,
Gibi öz değerlerimiz kazandırılmış olsa,
Ülkemizin siyasal, ekonomik ve kültürel gelişmesine katkı yapacak birçok beyinler ve öğrenciler ortaya çıkacaktır.
Bunun sonucun da;
Çocuklarımızın, öğrencilerimizin, velilerimizin ekonomik ve ticari yetileri geliştirilmiş olacaktır.
Sayın yeni göreve başlayan Milli Eğitim Bakanından beklentilerimiz;
Eğitimci olması sıfatıyla ve Talim Terbiye Kurulunun içinden çıkmış birisi olarak bunları kendisinden bekliyor yolunun açık olmasını diliyoruz.
Sevgiyle Kalınız…
Ekleme
Tarihi: 29 Ekim 2018 - Pazartesi
EĞİTİMİMİZİN GELECEĞİ İÇİN… BİR EĞİTİMCİDEN ÖNERİLER.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.