EĞİTİM DE REFORM ACİL OLMALI…

Eğitim sistemimiz de; Eğitim politikamız son yıllar da erezyona uğrayarak, ülkemiz de ki yaşanan yoğun gündemlerin etkisinde kalmıştır.
-İlköğretimimiz de,
-Orta öğretimimiz de,
-Yükseköğretimimiz de,
Çocuklarımızın, öğretmenlerimizin ve velilerimizin işlevsel yaşantılarına ayak uyduracak bir şekilde geliştirilememiş olduğunu görmekteyiz.
Çözülememiş bir yığın ülke sorunumuz varken, eğitimimizde de eğitimsizlik olduğunu görmekteyiz.
Bu eğitimsizliğin, hala devam ettiğini görmekteyiz.
Her geçen yıl biraz daha yoksullaşan halkımız, büyük güçlük ve zorluklar içerisin de çocuklarını, öğrencilerini eğitim yaptırmakta zorluk çekmektedirler.
Öğrenci velilerimiz, eğitim ve öğretimin niteliği konusunda LAİK ve BİLİMSEL, doğası ve işlevselliği konusun da eğitime kaygı ile bakmaktadırlar.
Eğitimimizin sorunlarının başın da;
-Eğitim sistemimizde NİTELİK sorunu vardır.
-Nitelik sorunlarının başın da ÖĞRETMEN ve YÖNETİCİ atamalarında olumsuzluklar yaşanmaktadır.
-Eğitim sistemimizde OKULLARIMIZ DA kalabalık sınıflar sorunu önemli bir unsur olarak görülmektedir.
-Ülkemiz de bölgelerimize göre öğretmenlerin ADALETLİ dağılımı ile ilgili ciddi sorunlar yaşanmaktadır.
-Ülkemiz genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmasına karşın, eğitim sistemimiz de RAKAMLARA DAYALI alt yapı sorunlarına yönelik bir çözüm üretilememektedir.
-Ülkemizin öğretmen yetiştirme sorunları varken, öğretmenlerimizin de önemli bir ÖZLÜK SORUNLARI vardır.
-Eğitim sistemimizde OKULLAŞMA ORANLARI anlamında Dünya ülkelerinin çok gerisinde olduğumuzun farkındalığını bilmemiz gerekir.
-Ülkemiz de uygulanan eğitim politikalarıyla eğitime aktardığı kaynakların, Dünya standartlarının çok gerisinde kaldığını görüyoruz.
-Son yıllarda uygulanan eğitim politikaları ile eğitimi kamusal alandan çıkararak ve eğitimde özelleştirme çalışmaları yaygınlaştırılarak uygulama sürecine girmeye çalışıyoruz.
-Eğitimin bir hak olduğu gerçeği yok sayılarak “Herkese eşit, parasız ve nitelikli” eğitim anlayışından vaz geçilerek “ Paran varsa oku” anlayışı hakim kılınmaya çalışılmaktadır.
- Milli Eğitim Bakanlığımız yaptığı tüm uygulamalarıyla Mustafa NECATİ’lerin, Hasan Ali YÜCEL’lerin, İsmail Hakkı TONGUÇ’ ların açtığı aydınlık yolu karartmaya çalışmaktadır.
-Öğretmenlik mesleğinin de onuru, ücretli öğretmen ve vekil öğretmen uygulamalarıyla yara almıştır.
- Taşımalı Eğitim sistemiyle binlerce, milyonlarca çocuğumuz taşınarak köy okullarımızın kapatılmasına kadar gidilmiş bu vesile ile köylerimiz okulsuz kalmıştır.
-Okul öncesinden başlayarak, yükseköğretime kadar çocuklarımız;
Özgür düşünebilen,
Korkulardan uzak,
Sanatla ve teknoloji ile barışabilen,
Demokratik katılım değerlerini uygulayabilen,
Laik, Bilimsel Eğitimi.
İçselleştirilmiş bireyler olarak yetiştirilmelerini sağlayacak,
Öğrencilerimizi eğitim süreçlerin de gerekli becerileri kazandıracak, kapsamlı bir eğitim reformuna gereksinim vardır.
Önümüzdeki dönemde tıpkı Bin Dokuz Yüz Kırk yılında uygulamaya başlatılan ilerici siyaset anlayışının ürettiği KÖY ENSTİTÜLERİ PROESİ gibi aydınlık bir eğitim projesinin talep edilmesine, hayata geçirilmesine, öncelik yapacak bir bakanımızın olduğuna inanıyorum.
O bakanımızın da Şimdiki Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK olmasına diliyorum.
Eğitim de yeniden zamanımızın teknolojilerini ayak uyduracak, yepyeni müfredat programları sunacak
Alt yapı, üst yapı sorunlarını çözecek, ölçme ve değerlendirme modeline en iyi bir şekilde uygulayacak liyakat sistemini ön plana çıkaracak LAİK ve BİLİMSEL bir eğitim modeline tüm yurt sathına yayacak bir beklenti içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum.
Yoksa gidiyoruz. Tükeniyoruz.
Buz dağları ile karşı karşıya kalacağımızdan korkmamak sebep değil.
Eğitim çarşıdan para ile satın alınmıyor.
Eğitim üretmektir.
Eğitim gelecektir.
Eğitim ileriye görebilmektir.
Esen kalınız efendim.