Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

SULAR, SELLER VE BARAJLAR...

Su insanlık için ve yaşam için ana madde. Gelecekte ise savaşlara neden olabilecek bir madde. Artan nüfus karşısında her gün bilinçsizce tüketimi de artan bir madde. Özellikle tarımsal alanda kullanımı aşırı tüketime neden oluyor. Şehirlerde kullanılan suya göre tarımsal sulama çok daha fazla kullanım gerektiriyor. Özellikle son yıllardaki damla sulama sistemi nispeten tüketimi biraz dengeledi. Ama yine de gelişen teknoloji nedeni ile tüketim daha dengeli hale geliyor. Hortumla araba yıkamak yerine makine ile yıkamak. On kova su yerine bir kova su ile arabayı yıkamak. Mutfaklarda elle bulaşık yerine bulaşık makinesi kullanmak. Çok daha az su tüketimi demek.   Tabaklık yaptığım yıllarda genelde yüzde 200 yani deri ağırlığının bir misli su kullanılırdı. Bir gün bir İtalyan deri mühendisi yeni bir formülle geldi. Su kullanımı formülde yüzde 50'ye düşürülmüştü. Ona göre malzeme kullanılacaktı. Neden dediğimde su kıymetli, atık su çok para dedi. Evet gerçek bu. Bugün atık su az para ama gelecekte çok para olacak. Bu nedenle sanayi tesisleri ve ev sakinleri suyu idareli kullanmak zorunda. Kuraklık çektiğimiz yılları unutmamak gerekiyor. Kimse efendim bundan sonra yağış çok diye kendini aldatmasın. Çünkü insanda çok ve çoğalıyor da.   Geçen hafta yağışlar durmadı. İki gün hız kesmeden yağdı ve her yer göle döndü. İstanbul yolu Akhisar'da kapandı. Trenler çalışmadı. Bazı semtlerde halk mahsur kaldı. Hepimiz dedik ki barajlar doldu artık suyumuz var. dolsa ne olacak. Aşırı yük bazen onların kapaklarının açma zorunluluğu gerektiriyor. Yani daha fazla su tutmak gerek. Ayrıca nehirleri ehlileştirmek gerekiyor. Hala Gediz sorunu çözülmüş değil. İmara açmak kolayda imara açılan yerlerde yapılan inşaatları korumak ve alt yapısını sağlam yapmak zor. Manisa 'a nasıl otopark sorunu var ise bir o kadarda Spil Dağı ve Gediz sorunu var. çünkü her şiddetli yağışta dağdan gelen sular sele dönüşebildiği gibi yatağı tam ehlileştirilmemiş olan Gediz nehrini de taşırıyor. Yerçekimi kanunu belli. Su yukarıdan aşağıya gider. Aşağıda bir yerde birikir.   Yıllar önce iş için İtalya'ya gittiğimde karşılaştığım bir tablo vardı. İtalya'da Toskana bölgesi bizim yaşadığımız bölgenin tıpkısının aynısıdır. Frienze, Bologna ve Pisa buranın üç şehridir ve arada Spil gibi bir dağ vardır. Bu bölgede zeytin, üzüm ziraati yapılır ve tekstil ile deri sanayi o yıllarda bu bölgede idi. Zeytin ve üzüm üretimi devam ediyor da diğerlerini bilemiyorum. Ancak Pisa kentinde Gediz'le aynı doğrultuda akan bir Arno nehri vardır ki zamanında önlem alınıp ehil hale getirilmiştir. Pisa kentinde nehrin kıyısında durursanız kendinizi 17. yüzyılda yaşıyormuş gibi hissedersiniz çünkü nehrin kenarına araçlar giremez. Buralardan örnek alıp bir Gediz'i düzenleme ve imarını yapma projesi üretebiliriz. Çünkü artan nüfus karşısında bu su sorunu hem tüketim açısından hem de zaptedilebilme açısından sorun teşkil edecek. Birinin dediği gibi Gediz kenarına 18 katlı bina olmaz. Yerine Pisa vari bir oluşum gerekli. Şehirlerin düzenlenmesinde her yerin hakkını tam vermeliyiz. Rant peşinde olmak geleceğimizi kötü yapmak demek olur.   Barajlar gelecekte yetmeyebilir. Şimdi kafi olsa bile son teknoloji ile suyu tutmamız gerekecektir. Türkiye'nin doğusu ile batısı farklı. Özellikle Akdeniz ve Ege farklı. Doğuda kar 6 ay kalkmaz ve su daima vardır ama batıda sıcaklığın yüksek olması ve bazı yıllardaki yetersiz yağışların suyun tehlike seviyesine gelmesine neden oluyor. Buharlaşma etkisini de unutmamak gerek. 40 yıl önce Manisa İzmir yolunda derelerde yaz kış su varken artık yaz aylarında derelerde su olmuyor. Batı bölgelerindeki nüfus yoğunluğu da suyun tüketimine etken. Bu nedenle daha planlı programlı olarak geleceğe bakmak gerekiyor. Suyun biriktirilmesi demek, elektrik enerjisi ve doğal yaşam da demek unutmayalım. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 13 Ocak 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

SULAR, SELLER VE BARAJLAR...

Su insanlık için ve yaşam için ana madde. Gelecekte ise savaşlara neden olabilecek bir madde. Artan nüfus karşısında her gün bilinçsizce tüketimi de artan bir madde. Özellikle tarımsal alanda kullanımı aşırı tüketime neden oluyor. Şehirlerde kullanılan suya göre tarımsal sulama çok daha fazla kullanım gerektiriyor. Özellikle son yıllardaki damla sulama sistemi nispeten tüketimi biraz dengeledi. Ama yine de gelişen teknoloji nedeni ile tüketim daha dengeli hale geliyor. Hortumla araba yıkamak yerine makine ile yıkamak. On kova su yerine bir kova su ile arabayı yıkamak. Mutfaklarda elle bulaşık yerine bulaşık makinesi kullanmak. Çok daha az su tüketimi demek.
 
Tabaklık yaptığım yıllarda genelde yüzde 200 yani deri ağırlığının bir misli su kullanılırdı. Bir gün bir İtalyan deri mühendisi yeni bir formülle geldi. Su kullanımı formülde yüzde 50'ye düşürülmüştü. Ona göre malzeme kullanılacaktı. Neden dediğimde su kıymetli, atık su çok para dedi. Evet gerçek bu. Bugün atık su az para ama gelecekte çok para olacak. Bu nedenle sanayi tesisleri ve ev sakinleri suyu idareli kullanmak zorunda. Kuraklık çektiğimiz yılları unutmamak gerekiyor. Kimse efendim bundan sonra yağış çok diye kendini aldatmasın. Çünkü insanda çok ve çoğalıyor da.
 
Geçen hafta yağışlar durmadı. İki gün hız kesmeden yağdı ve her yer göle döndü. İstanbul yolu Akhisar'da kapandı. Trenler çalışmadı. Bazı semtlerde halk mahsur kaldı. Hepimiz dedik ki barajlar doldu artık suyumuz var. dolsa ne olacak. Aşırı yük bazen onların kapaklarının açma zorunluluğu gerektiriyor. Yani daha fazla su tutmak gerek. Ayrıca nehirleri ehlileştirmek gerekiyor. Hala Gediz sorunu çözülmüş değil. İmara açmak kolayda imara açılan yerlerde yapılan inşaatları korumak ve alt yapısını sağlam yapmak zor. Manisa 'a nasıl otopark sorunu var ise bir o kadarda Spil Dağı ve Gediz sorunu var. çünkü her şiddetli yağışta dağdan gelen sular sele dönüşebildiği gibi yatağı tam ehlileştirilmemiş olan Gediz nehrini de taşırıyor. Yerçekimi kanunu belli. Su yukarıdan aşağıya gider. Aşağıda bir yerde birikir.
 
Yıllar önce iş için İtalya'ya gittiğimde karşılaştığım bir tablo vardı. İtalya'da Toskana bölgesi bizim yaşadığımız bölgenin tıpkısının aynısıdır. Frienze, Bologna ve Pisa buranın üç şehridir ve arada Spil gibi bir dağ vardır. Bu bölgede zeytin, üzüm ziraati yapılır ve tekstil ile deri sanayi o yıllarda bu bölgede idi. Zeytin ve üzüm üretimi devam ediyor da diğerlerini bilemiyorum. Ancak Pisa kentinde Gediz'le aynı doğrultuda akan bir Arno nehri vardır ki zamanında önlem alınıp ehil hale getirilmiştir. Pisa kentinde nehrin kıyısında durursanız kendinizi 17. yüzyılda yaşıyormuş gibi hissedersiniz çünkü nehrin kenarına araçlar giremez. Buralardan örnek alıp bir Gediz'i düzenleme ve imarını yapma projesi üretebiliriz. Çünkü artan nüfus karşısında bu su sorunu hem tüketim açısından hem de zaptedilebilme açısından sorun teşkil edecek. Birinin dediği gibi Gediz kenarına 18 katlı bina olmaz. Yerine Pisa vari bir oluşum gerekli. Şehirlerin düzenlenmesinde her yerin hakkını tam vermeliyiz. Rant peşinde olmak geleceğimizi kötü yapmak demek olur.
 
Barajlar gelecekte yetmeyebilir. Şimdi kafi olsa bile son teknoloji ile suyu tutmamız gerekecektir. Türkiye'nin doğusu ile batısı farklı. Özellikle Akdeniz ve Ege farklı. Doğuda kar 6 ay kalkmaz ve su daima vardır ama batıda sıcaklığın yüksek olması ve bazı yıllardaki yetersiz yağışların suyun tehlike seviyesine gelmesine neden oluyor. Buharlaşma etkisini de unutmamak gerek. 40 yıl önce Manisa İzmir yolunda derelerde yaz kış su varken artık yaz aylarında derelerde su olmuyor. Batı bölgelerindeki nüfus yoğunluğu da suyun tüketimine etken. Bu nedenle daha planlı programlı olarak geleceğe bakmak gerekiyor. Suyun biriktirilmesi demek, elektrik enerjisi ve doğal yaşam da demek unutmayalım.
Saygılarımla...
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.