Hızla gelişen;
…Ve giderek küçülen, küreselleşen bir köy halinde yaşamakta olduğumuz bu DÜNYA’ da TÜRKLER olarak yerimiz neresidir acaba?
Başka bir söyleyişle;
Bu küresel köyde kimler yaşıyor diye düşünmüyor değilim?
Bu hızlı gelişen küreselleşmede;
Sosyal, kültürel ve teknolojik değişimler, bizleri ne kadar etkiledi demek geliyor içimden.
Özellikle;
Anlık iletişimler yoluyla bilgi ve kültürlerin bu küresel köyde kolaylıkla paylaşılabilir olması;
Küreselleşmenin; Öz kültürü, çevreyi, bireyi, ekonomiyi ve sosyo politik yapıyı etkilemesi ile çok katmanlı bir kültür ve değerler sistemiyle karşılaşmamız ne tür sonuçlara doğurduğunu içimiz de kaygı duyanımız oldu mu? Acaba.
Hiç düşündük mü?
Bir örümcek gibi hızla büyüyüp yayılan bu internet ve bilgi ağının özellikle yerel bağlamda;
Etnik ve dini çerçeve içerisin de, dünya çapında uluslararası boyutta kullanılması ile, çok kültürcülük bir sarmaşık gibi tüm evreni sarar duruma getirildi.
Bunun sonucun da;
Batı ve Amerikan kültürleri küreselleşmenin sonucu baskın kültürler olarak Dünya da boy göstermeye başladı.
Bugün biliyoruz ki, küçük kültürler bugün bazı toplumlarda yok edilerek sömürü çarkını başlatmış oldu.
Birçok gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde; Yerel kimlikleri ve kültürleri ile küreselleşme bir tepki olarak harekete geçerken,
Bu gün Dünya da;
ÇİN DEVLETİ cola’yı bırakıp yerine chin chin içerken, biz hala yabancı hayranlığımız olan içeceklerin, Fast fustların reklamlarını sanki bizim malımız gibiymiş gibi reklamlarla, basın yayın yoluyla halkımıza sunmaya ve reklam etmeye çalışıyoruz.
Gerçek yaşamda ki bu kimliksizleşmeler, küresel kimlikler oluştururken özellikle medyamızın eğitici ve öğretici olmaktan uzak durmasıyla büyük bir kimlik yitimiyle yüz yüze bırakılmaktayız.
El birliği ile Amerikanlaşmaya, evet diyerek kendi kültürümüzden, kendi gelenek ve göreneklerimizden utanır duruma getirilmekteyiz.
Bu tablo hiçte olumlu bir tablo çıkarmıyor bizlere.
Özellikle bilgisayarların kullanımıyla ülkemiz de ortaya SİBER- KÜLTÜRÜ çıkarıldı.
Yani iletişim, eğlence, iş alanların da bilgisayar internet ve teknoloji ile yayılan bu kültür SANAL bir KÜLTÜR bizi etkisi altına aldı.
Bir kuşak sonra “Biz’e ait” Ne kalacak biliyor muyuz?
Bizim diyebileceğimiz herhangi bir şeyler, bunlarda bizimdi diyebilecek miyiz?
Medeniyetler beşiği ANADOLU KÜLTÜRÜMÜZÜ soysuzlar beşiği yapmaya ne kadar hakkımız var?
Frenkleşmek, İngilizleşmek ya da Amerikanlaşmak niye hoş geliyor bizlere. Bilemiyorum.
TÜRKLEŞMEK TÜRKÇE kalmak bu kadar zor mu?
Eğer kendimizden bu kadar utanır ve ötekine bu kadar kucak açarsak bu gidişle alabildiğine Yedi den Yetmiş Yediye uyutulan bir TÜRKİYE kalacağı kesindir geriye.
Yavaş Yavaş eriyerek yarı TÜRKÇE, yarı İNGİLİZCE, yarı TARZANCA bir Türkçemiz sonucun da İNGİLİZLEŞEREK ve böylece de kimliksizleşerek yalnız kalacağız.
Bu nedenledir ki;
Küresel köyde yok olmamak,
Küresel köyde boğulmamak,
İçin kültür ve kimlik kavramlarımızın ifade ettiği anlamı sahip çıkmamız gerekir diye düşünüyorum.
İşte bu da bizi “ÖTEKİ” olmaktan koruyacaktır.
Bizi biz yapacaktır.
Esen kalınız efendim.
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Orakoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1276+ kez okundu.
KÜLTÜR DEĞERLERİMİZ DE Kİ;… EREZYON…
Hızla gelişen;
…Ve giderek küçülen, küreselleşen bir köy halinde yaşamakta olduğumuz bu DÜNYA’ da TÜRKLER olarak yerimiz neresidir acaba?
Başka bir söyleyişle;
Bu küresel köyde kimler yaşıyor diye düşünmüyor değilim?
Bu hızlı gelişen küreselleşmede;
Sosyal, kültürel ve teknolojik değişimler, bizleri ne kadar etkiledi demek geliyor içimden.
Özellikle;
Anlık iletişimler yoluyla bilgi ve kültürlerin bu küresel köyde kolaylıkla paylaşılabilir olması;
Küreselleşmenin; Öz kültürü, çevreyi, bireyi, ekonomiyi ve sosyo politik yapıyı etkilemesi ile çok katmanlı bir kültür ve değerler sistemiyle karşılaşmamız ne tür sonuçlara doğurduğunu içimiz de kaygı duyanımız oldu mu? Acaba.
Hiç düşündük mü?
Bir örümcek gibi hızla büyüyüp yayılan bu internet ve bilgi ağının özellikle yerel bağlamda;
Etnik ve dini çerçeve içerisin de, dünya çapında uluslararası boyutta kullanılması ile, çok kültürcülük bir sarmaşık gibi tüm evreni sarar duruma getirildi.
Bunun sonucun da;
Batı ve Amerikan kültürleri küreselleşmenin sonucu baskın kültürler olarak Dünya da boy göstermeye başladı.
Bugün biliyoruz ki, küçük kültürler bugün bazı toplumlarda yok edilerek sömürü çarkını başlatmış oldu.
Birçok gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde; Yerel kimlikleri ve kültürleri ile küreselleşme bir tepki olarak harekete geçerken,
Bu gün Dünya da;
ÇİN DEVLETİ cola’yı bırakıp yerine chin chin içerken, biz hala yabancı hayranlığımız olan içeceklerin, Fast fustların reklamlarını sanki bizim malımız gibiymiş gibi reklamlarla, basın yayın yoluyla halkımıza sunmaya ve reklam etmeye çalışıyoruz.
Gerçek yaşamda ki bu kimliksizleşmeler, küresel kimlikler oluştururken özellikle medyamızın eğitici ve öğretici olmaktan uzak durmasıyla büyük bir kimlik yitimiyle yüz yüze bırakılmaktayız.
El birliği ile Amerikanlaşmaya, evet diyerek kendi kültürümüzden, kendi gelenek ve göreneklerimizden utanır duruma getirilmekteyiz.
Bu tablo hiçte olumlu bir tablo çıkarmıyor bizlere.
Özellikle bilgisayarların kullanımıyla ülkemiz de ortaya SİBER- KÜLTÜRÜ çıkarıldı.
Yani iletişim, eğlence, iş alanların da bilgisayar internet ve teknoloji ile yayılan bu kültür SANAL bir KÜLTÜR bizi etkisi altına aldı.
Bir kuşak sonra “Biz’e ait” Ne kalacak biliyor muyuz?
Bizim diyebileceğimiz herhangi bir şeyler, bunlarda bizimdi diyebilecek miyiz?
Medeniyetler beşiği ANADOLU KÜLTÜRÜMÜZÜ soysuzlar beşiği yapmaya ne kadar hakkımız var?
Frenkleşmek, İngilizleşmek ya da Amerikanlaşmak niye hoş geliyor bizlere. Bilemiyorum.
TÜRKLEŞMEK TÜRKÇE kalmak bu kadar zor mu?
Eğer kendimizden bu kadar utanır ve ötekine bu kadar kucak açarsak bu gidişle alabildiğine Yedi den Yetmiş Yediye uyutulan bir TÜRKİYE kalacağı kesindir geriye.
Yavaş Yavaş eriyerek yarı TÜRKÇE, yarı İNGİLİZCE, yarı TARZANCA bir Türkçemiz sonucun da İNGİLİZLEŞEREK ve böylece de kimliksizleşerek yalnız kalacağız.
Bu nedenledir ki;
Küresel köyde yok olmamak,
Küresel köyde boğulmamak,
İçin kültür ve kimlik kavramlarımızın ifade ettiği anlamı sahip çıkmamız gerekir diye düşünüyorum.
İşte bu da bizi “ÖTEKİ” olmaktan koruyacaktır.
Bizi biz yapacaktır.
Esen kalınız efendim.
Ekleme
Tarihi: 14 Ocak 2019 - Pazartesi
KÜLTÜR DEĞERLERİMİZ DE Kİ;… EREZYON…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.