Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

YEREL SEÇİMLER, VAATLER VE EKONOMİ...

Yerel seçimlere bir aydan daha kısa bir süre kaldı. Tüm ülkede olduğu gibi şehrimizde de adaylar her gün bir yerleri ziyaret ediyor ve halkın sorunlarını dinliyorlar. Halk ile bütünleşerek isteklerine çare bulmak için mücadele veriyorlar. Buraya kadar iyi. Ama bazen de birtakım vaatlerde bulunuyorlar. Elbette seçimde kullanılan bir yöntem bu. Ama asılsız vaatlerde bulunmak ta olmamalı. Her şeyi yapabilir ve halka her hizmeti vermek için çaba sarf edebilirsiniz. Ancak her şey sonunda bir bütçeye ve paraya dayanıyor. Eğer bütçe müsait değilse yapamazsınız ve halkı aldatmış olursunuz. Bu nedenle düşünmeden ve bilmeden vaatlerde bulunmak halkı boşa umutlandırmak demek değil mi? Esas konu şehrin asıl ve yıllarca bekleyen sorunu olan imardan başlayıp geri kalanları sıralamak ve bu konularda ne yapılabileceği konusunda halkı bilgilendirmek.   Hepimiz bu ülkenin sadık vatandaşlarıyız ve elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi ve müreffeh olmasını isteriz. Bu nedenle gayretimiz bu yönde olmalı. Fakat baktığım zaman hele geçen Ağustos krizi ile halkın umutları zedenmiş durumda. Ekonomistlerin belirttiğine göre ekonomik toplanma ancak Haziran 2019’dan sonra olacak. Bunun çeşitli sebepleri var. Hem ulusal, hem de dünyasal. Şu anda Türk Lirası dünyanın en değersiz 3 parasından biri. Bizden başka biri Arjantin, diğeri de Kolombiya. Ancak değersiz olması bazı mallarda sorun olsa bile esas bir iş koluna tam güç veriyor. Bu da bacasız sanayi olan turizm. Çünkü ülkemiz oldukça ucuz bir pozisyonda. Bu yıl ümitler turizmde. Son derece iyi organizasyonlarla bal gibi ekonomik açıdan toplanmamızı kısmen de olsa sağlayabilir. Özellikle Ağustos ayından sonra faizlerde bir gerileme ile piyasalar hareketlenebilir. Yani sonbaharda daha aktif bir hale geçebiliriz. Yani umutlar ikinci bir bahara kaldı.   Ekonomik durgunluk ve pahalı para işlerin durmasına ve hatta geri gitmesine sebep oluyor. İmalat sanayinin dışa, yani ara mal ve ham maddeye bağımlı olması maliyetleri döviz nedeni ile yükseltiyor. Ülkeye döviz girdisini en kısa zamanda şu an ancak turizm ile yapabiliriz. Bunun için de şimdiden tedbirleri alıp planlamaları yapmak zorundayız. Eğer başarabilirsek, ki başarabiliriz, ülkenin ve halkın ekonomisindeki karamsarlıkları, belirsizlikleri yıkabiliriz. Bu nedenle yerel seçimlerden sonra herkesin yok dolar yükselecek, yok altın yükselecek diye kehanetler uydurmasına pek de aldırmadan plan ve programları yapmak zorundayız. Kısacası yeni yerel yönetimler, özellikle kıyı sahil şeridi ve tatil beldelerinde olanların, halka vaatleri bu konuda olmalıdır. Çünkü olmayacak şeyler vaat etme konusunda artık halk ta kül yutmaz oldu.   Şehirlerimizi ve beldelerimizi yönetecek ekipleri bir ay sonra seçmiş olacağız. Bu kadroların yalnızca ve yalnızca halkın umutları doğrultusunda çalışmaları gerekiyor. Elbette ki her istenen olmaz. Bazı kuralları da belediyeler koyacaktır. Ama bu kurallar halkı ezecek şekilde olmamalıdır. Yok fiyatına insanların mülklerini istimlak edip olmadık konularda kullanmak gibi. Bu tip işler geçmişte de yapıldı. Bunu herkes biliyor ve mağdurları da açıkta kaldılar. Bu konuda hassas davranılması gerekiyor. Geçmişten ders alır, geleceği şekillendiririz. Yerel seçimler ülkemize iyilikler getirmesini diliyorum. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 03 Mart 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

YEREL SEÇİMLER, VAATLER VE EKONOMİ...

Yerel seçimlere bir aydan daha kısa bir süre kaldı. Tüm ülkede olduğu gibi şehrimizde de adaylar her gün bir yerleri ziyaret ediyor ve halkın sorunlarını dinliyorlar. Halk ile bütünleşerek isteklerine çare bulmak için mücadele veriyorlar. Buraya kadar iyi. Ama bazen de birtakım vaatlerde bulunuyorlar. Elbette seçimde kullanılan bir yöntem bu. Ama asılsız vaatlerde bulunmak ta olmamalı. Her şeyi yapabilir ve halka her hizmeti vermek için çaba sarf edebilirsiniz. Ancak her şey sonunda bir bütçeye ve paraya dayanıyor. Eğer bütçe müsait değilse yapamazsınız ve halkı aldatmış olursunuz. Bu nedenle düşünmeden ve bilmeden vaatlerde bulunmak halkı boşa umutlandırmak demek değil mi? Esas konu şehrin asıl ve yıllarca bekleyen sorunu olan imardan başlayıp geri kalanları sıralamak ve bu konularda ne yapılabileceği konusunda halkı bilgilendirmek.
 
Hepimiz bu ülkenin sadık vatandaşlarıyız ve elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi ve müreffeh olmasını isteriz. Bu nedenle gayretimiz bu yönde olmalı. Fakat baktığım zaman hele geçen Ağustos krizi ile halkın umutları zedenmiş durumda. Ekonomistlerin belirttiğine göre ekonomik toplanma ancak Haziran 2019’dan sonra olacak. Bunun çeşitli sebepleri var. Hem ulusal, hem de dünyasal. Şu anda Türk Lirası dünyanın en değersiz 3 parasından biri. Bizden başka biri Arjantin, diğeri de Kolombiya. Ancak değersiz olması bazı mallarda sorun olsa bile esas bir iş koluna tam güç veriyor. Bu da bacasız sanayi olan turizm. Çünkü ülkemiz oldukça ucuz bir pozisyonda. Bu yıl ümitler turizmde. Son derece iyi organizasyonlarla bal gibi ekonomik açıdan toplanmamızı kısmen de olsa sağlayabilir. Özellikle Ağustos ayından sonra faizlerde bir gerileme ile piyasalar hareketlenebilir. Yani sonbaharda daha aktif bir hale geçebiliriz. Yani umutlar ikinci bir bahara kaldı.
 
Ekonomik durgunluk ve pahalı para işlerin durmasına ve hatta geri gitmesine sebep oluyor. İmalat sanayinin dışa, yani ara mal ve ham maddeye bağımlı olması maliyetleri döviz nedeni ile yükseltiyor. Ülkeye döviz girdisini en kısa zamanda şu an ancak turizm ile yapabiliriz. Bunun için de şimdiden tedbirleri alıp planlamaları yapmak zorundayız. Eğer başarabilirsek, ki başarabiliriz, ülkenin ve halkın ekonomisindeki karamsarlıkları, belirsizlikleri yıkabiliriz. Bu nedenle yerel seçimlerden sonra herkesin yok dolar yükselecek, yok altın yükselecek diye kehanetler uydurmasına pek de aldırmadan plan ve programları yapmak zorundayız. Kısacası yeni yerel yönetimler, özellikle kıyı sahil şeridi ve tatil beldelerinde olanların, halka vaatleri bu konuda olmalıdır. Çünkü olmayacak şeyler vaat etme konusunda artık halk ta kül yutmaz oldu.
 
Şehirlerimizi ve beldelerimizi yönetecek ekipleri bir ay sonra seçmiş olacağız. Bu kadroların yalnızca ve yalnızca halkın umutları doğrultusunda çalışmaları gerekiyor. Elbette ki her istenen olmaz. Bazı kuralları da belediyeler koyacaktır. Ama bu kurallar halkı ezecek şekilde olmamalıdır. Yok fiyatına insanların mülklerini istimlak edip olmadık konularda kullanmak gibi. Bu tip işler geçmişte de yapıldı. Bunu herkes biliyor ve mağdurları da açıkta kaldılar. Bu konuda hassas davranılması gerekiyor. Geçmişten ders alır, geleceği şekillendiririz. Yerel seçimler ülkemize iyilikler getirmesini diliyorum. Saygılarımla...
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.