Öğrenme insanoğlunun doğasında var olan bir olgudur.
Öğrenme yaşamın içinde olup, her merhalede yaşamın çeşitli düzeneklerinde geliştirilmektedir.
Öğrenme bittiği an insanoğlunun yaşamı da biter.
Öğrenme eğitimle başlar, yaşamla devam eder, çeşitli evrelerle son bulur.
Bilinçli eğitimde;
Algılamak,
Öğrenileni eleştirel bakmak,
… ve öğrenileni sezme ve süzme çok önemlidir.
Teknolojik yaşamın yoğunlaştığı günümüzde, çağı yakalayabilmenin en önemli unsuru bilinçli eğitimden geçmektir.
Çağdaş olabilmenin tek yolu;
Yaratıcı, eleştirici düşünebilme yeteneğine sahip nesiller yetiştirilmesine bağlıdır.
Bugün eğitimde eleştirel bir ortamda yaşarken, seçmek, seçilmek, olmak veya olmamak için insanlara kültür ve eğitim gerekmez mi?
Bu nedenle de ülkemizde yaratıcı beyinlere gereksinim vardır.
Alınan eğitimler, doğru değerlendirme, doğru analiz yapabilmeyi beraberinde getirerek, sonucunda başarılı bir ortam doğacaktır.
Eğitim eskiyi tekrar etme eğitimi asla olmamalıdır.
Zamanında alınan o eğitimden mutlaka yararlanılmıştır.
Ama orada kalınmamalıdır.
O pencerede artık durulmamalıdır.
Bugün eğitim sistemimizde;
Yaratıcı süreçte zihne dayalı yeteneklerimizin, algılarımızın değişik bir şekilde ilişkilendirmelerini yapabilen, farklı farklı yolardan geçebilen öğrenci kitlemiz var ülkemizde.
Bugün;
Bakış açısı dar;
Görmeyen, göremeyen ve görmek istemeyen.
Algılamayan, algılamak istemeyen, düşünmek istemeyen,
Ezberci bir kitle yetiştirmekte olduğumuzu görüyorum.
Çevreye olaylara eleştirel bakamayan, başka modelleri bakıp kişiliklerini gösteremeyen,
Ezberci yetişmiş bir öğrenci kitlesi ile tabi ki bir yere varılamaz.
Hele yönetmeyi ve yönetilmeyi hazır gören bir öğrenci kitlesiyle de hiçbir buluş ve icat yapılamaz.
Bugün eğitim sistemimizde yine bir takım değişikliklere gidilmekte.
Sayın Milli Eğitim Bakanına önerimdir.
Bu gün ülkemizde uygulamalı 'alan okulları' açılmalı.
Bu okullardan yetiştirilecek öğrencilerle uygulamayı yurt sathına yaymalı.
Bu okullarımızdan yetişen öğrencilerimiz çağın verileri ve yapısı nedeniyle bugünkü sorunları sırtlayabilecek bu sorunları ortadan kaldırabilecek ve değiştirebilecek yaratıcı yürekli insanlar olarak ileride ülke yöneticileri, bilim adamları, sanatçılar olarak üretken insanlar halinde ülkelerine kazandırılırlar.
Bireysel ayrıcalıklara göre yapılan eğitim, eğitim olmaktan çıkmaktadır.
Çağımızın ve günümüzün verileri ve alt yapısı nedeniyle bunu kaldırabilecek ve değerlendirebilecek yaratıcı eğitimciler ve yöneticiler gerekmektedir.
Bu gün uygulamalı 'alan okulları' artan nüfus oranı düzeyinde bölgesel bazda yer almalı, o bölgelerin yerel sorunlarına göre eğitim öğretim yapılmalıdır.
İşte o zaman üretici öğrenci kesimi, pazarlayıcı öğrenci kesimi, toprakla iç içe uğraşan bir öğrenci kesimi olur ülkemizde.
Bu aşamada Anadolu topraklarımızın birçok kısmında üretim artacak, üreten toplumda pazarlar çoğalacak, pazarlarda çoğalınca tüketim olacak ekonomik dengeler yerli yerine oturacaktır.
İşte eğitimde öğrenme odaklı çalışmanın ürünleri uygulamalı alan bazında yapılırsa, okullaşmada alan bazında gerçekleştirilirse, test ve tost çocukları yetiştirmemiş oluruz.
Bugün branşlar bazında gereksinimden çok, okullar açmak kaliteli eğitim düzeyini yok etmektedir.
Eğitim nabza göre şerbet verilerek şırınga ile uyutulmaktadır.
Ama zenginlerin kapitalistlerin çocukları her yerde, her zaman para var. Çare var. Olgusu ile eğitimlerini almakta, yaşam yollarını rahat rahat sürdürmektedirler.
Sayın Bakanım kimseyi dinleme!
Kur bir organizasyon. Topla akademisyenleri, pedagokları, eğitimcileri çık siyasetin içinden getir şu Alan Bölge Okulları modelini, uygula ülkemiz de bak eğitim böyle oluyormuş dedirt.
İşte o zaman sen bir Hasan Ali Yücel, sen bir İsmail Hakkı Tonguç olursun.
Dinleme siyasi tavırlı insanları.
Dinleme bir yurtsever olarak yanlış yolda gidenleri.
Kızıyorlarsa da; Çık biz böyle yapacağız ama siz yaptırmıyorsunuz de.
Bunu da halkımızla, milletimizle paylaş.
Kızma Sayın Bakanım. Nacizane bir aktarım yapmak istedim.
Doğrusu bu. Olması gereken de bu diye düşünüyorum.
Esen kalınız efendim.
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Orakoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1346+ kez okundu.
EĞİTİMDE ÖĞRENME…
Öğrenme insanoğlunun doğasında var olan bir olgudur.
Öğrenme yaşamın içinde olup, her merhalede yaşamın çeşitli düzeneklerinde geliştirilmektedir.
Öğrenme bittiği an insanoğlunun yaşamı da biter.
Öğrenme eğitimle başlar, yaşamla devam eder, çeşitli evrelerle son bulur.
Bilinçli eğitimde;
Algılamak,
Öğrenileni eleştirel bakmak,
… ve öğrenileni sezme ve süzme çok önemlidir.
Teknolojik yaşamın yoğunlaştığı günümüzde, çağı yakalayabilmenin en önemli unsuru bilinçli eğitimden geçmektir.
Çağdaş olabilmenin tek yolu;
Yaratıcı, eleştirici düşünebilme yeteneğine sahip nesiller yetiştirilmesine bağlıdır.
Bugün eğitimde eleştirel bir ortamda yaşarken, seçmek, seçilmek, olmak veya olmamak için insanlara kültür ve eğitim gerekmez mi?
Bu nedenle de ülkemizde yaratıcı beyinlere gereksinim vardır.
Alınan eğitimler, doğru değerlendirme, doğru analiz yapabilmeyi beraberinde getirerek, sonucunda başarılı bir ortam doğacaktır.
Eğitim eskiyi tekrar etme eğitimi asla olmamalıdır.
Zamanında alınan o eğitimden mutlaka yararlanılmıştır.
Ama orada kalınmamalıdır.
O pencerede artık durulmamalıdır.
Bugün eğitim sistemimizde;
Yaratıcı süreçte zihne dayalı yeteneklerimizin, algılarımızın değişik bir şekilde ilişkilendirmelerini yapabilen, farklı farklı yolardan geçebilen öğrenci kitlemiz var ülkemizde.
Bugün;
Bakış açısı dar;
Görmeyen, göremeyen ve görmek istemeyen.
Algılamayan, algılamak istemeyen, düşünmek istemeyen,
Ezberci bir kitle yetiştirmekte olduğumuzu görüyorum.
Çevreye olaylara eleştirel bakamayan, başka modelleri bakıp kişiliklerini gösteremeyen,
Ezberci yetişmiş bir öğrenci kitlesi ile tabi ki bir yere varılamaz.
Hele yönetmeyi ve yönetilmeyi hazır gören bir öğrenci kitlesiyle de hiçbir buluş ve icat yapılamaz.
Bugün eğitim sistemimizde yine bir takım değişikliklere gidilmekte.
Sayın Milli Eğitim Bakanına önerimdir.
Bu gün ülkemizde uygulamalı 'alan okulları' açılmalı.
Bu okullardan yetiştirilecek öğrencilerle uygulamayı yurt sathına yaymalı.
Bu okullarımızdan yetişen öğrencilerimiz çağın verileri ve yapısı nedeniyle bugünkü sorunları sırtlayabilecek bu sorunları ortadan kaldırabilecek ve değiştirebilecek yaratıcı yürekli insanlar olarak ileride ülke yöneticileri, bilim adamları, sanatçılar olarak üretken insanlar halinde ülkelerine kazandırılırlar.
Bireysel ayrıcalıklara göre yapılan eğitim, eğitim olmaktan çıkmaktadır.
Çağımızın ve günümüzün verileri ve alt yapısı nedeniyle bunu kaldırabilecek ve değerlendirebilecek yaratıcı eğitimciler ve yöneticiler gerekmektedir.
Bu gün uygulamalı 'alan okulları' artan nüfus oranı düzeyinde bölgesel bazda yer almalı, o bölgelerin yerel sorunlarına göre eğitim öğretim yapılmalıdır.
İşte o zaman üretici öğrenci kesimi, pazarlayıcı öğrenci kesimi, toprakla iç içe uğraşan bir öğrenci kesimi olur ülkemizde.
Bu aşamada Anadolu topraklarımızın birçok kısmında üretim artacak, üreten toplumda pazarlar çoğalacak, pazarlarda çoğalınca tüketim olacak ekonomik dengeler yerli yerine oturacaktır.
İşte eğitimde öğrenme odaklı çalışmanın ürünleri uygulamalı alan bazında yapılırsa, okullaşmada alan bazında gerçekleştirilirse, test ve tost çocukları yetiştirmemiş oluruz.
Bugün branşlar bazında gereksinimden çok, okullar açmak kaliteli eğitim düzeyini yok etmektedir.
Eğitim nabza göre şerbet verilerek şırınga ile uyutulmaktadır.
Ama zenginlerin kapitalistlerin çocukları her yerde, her zaman para var. Çare var. Olgusu ile eğitimlerini almakta, yaşam yollarını rahat rahat sürdürmektedirler.
Sayın Bakanım kimseyi dinleme!
Kur bir organizasyon. Topla akademisyenleri, pedagokları, eğitimcileri çık siyasetin içinden getir şu Alan Bölge Okulları modelini, uygula ülkemiz de bak eğitim böyle oluyormuş dedirt.
İşte o zaman sen bir Hasan Ali Yücel, sen bir İsmail Hakkı Tonguç olursun.
Dinleme siyasi tavırlı insanları.
Dinleme bir yurtsever olarak yanlış yolda gidenleri.
Kızıyorlarsa da; Çık biz böyle yapacağız ama siz yaptırmıyorsunuz de.
Bunu da halkımızla, milletimizle paylaş.
Kızma Sayın Bakanım. Nacizane bir aktarım yapmak istedim.
Doğrusu bu. Olması gereken de bu diye düşünüyorum.
Esen kalınız efendim.
Ekleme
Tarihi: 17 Haziran 2019 - Pazartesi
EĞİTİMDE ÖĞRENME…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.