Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

MANİSA DA TRAFİK ÜZERİNE ÖNERİLER

Trafik artık ciddi toplumsal bir konu. Yıllar evvel araba herkeste yokken, şimdi hem araba hem de motosiklet var. Arabasız insan yok gibi. Bu da trafiği toplumsal bir konu haline getiriyor. Günlük hayatımızda arabaların sırtında veya motosikletlerin sırtında bir zaman geçiriyoruz. Gerek şehir içinde gerekse şehir dışında bir yerden bir yere gitmekteyiz. Gitmekteyiz ama birçok sorun ve hadiselerle de karşılaşmaktayız. Sabahları herkes görevinin başına gidiyor. Çocuklar okula, işçiler ve memurlar fabrikalarına veya dairelerine, esnaflarda dükkânlarına gidiyor. Aracına biniyor ve trafiğe çıkıyor. Haliyle sabahları trafik yoğun ve sıkışık oluyor. Şehrin belli yerlerinde türlü gariplikler kol geziyor. Özellikle okul ve sanayinin yoğun olduğu bölgelerde. Hepsi birden trafikte. Araba, motosiklet, servis araçları, kamyon ve TIR’lar. Saymakla bitmez ve herkes yarış içinde. Mesela her dakika gittiğim Muradiye Ortaölçekli Sanayinin giriş ve çıkışları. Herkes birbiri ile çekişme halinde. Özellikle servis araçları. Çocuklar okula yetişecek ve sonra başka bir göreve gidecek. Geçen gün oğlumu okul kapısında indiriyordum. Oğlan okula girecek. Okuldan çıkan servisler çocuğa yol vermiyor. 3-4 tane servis çıktı. Biri bile buyur geç demedi. Kırmızı ışıkta bekliyoruz tek sıra. 6-7 araç var. Arkadan bir servis, solladı en öne geçti ve sağa dönüp gitti. Bizler salak, o akıllı. Her yere trafik polisi koyamayız ama bazı yerler sıkı denetim istiyor. Mesela Muradiye Sanayi girişi. Alkanlar petrol kavşağı. Her gün kavga var. Sen ben kavgası. Burası sabah yarım saat görevli istiyor. Çünkü ışıklar trafiğin boşalması için yeterli olmuyor. Muradiye yönünden gelen trafik yoğun değilken, sanayiye giren araç sayısı, gerek sanayi için, gerekse okullar için çok yoğun. Kavşak müdahale bekliyor. Peki nasıl öneriler getirebiliriz. Bir kere saygısızca araç kullanan her kişilere bazı müeyyideler uygulanmalı. Geçen sene olmuştu. Bir cuma günü okuldan oğlumu alacağım. Alkanlar Petrolün oradaki kavşağa yaklaşıyorum ve sola döneceğim. Arkamdan bir servis deli gibi geliyor ve bana sağa yanaşmam için selektör yapıyor. Neden mi? Geç kalmışta ondan. Çünkü bizim okulun servisi idi. Yol vermedim, çünkü kavşağa 100 metre kalmıştı. Okula girince direkt servisin ofisine girip plakasını verdim ve olayı söyledim. Biz gereğini yapacağız dediler ve yaptılar, biliyorum. Bu gibi olan saygısız olaylarda bir trafik polisi ne yapabilir. Sağa çektirir, anahtarı ve ehliyeti ister. Şoföre sen git der ve aracı bağlar. Peki, o şoföre firma ne yapar herkes bilir. Kaskı olmadan motosiklet kullanan birine ne yapar. Motoru bağlar. Yürüyerek git der. Ceza keser kesmez o ayrı ama önemli olan yapılan saygısızlıktan dolayı kişinin işine engel olup onu yarı yolda bırakmak. Bu daha güzel bir durum. Nasıl yanlış yere park eden bir aracı çekip şehir dışında bir depoya koyuyorsanız ve şoföre eziyet ediyorsanız ki bu bazen gerekli oluyor, saygısızca ve küstahça araç kullananlar da benzeri bir şekilde zora koşulabilir. Ve bir daha o ıstırabı çektiği için bir daha yapmaz bence. Kamera sistemleri ile şehirdeki trafik kontrol ediliyor elbette ama insan müdahalesi ayrı bir konu. Çünkü kişiyi daha doğru olmaya sevk eden bazı yaptırımlar ancak insan faktörü ile gerçekleşir. Mesela motosikletler daima kontrol halinde; şehirde kasksız motor kullanan kalmadı gibi. Çünkü hayati öneme haiz bir konu ve kameralarla bu insanlara anlatılamaz. Ancak insan faktörü ile denetlenerek anlatılabilir. Bir kişi hız yapıp insanlara makas atıyorsa, bu kişiyi gideceği yere 2 saat geciktir. Bir daha yapar mı bir düşünün. Trafiğin her gün daha yoğunlaştığı ve sosyolojik bir sorun haline geldiği şu günlerde saygıyı elden bırakanlara tavsiyem saygıyı elden bırakmamalarıdır. Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 20 Ekim 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

MANİSA DA TRAFİK ÜZERİNE ÖNERİLER

Trafik artık ciddi toplumsal bir konu. Yıllar evvel araba herkeste yokken, şimdi hem araba hem de motosiklet var. Arabasız insan yok gibi. Bu da trafiği toplumsal bir konu haline getiriyor. Günlük hayatımızda arabaların sırtında veya motosikletlerin sırtında bir zaman geçiriyoruz. Gerek şehir içinde gerekse şehir dışında bir yerden bir yere gitmekteyiz. Gitmekteyiz ama birçok sorun ve hadiselerle de karşılaşmaktayız.

Sabahları herkes görevinin başına gidiyor. Çocuklar okula, işçiler ve memurlar fabrikalarına veya dairelerine, esnaflarda dükkânlarına gidiyor. Aracına biniyor ve trafiğe çıkıyor. Haliyle sabahları trafik yoğun ve sıkışık oluyor. Şehrin belli yerlerinde türlü gariplikler kol geziyor. Özellikle okul ve sanayinin yoğun olduğu bölgelerde. Hepsi birden trafikte. Araba, motosiklet, servis araçları, kamyon ve TIR’lar. Saymakla bitmez ve herkes yarış içinde. Mesela her dakika gittiğim Muradiye Ortaölçekli Sanayinin giriş ve çıkışları. Herkes birbiri ile çekişme halinde. Özellikle servis araçları. Çocuklar okula yetişecek ve sonra başka bir göreve gidecek. Geçen gün oğlumu okul kapısında indiriyordum. Oğlan okula girecek. Okuldan çıkan servisler çocuğa yol vermiyor. 3-4 tane servis çıktı. Biri bile buyur geç demedi. Kırmızı ışıkta bekliyoruz tek sıra. 6-7 araç var. Arkadan bir servis, solladı en öne geçti ve sağa dönüp gitti. Bizler salak, o akıllı. Her yere trafik polisi koyamayız ama bazı yerler sıkı denetim istiyor. Mesela Muradiye Sanayi girişi. Alkanlar petrol kavşağı. Her gün kavga var. Sen ben kavgası. Burası sabah yarım saat görevli istiyor. Çünkü ışıklar trafiğin boşalması için yeterli olmuyor. Muradiye yönünden gelen trafik yoğun değilken, sanayiye giren araç sayısı, gerek sanayi için, gerekse okullar için çok yoğun. Kavşak müdahale bekliyor.

Peki nasıl öneriler getirebiliriz. Bir kere saygısızca araç kullanan her kişilere bazı müeyyideler uygulanmalı. Geçen sene olmuştu. Bir cuma günü okuldan oğlumu alacağım. Alkanlar Petrolün oradaki kavşağa yaklaşıyorum ve sola döneceğim. Arkamdan bir servis deli gibi geliyor ve bana sağa yanaşmam için selektör yapıyor. Neden mi? Geç kalmışta ondan. Çünkü bizim okulun servisi idi. Yol vermedim, çünkü kavşağa 100 metre kalmıştı. Okula girince direkt servisin ofisine girip plakasını verdim ve olayı söyledim. Biz gereğini yapacağız dediler ve yaptılar, biliyorum. Bu gibi olan saygısız olaylarda bir trafik polisi ne yapabilir. Sağa çektirir, anahtarı ve ehliyeti ister. Şoföre sen git der ve aracı bağlar. Peki, o şoföre firma ne yapar herkes bilir. Kaskı olmadan motosiklet kullanan birine ne yapar. Motoru bağlar. Yürüyerek git der. Ceza keser kesmez o ayrı ama önemli olan yapılan saygısızlıktan dolayı kişinin işine engel olup onu yarı yolda bırakmak. Bu daha güzel bir durum. Nasıl yanlış yere park eden bir aracı çekip şehir dışında bir depoya koyuyorsanız ve şoföre eziyet ediyorsanız ki bu bazen gerekli oluyor, saygısızca ve küstahça araç kullananlar da benzeri bir şekilde zora koşulabilir. Ve bir daha o ıstırabı çektiği için bir daha yapmaz bence.

Kamera sistemleri ile şehirdeki trafik kontrol ediliyor elbette ama insan müdahalesi ayrı bir konu. Çünkü kişiyi daha doğru olmaya sevk eden bazı yaptırımlar ancak insan faktörü ile gerçekleşir. Mesela motosikletler daima kontrol halinde; şehirde kasksız motor kullanan kalmadı gibi. Çünkü hayati öneme haiz bir konu ve kameralarla bu insanlara anlatılamaz. Ancak insan faktörü ile denetlenerek anlatılabilir. Bir kişi hız yapıp insanlara makas atıyorsa, bu kişiyi gideceği yere 2 saat geciktir. Bir daha yapar mı bir düşünün. Trafiğin her gün daha yoğunlaştığı ve sosyolojik bir sorun haline geldiği şu günlerde saygıyı elden bırakanlara tavsiyem saygıyı elden bırakmamalarıdır.

Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.