Bülent Orakoğlu
Köşe Yazarı
Bülent Orakoğlu
 

ORGANİZASYON VE MOBİLİZASYON ÜZERİNE…

Siyasal Bilimlerin araştırma merkezlerinde, siyasetin iki unsurdan oluştuğu anlatılmaktadır. Birincisi mobilizasyon, ikincisi de organizasyondur. Mobilizasyon, kamu teşekkülü dediğimiz kitleri harekete geçirmek, onlara bir amaç ve heyecan verebilmek, kitlere bu amaç doğrultusunda siyasal mücadeleye yöneltmek anlamına taşıdığı işlevini gördüğümüzü inandırmak gerekmektedir. Organizasyon ise, siyasal amaca ulaşmanın yol ve yöntemlerini en akılcı biçimde planlamak, koordine etmek, insanların kapasitesinden azami olarak yararlanmak, onların katkılarına ve yaratıcılığına tüm yolları açmak ve tüm olanakları sunmak anlamına gelmektedir. Ülkemizin geleneksel olarak pek de başarılı sayılmayan siyaset kurumlarına bir bakacak olursak; Mobilizasyon ve organizason unsurlarının çok ender ve çok kısa dönemlerde beraber olabildiğini görmekteyiz. Genellikle bugünün Türkiye’sin de hele hele son yirmi yılın siyasal liderleri sanki mobilizasyon ustasıymış gibi algılanmaktadır. Halkımız kitlesini, belirli bir amaç doğrultusunda hareketlendirerek iktidar koltuğunu sıkı sıkıya yapışmaktadırlar. Buna karşılık söz konusu hareketliliği bir organizasyonun akılcılığına kavuşturmak, muhalefette de, iktidarda da ender rastlanabilen bir olgu yaratmaktadır. Hele toplumumuzun demokrasi ve siyaset deneyimi geliştikçe, tek başına mobilizasyonun ve organizasyonun fazla anlam taşımadığını gün geçtikçe görmekteyiz. Yaşamakta olduğumuz bu günlerde bu dönemin ilginç özelliklerinden biri; Ekonomide olumlu ya da olumsuz bir farklı yaklaşımın gündeme girmesidir. Bir başka özellik ise, siyaset mekanizmasının tarzından, siyasetin genel üslubundan, ana konularından, mücadele gücünden uzaklaşması halk kitlelerince artık görülür hale gelmesi olmaktadır. Ama bu cendere de değerlendirildiğinde; Muhalefet kanadının da, rakibin çözüleceği, modelinin çökeceği, kendiliğinden dağılacağı varsayımları ve beklentileri üzerine siyasette muhalefet bina edilemez. Muhalefet bir tür felaket haberciliğiyle yetinmemelidir. Başarılı siyasal muhalefetin ön koşulu; Rakiplerinin güçsüzleşeceği değil, bilakis başarılı olacağı varsayımı üzerine kendi özgüvenine koyması gerekmektedir. Rakibin kendiliğinden dağılacağı beklentisinden değil, onun başarısını da aşabilmek, başarısına rağmen ona üstün gelmek azminde, dinamizminden muhalefetin yola çıkması gerekmektedir. Yine rakibin bir gün nasıl olursa olsun tökezleyeceği üzerine hesap tutarak ve bunun haberciliği ile yetinerek siyasal muhalefet yapmak, muhalefetin kendi elleriyle kendi ufkunu daraltmasından başka bir şey olamaz. Siyasal muhalefetin en önemli özelliği, kendi farklı mantığı ve farklı modeli olması gerekmektedir. Bugün siyaset kurumlarımızdaki eksikliklerin ve bunların toplumca üstlenilen faturasının bugün tüm insanlar farkındadırlar. Herkes bu gidişattan yakınır ama siyasetteki eksiğin ne olduğu ve hastalığın nereden kaynaklandığı üzerine yeterince düşünmüş değiliz. Gerçekten bugün bizim ülkemizdeki siyaset yapan partilerimizi, hükümetlerimizi tümüyle yıpratan zaafa uğratan ne olabilir diye düşünmemek elde değil. Görüldüğü kadarı ile esas zaafın temel nedeni, ülkemizdeki siyasal partilerimizde, siyaset yapılmayışıdır. Bugün ülkeyi yöneten siyaset kadrolarının, örgütlerin ve üyelerin kararlara katılımıyla yansıyabilecek halk eğilimlerinden halkımızın kaygı ve beklentilerinden kopuk kalmakta, tabansız kararlarla ülkemiz yönetilmektedir. İşte bunun içindir ki, bu faturaları, siyaset halkın sırtına yüklemiştir. Halk da inin inim inlemekte, ekonomik çözüm yollarını arar hale gelmektedir. Türk siyasetinde bugün seviye kazandırmak, merkezi kararların sağlık düzeyini yükseltmek, toplumumuzdaki titreşimleri yansıtan yönetimler kurabilmek, öncelikle siyaseti, 'siyasetin gereğini' yerine getirerek yapmaya bağlamak gerektirir. Mobilizasyon ve organizasyonda bunun üzerine kurulu olmalıdır. Esen kalınız efendim.
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2019 - Pazartesi
Bülent Orakoğlu

ORGANİZASYON VE MOBİLİZASYON ÜZERİNE…

Siyasal Bilimlerin araştırma merkezlerinde, siyasetin iki unsurdan oluştuğu anlatılmaktadır.

Birincisi mobilizasyon, ikincisi de organizasyondur.

Mobilizasyon, kamu teşekkülü dediğimiz kitleri harekete geçirmek, onlara bir amaç ve heyecan verebilmek, kitlere bu amaç doğrultusunda siyasal mücadeleye yöneltmek anlamına taşıdığı işlevini gördüğümüzü inandırmak gerekmektedir.

Organizasyon ise, siyasal amaca ulaşmanın yol ve yöntemlerini en akılcı biçimde planlamak, koordine etmek, insanların kapasitesinden azami olarak yararlanmak, onların katkılarına ve yaratıcılığına tüm yolları açmak ve tüm olanakları sunmak anlamına gelmektedir.

Ülkemizin geleneksel olarak pek de başarılı sayılmayan siyaset kurumlarına bir bakacak olursak;

Mobilizasyon ve organizason unsurlarının çok ender ve çok kısa dönemlerde beraber olabildiğini görmekteyiz.

Genellikle bugünün Türkiye’sin de hele hele son yirmi yılın siyasal liderleri sanki mobilizasyon ustasıymış gibi algılanmaktadır.

Halkımız kitlesini, belirli bir amaç doğrultusunda hareketlendirerek iktidar koltuğunu sıkı sıkıya yapışmaktadırlar.

Buna karşılık söz konusu hareketliliği bir organizasyonun akılcılığına kavuşturmak, muhalefette de, iktidarda da ender rastlanabilen bir olgu yaratmaktadır.

Hele toplumumuzun demokrasi ve siyaset deneyimi geliştikçe, tek başına mobilizasyonun ve organizasyonun fazla anlam taşımadığını gün geçtikçe görmekteyiz.

Yaşamakta olduğumuz bu günlerde bu dönemin ilginç özelliklerinden biri;

Ekonomide olumlu ya da olumsuz bir farklı yaklaşımın gündeme girmesidir.

Bir başka özellik ise, siyaset mekanizmasının tarzından, siyasetin genel üslubundan, ana konularından, mücadele gücünden uzaklaşması halk kitlelerince artık görülür hale gelmesi olmaktadır.

Ama bu cendere de değerlendirildiğinde;

Muhalefet kanadının da, rakibin çözüleceği, modelinin çökeceği, kendiliğinden dağılacağı varsayımları ve beklentileri üzerine siyasette muhalefet bina edilemez.

Muhalefet bir tür felaket haberciliğiyle yetinmemelidir.

Başarılı siyasal muhalefetin ön koşulu;

Rakiplerinin güçsüzleşeceği değil, bilakis başarılı olacağı varsayımı üzerine kendi özgüvenine koyması gerekmektedir.

Rakibin kendiliğinden dağılacağı beklentisinden değil, onun başarısını da aşabilmek, başarısına rağmen ona üstün gelmek azminde, dinamizminden muhalefetin yola çıkması gerekmektedir.

Yine rakibin bir gün nasıl olursa olsun tökezleyeceği üzerine hesap tutarak ve bunun haberciliği ile yetinerek siyasal muhalefet yapmak, muhalefetin kendi elleriyle kendi ufkunu daraltmasından başka bir şey olamaz.

Siyasal muhalefetin en önemli özelliği, kendi farklı mantığı ve farklı modeli olması gerekmektedir.

Bugün siyaset kurumlarımızdaki eksikliklerin ve bunların toplumca üstlenilen faturasının bugün tüm insanlar farkındadırlar.

Herkes bu gidişattan yakınır ama siyasetteki eksiğin ne olduğu ve hastalığın nereden kaynaklandığı üzerine yeterince düşünmüş değiliz.

Gerçekten bugün bizim ülkemizdeki siyaset yapan partilerimizi, hükümetlerimizi tümüyle yıpratan zaafa uğratan ne olabilir diye düşünmemek elde değil.

Görüldüğü kadarı ile esas zaafın temel nedeni, ülkemizdeki siyasal partilerimizde, siyaset yapılmayışıdır.

Bugün ülkeyi yöneten siyaset kadrolarının, örgütlerin ve üyelerin kararlara katılımıyla yansıyabilecek halk eğilimlerinden halkımızın kaygı ve beklentilerinden kopuk kalmakta, tabansız kararlarla ülkemiz yönetilmektedir.

İşte bunun içindir ki, bu faturaları, siyaset halkın sırtına yüklemiştir.

Halk da inin inim inlemekte, ekonomik çözüm yollarını arar hale gelmektedir.

Türk siyasetinde bugün seviye kazandırmak, merkezi kararların sağlık düzeyini yükseltmek, toplumumuzdaki titreşimleri yansıtan yönetimler kurabilmek, öncelikle siyaseti, 'siyasetin gereğini' yerine getirerek yapmaya bağlamak gerektirir.

Mobilizasyon ve organizasyonda bunun üzerine kurulu olmalıdır.

Esen kalınız efendim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.