Bizim ülkemizde, bizim insanımız bir değişikliğe uğratılır oldu bu yıllarda.
Herkese bir şey oluyor bu ülkede.
Bu ülkede;
Ziraat mühendisinden sınıf öğretmeni yaparsan,
Sosyologdan, psikolojik danışman yaparsan,
Çeşitli branşlardaki öğretmenlerden, polis yaparsan,
Matematik öğretmeninden, bankacı yaparsan,
Makine mühendisinden, astsubay yaparsan,
Daha uzar gider bu liste…
Birde unutmadan, iki eğitim alan herkes eğitimci oluyor bu ülkede.
Bir bakıyoruz herkes televizyonlarda duayen sunucu ve konuşmacı oluveriyor.
İki tane makale okuyan uzmanlarımız,
Hele biraz da İngilizce biliyorsa, evrensel 'zat' oluveriyorlar.
Halbuki bunların bilmedikleri tek bir şey var, o da 'had'.
Bir de bunları gülerek televizyon ekranlarının başına geçip alkışlayanlarımız yok mu?...
Değme keyfine.
Bu günlerde, bu yıllarda…
Televizyon şaklabancıları yok mu? Yaaa… Aldı başına gidiyor.
Onlarda bu halka inandırmaya çalışarak keyiflerine keyif katıyorlar.
Gelsin televizyonlardan cukkalar, dolsun cepler.
Bu halkta; Onlara mucit gözüyle bakıp alkış tutuyorlar.
Ama bu halkın, bu milletin kesesine bakacak olursak;
Halkımızın, milletimizin,
Cebi delik, cepkeni delik, cepte kevgiri delik.
Boş… Boş… Boş.
Fark etmez. O şaklabancılar televizyon ekranlarında;
Bizim televizyon reyting yapsın da ondan sonrası gerisi teferruat.
Ama bir de bilenlerimiz, düşünenlerimiz var ki; İşte onlar bu şaklabanları gülerek izliyor.
Bazılarımız da hiç mi hiç onlara izlemiyor bile.
Sonuçta bu insanlarımız son sözlerini söylemediler daha bu ülkede.
Gün gelir devran döner, keser döner sap döner,
Bir gün de gelir o halkın, o milletin hesap kesimi mutlaka döner.
Yolumuz uzun. Aydınlık günler mutlaka bu durağa bir gün gelecek uğrayacak.
O duraktaki yolcular bir gün gelip otobüse mutlaka binecekler.
Elini kolunu sallaya sallaya özgürlüğe, adalete, hukuka, demokrasiye ulaşacaklar.
İşte o durak halkımızın, milletimizin ışıklı, aydınlıkçı durağı olacaktır.
Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, emekçilerimiz o durakta mutlu sona ulaşacaklar.
Durak deyince biliniz ki bu ülkenin sınırsız durakları vardır.
Bu duraklardan otobüse binecek birçok insanımız vardır.
Bu duraklar sosyal adalete, demokrasiye, hukuka, adalete yelken açan duraklardır.
Unutulmasın ki;
Ülkemizin topraklarında yaşayan herkes Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Boşnak'ı, Arnavut'u, Yörük'ü, Pomak'ı…
Herkes ama herkes Türkiyelidir.
Bu topraklarda yaşıyordur.
Bu memleket bizim.
Bu topraklar bizim diyebilenindir.
Alevi’si, Sünni'si biziz… Çünkü biz insanız.
Unutulmasın diye bir not düşeyim dedim.
Esen kalınız efendim.
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Orakoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1138+ kez okundu.
NE KADAR İLGİNÇ BİR ÜLKE OLDUK BİZ YAHU…
Bizim ülkemizde, bizim insanımız bir değişikliğe uğratılır oldu bu yıllarda.
Herkese bir şey oluyor bu ülkede.
Bu ülkede;
Ziraat mühendisinden sınıf öğretmeni yaparsan,
Sosyologdan, psikolojik danışman yaparsan,
Çeşitli branşlardaki öğretmenlerden, polis yaparsan,
Matematik öğretmeninden, bankacı yaparsan,
Makine mühendisinden, astsubay yaparsan,
Daha uzar gider bu liste…
Birde unutmadan, iki eğitim alan herkes eğitimci oluyor bu ülkede.
Bir bakıyoruz herkes televizyonlarda duayen sunucu ve konuşmacı oluveriyor.
İki tane makale okuyan uzmanlarımız,
Hele biraz da İngilizce biliyorsa, evrensel 'zat' oluveriyorlar.
Halbuki bunların bilmedikleri tek bir şey var, o da 'had'.
Bir de bunları gülerek televizyon ekranlarının başına geçip alkışlayanlarımız yok mu?...
Değme keyfine.
Bu günlerde, bu yıllarda…
Televizyon şaklabancıları yok mu? Yaaa… Aldı başına gidiyor.
Onlarda bu halka inandırmaya çalışarak keyiflerine keyif katıyorlar.
Gelsin televizyonlardan cukkalar, dolsun cepler.
Bu halkta; Onlara mucit gözüyle bakıp alkış tutuyorlar.
Ama bu halkın, bu milletin kesesine bakacak olursak;
Halkımızın, milletimizin,
Cebi delik, cepkeni delik, cepte kevgiri delik.
Boş… Boş… Boş.
Fark etmez. O şaklabancılar televizyon ekranlarında;
Bizim televizyon reyting yapsın da ondan sonrası gerisi teferruat.
Ama bir de bilenlerimiz, düşünenlerimiz var ki; İşte onlar bu şaklabanları gülerek izliyor.
Bazılarımız da hiç mi hiç onlara izlemiyor bile.
Sonuçta bu insanlarımız son sözlerini söylemediler daha bu ülkede.
Gün gelir devran döner, keser döner sap döner,
Bir gün de gelir o halkın, o milletin hesap kesimi mutlaka döner.
Yolumuz uzun. Aydınlık günler mutlaka bu durağa bir gün gelecek uğrayacak.
O duraktaki yolcular bir gün gelip otobüse mutlaka binecekler.
Elini kolunu sallaya sallaya özgürlüğe, adalete, hukuka, demokrasiye ulaşacaklar.
İşte o durak halkımızın, milletimizin ışıklı, aydınlıkçı durağı olacaktır.
Çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, emekçilerimiz o durakta mutlu sona ulaşacaklar.
Durak deyince biliniz ki bu ülkenin sınırsız durakları vardır.
Bu duraklardan otobüse binecek birçok insanımız vardır.
Bu duraklar sosyal adalete, demokrasiye, hukuka, adalete yelken açan duraklardır.
Unutulmasın ki;
Ülkemizin topraklarında yaşayan herkes Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Boşnak'ı, Arnavut'u, Yörük'ü, Pomak'ı…
Herkes ama herkes Türkiyelidir.
Bu topraklarda yaşıyordur.
Bu memleket bizim.
Bu topraklar bizim diyebilenindir.
Alevi’si, Sünni'si biziz… Çünkü biz insanız.
Unutulmasın diye bir not düşeyim dedim.
Esen kalınız efendim.
Ekleme
Tarihi: 08 Temmuz 2019 - Pazartesi
NE KADAR İLGİNÇ BİR ÜLKE OLDUK BİZ YAHU…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.