Maraton başladı. Koş koşa bilirsen. Ulaş ulaşa bilirsen.
Daha önceki yıllarda OKS, SBS, TEOG, ÖSS, KPSS, AÖF gibi birçok sınav yerleşmişti bünyemize.
Sonuçta hep sınav… sınav … sınav … İdi.
Sınavlar yaklaştıkça öğrencilerden fazla, öğrenci velileri, analar, babalar daha fazla heyecanlanmaya başlıyorlar.
Her zaman eğitim sistemimizde bir takım değişiklikler olur, her değişiklikte veliler isyan bayrağını çeker. Sonuçta çekilen bu isyan bayrağı bir işe yaramaz.
Bakıyorum da değişen bir şey oluyor mu?
Hayır… Hayır… Hayır.
Aynen bu sınavlar yine uygulanıp öğrenci üzerinde başarı çizelgesi oluşturmaya devam ediliyor.
Şimdi bakıyorum da öğrenci velilerinden bir çıt bile çıkmıyor.
Yoksa bu sistemden veliler olarak memnunlar mı diye düşünüyorum.
Neden acaba buraya kadar getirildik?
Bence öğrenciler de, veliler de çok yorgunlar bu eğitim sistemiyle.
Sanki hiçbir şey umurlarında değilmiş gibi geliyor.
Bu gün ülkemiz de umursamazlık diz boyu almış, bilinmeyen bir yöne doğru gidiyor.
Ülkemizdeki velilerimizin sınav öncesi ve sonrası tavırları, şimdi farklı bile değilse, inanın eyvah eyvah demek geliyor içimden.
Çünkü sınav dönemlerindeki heyecanın fazlası ne kadar zararlıysa,
Hiç olmaması da, bir o kadar tedirgin edici oluyor !!! ...
Nedenleri üzerin de duracak olursak, en önemlisi eğitime olan inançlarının azalmış olmasıdır.
Ki bu konu üzerinde mutlaka kafa yorulması gerekmektedir.
Bundan beş on yıl önceye kadar bir çocuğun olmazsa olmazı eğitim yapmaktı.
Aileler yemez, içmez, gezmez çocuklarının geleceği için her türlü özveriyi katlanırlar ve iyi yerlere girsinler diye canla başla çalışırlardı.
Bugün eğitimle ilgili MOTİVASYONUN dibe vurduğu yıllara yaşıyoruz.
Milli Eğitim Sistemimizde her iki yılda bir sistem değişikliğine gidilmektedir.
Bugün birçok dersi zayıf ya da yetersiz bile olsa, bir öğrencinin sınıf geçebildiğini görüyor ve yaşıyoruz.
Bu çocuklar diploma alsalar bile ne işe yarayacak o alınan diploma bilemiyorum.
O diplomayla ne iş yapacaklar.
Paralı okulların artması ile okulların en iyileri değil,
En iyi torpili de bularak hayata en iyi bir şekilde başlangıç yapabilen öğrencileri de görüyoruz.
Şimdi de lise sisteminde önemli değişiklikler söz konusu.
Bu değişiklikler birkaç yıla varmaz ilk ve ortaokullara da ziyaret edeceği kanısındayım.
Hal bu ki;
Sınav odaklı eğitimden kurtulmanın yolu, umut tacirlerinden vaz geçip doğru yönlendirmeden geçiyor.
Sınav odaklı eğitim sisteminden kurtulmak için;
Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak için, yapılması gereken en önemli düşüncelerin başında,
Sınavlar için harcanan para ve emeği, okullar arasındaki donanım için harcasak,
Eğitim de ALAN OKULLARINI kursak.
Bu okullara bölgesel baz da oluştursak ve uygulamalı eğitim sistemini geçsek.
En yakınımızdaki okul, en uzaktakinden daha iyi hale gelerek, ilgi ve yetenekler doğrultusunda yapılacak doğru yönlendirme ve adil bir ölçme değerlendirme sistemiyle hiçbir kimse boş hayaller peşinde koşamaz.
Eğitim kafa karışıklığını sevmez.
Basit olan daima güzeldir.
İyi insan, iyi yurttaş, mutlu bir gençlik yetiştirelim.
Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Bugün kurulan eğitim sistemimiz KAPİTALİST EĞİTİM sistemi olmaya devam ediyor.
Bu sistemle ulaşılması, çözümlenmesi olmayacak tek düze bir yöne gidiyoruz.
Eğitim üretim için olmalı diyor,
Gelecek Kuşaklarımıza daha iyi bir eğitim için el ele, omuz omuza olmalıyız.
Esen kalınız efendim.
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Orakoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1919+ kez okundu.
SINAVLAR MI?
Maraton başladı. Koş koşa bilirsen. Ulaş ulaşa bilirsen.
Daha önceki yıllarda OKS, SBS, TEOG, ÖSS, KPSS, AÖF gibi birçok sınav yerleşmişti bünyemize.
Sonuçta hep sınav… sınav … sınav … İdi.
Sınavlar yaklaştıkça öğrencilerden fazla, öğrenci velileri, analar, babalar daha fazla heyecanlanmaya başlıyorlar.
Her zaman eğitim sistemimizde bir takım değişiklikler olur, her değişiklikte veliler isyan bayrağını çeker. Sonuçta çekilen bu isyan bayrağı bir işe yaramaz.
Bakıyorum da değişen bir şey oluyor mu?
Hayır… Hayır… Hayır.
Aynen bu sınavlar yine uygulanıp öğrenci üzerinde başarı çizelgesi oluşturmaya devam ediliyor.
Şimdi bakıyorum da öğrenci velilerinden bir çıt bile çıkmıyor.
Yoksa bu sistemden veliler olarak memnunlar mı diye düşünüyorum.
Neden acaba buraya kadar getirildik?
Bence öğrenciler de, veliler de çok yorgunlar bu eğitim sistemiyle.
Sanki hiçbir şey umurlarında değilmiş gibi geliyor.
Bu gün ülkemiz de umursamazlık diz boyu almış, bilinmeyen bir yöne doğru gidiyor.
Ülkemizdeki velilerimizin sınav öncesi ve sonrası tavırları, şimdi farklı bile değilse, inanın eyvah eyvah demek geliyor içimden.
Çünkü sınav dönemlerindeki heyecanın fazlası ne kadar zararlıysa,
Hiç olmaması da, bir o kadar tedirgin edici oluyor !!! ...
Nedenleri üzerin de duracak olursak, en önemlisi eğitime olan inançlarının azalmış olmasıdır.
Ki bu konu üzerinde mutlaka kafa yorulması gerekmektedir.
Bundan beş on yıl önceye kadar bir çocuğun olmazsa olmazı eğitim yapmaktı.
Aileler yemez, içmez, gezmez çocuklarının geleceği için her türlü özveriyi katlanırlar ve iyi yerlere girsinler diye canla başla çalışırlardı.
Bugün eğitimle ilgili MOTİVASYONUN dibe vurduğu yıllara yaşıyoruz.
Milli Eğitim Sistemimizde her iki yılda bir sistem değişikliğine gidilmektedir.
Bugün birçok dersi zayıf ya da yetersiz bile olsa, bir öğrencinin sınıf geçebildiğini görüyor ve yaşıyoruz.
Bu çocuklar diploma alsalar bile ne işe yarayacak o alınan diploma bilemiyorum.
O diplomayla ne iş yapacaklar.
Paralı okulların artması ile okulların en iyileri değil,
En iyi torpili de bularak hayata en iyi bir şekilde başlangıç yapabilen öğrencileri de görüyoruz.
Şimdi de lise sisteminde önemli değişiklikler söz konusu.
Bu değişiklikler birkaç yıla varmaz ilk ve ortaokullara da ziyaret edeceği kanısındayım.
Hal bu ki;
Sınav odaklı eğitimden kurtulmanın yolu, umut tacirlerinden vaz geçip doğru yönlendirmeden geçiyor.
Sınav odaklı eğitim sisteminden kurtulmak için;
Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak için, yapılması gereken en önemli düşüncelerin başında,
Sınavlar için harcanan para ve emeği, okullar arasındaki donanım için harcasak,
Eğitim de ALAN OKULLARINI kursak.
Bu okullara bölgesel baz da oluştursak ve uygulamalı eğitim sistemini geçsek.
En yakınımızdaki okul, en uzaktakinden daha iyi hale gelerek, ilgi ve yetenekler doğrultusunda yapılacak doğru yönlendirme ve adil bir ölçme değerlendirme sistemiyle hiçbir kimse boş hayaller peşinde koşamaz.
Eğitim kafa karışıklığını sevmez.
Basit olan daima güzeldir.
İyi insan, iyi yurttaş, mutlu bir gençlik yetiştirelim.
Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Bugün kurulan eğitim sistemimiz KAPİTALİST EĞİTİM sistemi olmaya devam ediyor.
Bu sistemle ulaşılması, çözümlenmesi olmayacak tek düze bir yöne gidiyoruz.
Eğitim üretim için olmalı diyor,
Gelecek Kuşaklarımıza daha iyi bir eğitim için el ele, omuz omuza olmalıyız.
Esen kalınız efendim.
Ekleme
Tarihi: 24 Haziran 2019 - Pazartesi
SINAVLAR MI?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.