Hayatımızda sanki hiç ölmeyecekmiş gibi mücadele ederiz. Fakat zaman zaman insanlık duygularımızı bile unutarak, hâlbuki bizim kendimize yetecek kadar ekmek ve geçim için kazancımız var ise fazlası niye? Eskiden çarşılarda esnaf siftah yaptıysa, gelen müşteriye siftah yapsın diye komşusuna gönderirmiş.
İNSANLIK NAMUS KAVRAMINI YİTİRDİ
Şimdiki toplum hep bende olsun kimsede olmasın, o kişi bana muhtaç olsun diye düşünen insanlar çoğalmaya başladı ve o yüzden bet bereket kalmadı. Bir de insanlık artık namus kavramını yitirdi sanki, bir anlık zevk peşinde koşanların sonu hep hüsran olmuştur. Ya ailesi dağılmıştır ya da ekonomisi bozularak bir lokma ekmeğe muhtaç duruma düşmüşlerdir.
GELECEĞİNİ YOK EDİYORLAR
Bir de kısa ömürde bazı mevkileri elinden kaçırmamak için yapmadıkları kalmıyor. Hâlbuki bilmiyorlar ki mahkeme kadıya mülk değil... Bunun çok örnekleri var. Makam ve mevkide kalmak için el ayak öpmeye ne kadar ihtiyacı var düşünmek lazım. Düşünenler yok sonuç hüsran. Günlük menfaatler içinde geleceğini yok ediyorlar. Yazık çok yazık. Bir kamu kuruluşunda okuduğumu aynen yazıyorum. Benim çok hoşuma gitti, sizlerin de bilmesini istedim.
FAZİLETİNİ KARARTMAYA DEĞMEZ
ŞEREFLE BİTİRİLMESİ GEREKEN EN AĞIR GÖREV "HAYATTIR". BU NEDENLE BİR LOKMA EKMEK İÇİN ŞEREFİNİ AYAKLAR ALTINA ALMAYA, BİR ANLIK ZEVK İÇİN NAMUSUNU LEKELEMEYE, BİR ZAMANLIK MEVKİ İÇİN AYAK ÖPMEYE, GÜNLÜK FAALİYETLERİN İÇİN FAZİLETİNİ KARARTMAYA DEĞMEZ.
Sizin de beğendiğinizi umarım. Hayat çok ama çok kısa mümkünse kısa hayatımızda iyiliklerin yerini hiçbir şeye değişmeyelim. Sonra çok pişman oluruz.
Sevgili okurlarım hayatınızda yüzünüzden gülmek eksilmesin.
Manisa'dan şiir!
Cennetten misaldir üzüm ovası
Çocuklar bahçesi gönül yuvası
Canlara can katar kiraz yaylası
Ovaya yaylaya yuvaya selam Manisa’m