Sevgili okurlar;
ABD’de kasım seçimleri öncesi neler oluyor? ABD ve AB, Güney Kafkasya ve Asya’da yapılan bazı ülkelerdeki seçimler hakkında, seçimleri etkileyici beyanat ve açıklamalarda bulunmaktadırlar. AB-ABD gibi ülkelerde aynalar galiba yalnızca makyaj ve süslenmek için kullanılmaktadır. Aynalar başka nasıl kullanılır diye düşünürseniz, insanın veya ülke yöneticilerini almış oldukları kararlardan veya başka ülkeler hakkında yapacakları açıklamalardan önce kendilerini veya ülkelerini aynanın karşısına koymaları gerekmektedir. Bizler veya ülkemiz nasıl, hangi konumdadır diye süzgeçten geçirircesine aynadaki siluetlerine bakmaları gerekir.
ABD’NİN SEÇİMLERDEKİ SİLUETİ HOŞ GÖRÜNMEMEKTE
Nasıl görünmekteyim veya ülkem nasıl görüntü sergilemektedir, panoramik görüntülerimizin silueti nasıl yansımaktadır diyerek; ABD’nin seçimlerdeki silueti pek de hoş görünmemektedir. Donald Trump'ın 2020 seçim kaybını tersine çevirmeyi planladığı suçlamaları halen devam etmektedir. ABD Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi'nin üç yargıçtan oluşan heyetinin, Trump'ın başkan olarak resmi görevleri nedeniyle yargılanamayacağı yönündeki iddiası, eski başkanların geniş yasal dokunulmazlığa sahip olduğunu ve Temsilciler Meclisi tarafından azledilmedikçe veya Senato tarafından görevden alınmadıkça resmi eylemleri nedeniyle yargılanamayacaklarını savunmaktalar.
TRUMP SEÇİMİ KAZANIRSA NE OLUR?
Trump Temsilciler Meclisi'nde iki kez azledilmiş olmasına rağmen, Senato'daki Cumhuriyetçilerin her seferinde Trump’ı suçlamalardan aklamaya yetecek kadar oy vererek savunmalarına rağmen yeni davalar açtırtma çabaları ve yargı yoluyla kasım seçimlerine katılımının engellenmek istenmesi açık bir şekilde görülmektedir. Avrupa Birliği, AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) nerelerdesiniz hiç sesiniz çıkmıyor. Trump seçim kampanyasında ve sosyal medyada, 18 Ocak'ta yaptığı açıklamada "Tüm başkanlar tam ve koşulsuz başkanlık dokunulmazlığına sahip olmalıdır, aksi takdirde ABD başkanının yetki ve kararlılığı sonsuza kadar ortadan kalkacaktır. " diyor. Trump seçimi kazanırsa ne olur? Kendini affetmeyi deneyebilir veya Adalet Bakanlığı'na davayı kapatma emri verebilir. Trump, ABD Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi’nden ve ABD Yüksek Mahkemesi’nden kararı gözden geçirmesini isteyebilir, bu da gelecek dönemin galiba adaletli davranışı olarak, ABD ve AB tarafından sayılabilir mi bilemiyorum.
***
Diğer taraftan Biden’ın Özel Danışmanı Jack Smith, tarafından sunulan iddianamede, Trump'ı, seçim sonuçlarının onaylanmasını engellemek için eyalet milletvekillerine, Adalet Bakanlığı yetkililerine ve dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence'e baskı yapmak amacıyla seçmen sahtekarlığına ilişkin asılsız iddiaları kullanmakla suçluyor. Trump'ın karşı karşıya olduğu dört suçlamadan biri bu olsa da, 2020 seçimlerine müdahaleyle ilgili iki suçlamaları daha mevcuttur. Biden'ın seçim kampanyasının sözcüsü Michael Tyler, başkanın destekçilerini Salı günkü ön seçimlerde oy kullanmaya çağıracağını ve 2020'de Cumhuriyetçi Donald Trump'a karşı bir rövanş olması beklenen sonbahar seçimleri öncesinde ivme kazanmaya çalışacağını açıklıyor. Biden, "Amerikan demokrasisinin geleceği için bir mücadele olarak gördüğü seçimlerin önemi hakkında seçmenlerle konuşacak." Diyor.
AYNALARIN İKİ YÜZÜ YOKTUR
İyi güzelde; ABD halkı tarafından, “Biden’ın suç işlemesi halinde ABD yasaları karşısında suçsuz sayılacağını açıkça söylemektedirler. Sebebi Biden hem yaş hem de sağlık yönünden cezai Müeyyide’den muaf tutulması olacaktır” diyorlar. Trump, bu hafta Nevada'da yapılacak ön seçimlerde Cumhuriyetçilerin adaylığını kazanmayı umarken, Cumhuriyetçilerin ön seçimleri 24 Şubat'ta Güney Carolina'da yapılacak. Trump ile eyaletin eski valisi Nikki Haley arasında rövanş maçı sayılacak olsa da, ABD için artık kaçınılmaz olacak olay, ABD’nin başına Trump’ın hızla gelmesidir. Aynaların iki yüzü yoktur, insanların ve temsil ettikleri devlet, kurum veya kuruluşları günümüzde demokrasi ve insan hakları konusundaki anlayışlarında ikiyüzlülük mevcuttur.
***
Avrupa Birliği, Azerbaycan seçimleri hakkında, AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi'nin (ODIHR) seçim gözlem heyetini harekete geçirerek, İlham Aliyev'in zaferiyle sonuçlanan olağanüstü cumhurbaşkanlığı seçimlerini karalama kampanyasına dönüştürmek istemektedir. AB, Cuma günü yayınlanan bir bildirisinde, "Seçim günü sakin ve genel olarak düzenliydi, ancak gözlemciler zorunlu prosedürlerin yaygın bir şekilde göz ardı edildiğini, şeffaflık eksikliğini ve çok sayıda ciddi ihlal olduğunu belirtiyor." Kanıt, kanıt yok. Azerbaycan halkının ikinci bir zafer coşkularını görmemezlikten gelen AB, Azerbaycan’dan hariçte yaşayan vatandaşlarının dahi coşku sellerinin önünde ABD-AB gibi ırkçı ve taraflı düşüncelerin sürüklendiğini fark edemiyorlar galiba.
***
AB Sözcüsü Peter Stano, Azerbaycan’da yaşanan % 92,6’lık seçim zaferinin halkı birbirine kenetlendirmiş olduğunu, emperyalist düşüncenin ve AGİT/ODIHR misyonunun çürümüşlüğünü görmemektedirler. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünün kayboluşunu Azerbaycan’da değil ABD gibi AB ülkelerinin güdümündeki ülkelerin seçimlerinin karanlığında aramalıdırlar. Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla alın.