Doğduk. Yaşıyoruz. Ve öleceğiz. Kazandıklarımızı yanımızda götüremeyeceğiz. Geride kalanlara bıraktıklarımız bir “Allah razı olsun. İyi ki yapmış” dedirtiyorsa, bana göre en büyük zenginlik bu. Geride iz bırakabilecek, memleket yararına işler yapabilmek ve sonuca ulaştırabilmek. Bıkmadan, usanmadan niyeti ve kazandıracaklarını anlatabilmek. Herkesin harcı değil. Cesaret ister, yürek ister, akıl ister ve sonuca ulaştırmak becerisi ister.
***
Ben bu özelliklere sahip birini tanıyorum Manisa’da... Ve diyorum ki Manisa iyi ki O’nun gibi birini yetiştirdi. Mustafa Pala. Manisa’ya kooperatifçiliği ilk getiren ve devam ettiren adamdır, Mustafa Pala. Pala’nın şimdilerde yeni bir uğraşı ve amacı var.
“OBASYA” ismini koyduğu ve Zafer Kalkınma Ajansı’ndan aldığı bütçe ile Yuntdağı’nı kalkındırabilecek, bölgeyi turizme kazandırarak bu memlekete para kazandırabilecek bir projenin arkasından gidiyor şu an, Mustafa Pala. Her gittiği yerde; bıkmadan usanmadan bu projeyi anlatıyor, anlatıyor... Meraklılarını projenin içine dahil etmeye, ortak sayısını arttırmaya çalışıyor. Orada yeni bir YURT -OBA KENT kurabilmek için OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi yönetim kurulu üyeleri ile birlikte didiniyor.
***
Geçtiğimiz hafta da OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala tarafından; “Yuntdağı Alt Eylem Planı Ve Turizm Destinasyonları Projesi'nin” tanıtım toplantısına davet edildim. Projenin hayata geçirilişindeki ismi OBASYA. Mutlaka bir yerde duymuş veya okumuşsunuzdur. Ben bu projeyi “hayalden gerçeğe dönüşebilen tek proje” olarak görüyorum.
Peki nedir bu “OBASYA” denen proje. Nasıl uygulanacak?
Anlatalım...
Projenin çıkış noktası; Atayurttan, Anayurda uzanan tarihi yaşam sürecinde, atalarımızın yaşadığı zamanın konutlarını, bugünün modern malzemeleriyle inşa ederek, yerli ve yabancı turistin beğenisine sunmak. Memleketime bu proje ile ekonomik katkı sağlamak. Yani atalarımızın yaşadığı; topak keçe ve kıl yurtlar (çadırlar), toprak evler, dönemin kültürel-forklorik hayatı, Asya'nın göçebe Türk-Moğol topluluklarında binlerce yılda gelişen, doğayla bütünleşmiş yaşam tarzı ve el sanatları Yuntdağı’nda yeniden hayat bulacak. OBASYA kentinin inşaatı tamamen bittiği ve turizme açıldığında göreceksiniz ki, Orta Asya’da Türk ve Moğol göçerleri tarafından kullanılan bu yurtlar; modern teknoloji ile donatılmış, ancak görünüşü ile size oba çadırında yaşıyorsunuz hissiyatını veren, muhteşem bir tatil keyfi sunuyor.
Keçe, kıl ve ağaçtan mamul; “topak ev”, dönemin adıyla “yurt’lar veya diğer ismi ile “çadırların” üretimi bugün ABD ve Kanada’da yapılıyor, satılıyor. Bu iş bir sektör haline dönmüş ABD ve Kanada’da. Eee bizde niye olmasın dı. Hem de Manisamızın en güzel yerinde. Yuntdağı’nda.
***
OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi yönetimi, Türk ve Moğol göçerlerinin hayatını modern malzemlerle kırdukları obada yaşatmak üzere; Yuntdağı’nda Ortaköy ve Dazyurt Mahalleleri arasında, Türkmen Şelalesi’ne yakın bir noktada, 102 bin metrekarelik bir arazi satın alındı. Başta projenin analatılabilmesi ve kabullenebilmesi için çok uğraş verdi Mustafa Pala ama, bugün ZEKA’dan alınan 65 bin lira hibe kredisi ile yürütülen projeye; Yunusemere Belediyesi, Manisa Valiliği, Celal Bayar Üniversitesi ve derneklerde destek oluyor. Şu an 105 üyesi bulunan OBASYA’nın hedefi 150 üyeye ulaşmak. OBASYA Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Pala; 50 bin liralık üye ücreti ile, 45 üyenin daha OBASYA ortağı edileceğini ve müracaatları bekledikleri bilgisini veriyor, davet edildiğim bu toplantıda.
***
BİR “OBA FİLMİ” PLATOSU HAYAL EDİN
Bu bölgede mükemmel, yerli ve yabancı turistin akınına uğrayacak geleneksel yapısı korunarak her türlü teknolojiyi bünyesinde barındıran bir tatil kenti kuruluyor. Sizde bu oba yurtlarından bir tanesini kiralayip, muhteşem bir tabiat parçasının içinde tatil keyfini çıkartırken, yaşam kalitenizi yükseltecek her türlü imkana sahip olabileceksiniz. Banyosu, mutfağı, teknolojik araçları-imkanları, yerel kıyafetleri. Dönemin yaşam tarzının yaşatıldığı bir film platosu hayal edin. Ama filmin bir oyuncusu değilsiniz, etrafınızda kameralar ve size sürekli direktif veren bir yönetmen yok. Tatiliniz süresince zamanınızın tüm planlaması sizde.
Üstelik bir taşla bir kaç kuş vuruyorsunuz. Hem Türk-Moğal oba kültürüyle tarihi bir tatil keyfi yaşıyorsunuz. Hem de yanı başınızda akıp duran muhteşem doğasıyla süzülen Türkmen Şelalesini, Antik Aigai kenti’ni, Kınık'a bağlı Poyracık beldesi yakınlarındaki Antik Gambrion ve Paleogambrion kentini görebilme şansına sahip olabiliyorsunuz. Çalışanlar yöresel giysileri ile sofranıza mayalı ekmek koyuyor, çevredeki ağıllarda beslenen koyun ve keçilerden elde edilecek; yün, et, süt ürünleri işlenerek konukların beğenisine sunuluyor. Tabaklarınız, çanaklarınız topraktan, kaşıklarınız tahtadan. Mutfak ve restoranlarda yemekler tamamen folklorik menülerden mamül. AVRASYA pavyonları’nda satışa sunulan dönemin kıyafetlerini giyerek, geçmişi yaşama şansına sahip olabiliyorsunuz.
***
Obada eğlence kültürüde zamanda yolculuk ettirecek. Dönemin kıyafetlerini giyen sanatçıların, enstirumanları ile çaldığı kültürel müzikler icra edilecek. Okçuluk, binicilik eğitimleri ve yarışmaları düzenlenecek. Festivaller, şenlikler oluşturulacak. Dönemin destanları anlatılacak. Oba çadırları arasında; kilim, halı dokuyan, keçe yapan, deri işleyen, ağaç oyan, çalgı aleti yapan, el sanatları ile uğraşan ustalar, Türk Dünyası ile ilgili yazıtların örneklerini görebileceksiniz. Hobi bahçelerinde çalışabilecek, organik ürünlerden toplayabileceksiniz.
Yani Sayfalar dolusu anlatsam... OBASYA Turizm Kooperatifinin Yuntdağı’da kuracağı OBA KENT’in güzelliklerini ve Manisa’ya kazanımlarını sayamam. Kısacası şunu derim ki; “Atayurt’tan Anayurda, Zamanda ve Mekânda yolculuk yapabilmek istiyorsanız, tatilinizi OBASYA’da geçirin. Hatta dahada ileri gidin. 50 binliralık bir üye ücreti ile OBASYA Turizm Kooperatifi’ne sizde üye olun. Bu tarihi turzim kalkınma mecrasında, sizde söz sahibi olun.
***
AK PARTİ’NİN ADAY ADAYLARI CUMARTESİ TEMAYÜLDEN ÇIKTI
Muhalefet, AK Parti’yi “sonuçlarını uygulamayacaksa, neden temayüle gidiyor ? diye sürekli eleştiriyor. Elbettte Muhalefet savunmasında haklı. Ancak ortada yadsınamaz bir gerçekte var. Evet AK Parti CHP gibi ön seçimden çıkan sonuçla aday belirlemeyecek. Hatta temayül sonuçlarını kamuoyuna açıklamayacak bile. Ancak Ak Parti aday adaylarını ince bir kanaat süzgecinden geçiriyor. Bu da göz ardı edilmemeli.
***
Cumartesi günü Ak Parti’nin milletvekili aday adayları temayülden geçti. 60’a yakın aday adayı üyeden karne notu aldı. Sonucu bilmiyoruz. Zira sandıklar AK Parti Genel Merkezine gitti. Orada kurulan bir komisyon tarafından açılacak, sayılacak ve raporlanacak. Ama açıklanmayacak.
Peki bundan sonra ne olacak? İşte yukarda bahsettiğim o kanaat süzgecini, bir anlatmak lazım siz değerli okuyucularıma.
· 28 Şubat Cumartesi günü AK Parti aday adayları temayül yoklmasından geçti.
· 01 ila 15 Mart Tarihleri arasında aday adayları kendi seçim bölglerinde ankete tabi tutulacak. Üyelerin ve vatandaşın aday adayına güveninirliği ile ilgili araştırması yapılacak.
· Arkasından Sivil toplum örgütlerinin ve akdemisyenlerin aday adayları ilgili görüşüne başvurulacak.
· Sonrasında aday adayı 12 kişilik mülakat ekibinin karşısına çıkacak ve sorularını cevaplayacak.
· En son ise 7 Nisan’da Ak Parti İl Başkanı Zülfükar Gürcan ve Genel Merkezdeki üst düzey yöneticilerin vereceği karar ile, Ak Parti’nin 9 kişiden oluşan aday sıralaması belli olacak.
Yani görünen O’ki; AK Parti’nin 60 yakın aday adayı temayülde olsa, ankette olsa, STK görüşüde olsa 7 Nisan 2015 Salı gününe kadar parti için, kalan 2 ayda kendi için çalışacak. Allah kolaylık versin. İşleri zor.