Manisa’nın her bir köşesi, her bir ilçesi; tarihi ve ekonomik değer. Geçen Hafta Salihli ve Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda’nın ilçeye hizmetlerini yazdım.
Bu hafta ise yolum Manisa il merkezine 140 km uzaklıktaki Kula’ya düstü. Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Azmi Açıkdil ile İlçe’ye gittik. Şehrin; tarihi yerlerini ve eşrafını gezdik. Zira bir yerleşim birimini ve yatırımlarını yorumlayabilmek için; önce tarihini bilmek gerektiğine inanıyorum. Deneyimli Başkan Danışmanı ve Mimar Azmi Açıkdil ile Kula’yı gezerken, İlçe’nin başarılı genç başkanı Hüseyin Tosun ile karşılaştık. İki deneyimli yöneticinin arasındaki; uyum, diyalog ve saygıya hayran kaldım. Zira her ikisi de Kula’yı ve insanını önemsiyor, Kula’ya hizmet için gayret sarf ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün talimatı ile Kula’ya kazandırılan yatırımlar; Hem Kula Belediye Başkanını, hem de Kula’yı kalkındırmak için çaba sarff eden Azmi Açıkdil’i çok mutlu etmiş görünüyor.
***
Kuruluşu M.Ö. 56 yıllarına kadar dayananan, hatta Anadolu beylikleri zamanında 1381 yılında Germiyan beyi Süleyman Şah’ın başkent yaptığı, tarihi ve kültürel özellikleri ile 634 yıldır yerleşim birimi olarak kullanılıyor Kula. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ile; bana göre Ege'de bir ‘anıt kent” Kula. İlçe’nin tarihi özelliklerini anlatmak böyle bir kaç cümleyle mümkün değil. Bu amaçla Kula’yı her yönüyle tanıtacak özel çalışmamı, kısa sürede sizlerle paylaşacağım. Zira araştırmalarıma göre Kula aslında, neredeyse 20 bin yıllık bir tarihi varlığa sahip.
***
Kula’da bir çok insanla görüştüm. Şunu söylemeliyim ki; bir kere halk kendi tarihine sahip ve hakim. Ege’nin kültürel dokusu içinde kendisine has şivesi ve tarihi evleri ile Kula; yaşayan ve yaşatılan değerleriyle bir dünya kenti, bir açık hava müzesi. Turizm ekonomisi ise en gelişkin özelliği Kula’nın. Camileri, Yeni hamamı, hanları, Bahas köprüsü, Emir kaplıcaları, çeşmeleri, Leblebesi, Kenan Evren Müzesi, halıları, yemekleri, maden suyu ve sodası, Peribacaları, Yunus Emre Türbesi, sanayisi ve ekonomisi, Yanık Ülkesi, İlkel ayak izleri, Yarenleri, Jeoparkı, ve Kapadokya'daki Peri bacalarına benzer oluşumları ile çoktan rüştünü ispat etmiş durumda Kula. Tasavvuf ilminin okunduğu, efsaneleriyle kula.
***
Dur durak bilmiyor Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun. Azmi Açıkdil ile gerçekleştirdiğimiz şehir turunun ardından, bir kahvesini içmek üzere Hüseyin Tosun’u makamında ziyaret ettik. Hüseyin Tosun ve Belediye ekibinin; Nezaket ve yerel yönetimlere hakimliği, bilgi, donanımı en üst seviyede. Bir de Büyükşehir Belediyesi Danışmanı Azmi Açıkdil’in Kula’ya özel ilgiside eklenince, işler yolunda gidiyor.
Kula Belediyesi’nin;
• Büyükşehir Belediyesi yönetimi-ekibi, Kula Belediyesi ekibi ile uyumu mükemmel• İlçe Belediyesi olmasına rağmen, projeleri ile adından sıkça söz ettiriyor.
• İnanç, Doğa, Kültür, kent sağlık Turizmi ile; beşibiyerde turizm ataklarıyla kıskandırıyor.
• Yeni yapılacak; hastane ve otagar, 192 km asfalt, düğün salonu, rekreasyon alanı, kavşak ve pazaryeri ile gelişen bir Kula.
• 7 Mahalle’den, büyükşehir yasası ile 60 mahalleya yükselen Kula’ya adaletli hizmet dağıtımı.
Kula’nın en önemi sorunlarından biri de; D – 300 karayolunda meydana gelen ölümlere çözüm bulunamaması ve güzergah içinde yer alan; Orhan Acar binası, binaya komşu olan Halit ve Bekir Canseven'e ait evlerin istimlak edilememesi idi. Azmi Açıkdil ile bahsettiğim noktaya gitttik ve kendi gözlerim ile gördüm. Orhan Acar binası, Kula'nın ciddi giriş noktalarından birinde bulunuyor. Kötü görünümü, trafiği riske sokan konumu ve yan yolu kapatması açısından ciddi risk teşkil ediyor. Azmi Açıkdil’den edindiğim bilgiye göre; Kula Belediyesi, Büyükşehir desteği ile düğmeye bastı. Orhan Acar binası ve yanında bulunan binalar istimlak ediliyor. Kula'nın silüyetini bozan ve kötü görüntüsüyle yıllardır sorun teşkil eden bina, Manisa Büyük Şehir Belediyesi Kıymet Takdir Komisyonu tarafından kamulaştırılıyor. Kula Belediyesi; Orhan Acar binası üzerinden geçen yan yol ve D-300 karayolu üzerine Kavşak yapacak. İstimlak edilen alanları yeşillendirerek, park haline getirecek. Kulalı ve Egeli vatandaşların kullanımına sunacak.
Böylece Coğrafi harikalar diyarı, geleneksel el işçiliğinin sönmeyen ateşi, peri bacaları ile Kuladokya’ya çevrilen, Yunus’un aşk dili, Tabduk’un hakikat kapısı Kula; Dünyanın açık have müzesi olarak asırlar boyu varlığını sürdürecek. Kula; yemekleri ile ağzınızda güzel bir tat, zihninizde güzel anılar bırakıyor. Sizinde benim hissettiklerimi yaşamanız için, İlk fırsatta Kula’yı görmenizi tavsiye ederim.